çıkış mı çöküş mü?

bir süredir toplumun gözü önünde..

toplumu temsil noktasında olanların konuşamadıkları sadece karşılıklı bağrışıp atıştıkları..

onları ibretle ve dehşetle izlerken artık boğulmaya başladığımız bir dönem..

tribünlere ezberletilen canhıraş sloganlar ile fısıldanan ama bağırılarak duyurulan şablonlar eşliğinde, yükselen alkış tufanları, tezahüratlar, şakşaklar ile amigo ıslıkları, gürültü ve yaygaraları arasında, kaybolmaya yüz tutan akl-ı selîm adına diyoruz ki, bilerek veya bilmeyerek içine çekildiğimiz, daha da çekilmeye çalışıldığımız sonu ve çıkışı olmayan bağırtılar tartışmalar ve kavga ortamına bir son verebilme adına, belki de köprüden önceki son çıkışa yaklaşılırken şu'culuğuna bu'culuğuna bakmaksızın istisnasız herkesi, özellikle de ülke ve toplumun geleceği konusunda karar verme konumunda olan yetkili ve görevlileri bir kez olsun, herkesi ve herşeyi bir kenara bırakmaya, yüce yaradan ile başbaşa kalmaya, akıl ve vicdanlarını devreye sokmaya, iki el bir baş ile düşünmeye davet ediyor,

akl-ı selîmin gereği olduğunu ve bir süredir vicdanlarına hapsettiklerini düşündüğüm bir yanlış soruyu bırakmaları ve bir doğru soruyu sormaları istirhamıyla sesleniyoruz: "ben nasıl kurtulurum?" sorusu sorulmaya devam edildiği sürece "ben" ve toplum ve ülke olarak hep birlikte hızla çöküşe doğru yuvarlandığımızı görmelerini..

ve yerine,

"toplum ve ülkem nasıl kurtulur?" sorusunu sormaya başlamalarını ve gereği olan adımları atmaları halinde, "ben" ve toplum ve ülke olarak hep birlikte hızla çıkışa yöneleceğimizi biz görebiliyoruz..

bu vahim durum "onlar"ca da görülmediği veya görülmediği takdirde vay halimize..! not: sözümüz, hem meclis'ten içeri, hem meclis'ten dışarı'dır.. düşman sevindirmek isteyenler hariç..

Bu yazı toplam 1794 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.