Darbeciler kilit noktalara nasıl geldiler?

Darbeciler kilit noktalara nasıl geldiler?

Tunca Bengin / Milliyet - Darbe girişiminden sonra gördük ki sızdı denilen paralel yapı TSK’yı kanser gibi sarmış.

Ağırlıklı olarak hava ve jandarma olmak üzere her unsurda var, hatta bir numaranın en yakınındaki isim bile hain çıktı. Bunu çok sinsiydiler, atlanmış ya da YAŞ’ta neşter vuracaktık gibi gerekçelerle geçiştirmek mümkün mü? Değil, çünkü Ergenekon, Balyoz, Casusluk kumpaslarıyla TSK’nın kimyasını bozan paralel yapı, iffet suçlamalarıyla da binlerce “gerçek” askeri hiçbir hak, hukuk gözetmeksizin ordudan atarak varlığını ve amacını fazlasıyla hissettirmişti. Bunun en çarpıcı örneği de bugün darbe girişiminin merkez üssü olarak görülen Hava Kuvvetleri’nde yaşanmıştı.

Hava Kuvvetleri İstihbarat Başkanlığı’nca 2012-2013’te yürütülen sorgulamalarda pilot ve çok kritik görevlerdeki subay, astsubaylar “Birlikte görev yaptığınız bayanlarla ilişki yaşayıp yaşamadığınızı anlatınız, (...)’nın eşi hakkında bildiklerinizi anlatınız. Evlendikten sonraki süreçte yaşadığınız diğer ilişkiler var mı, bugüne kadar eşcinsel şahıslarla ilişki yaşayıp yaşamadığınızı, aynı ortamda bulunup bulunmadığınızı söyleyiniz” gibi garip sorulara muhatap kalmış, delil olarak da facebook, msn, twitter’dan görüntü ve mesajlar öne sürülmüştü. Ardından da tazminatsız TSK’dan atılmışlardı.

Sorgudaki yüzbaşı

Bizde bu askerlerden bazılarıyla görüşmüş ve paralel yapının bu kumpasını Ocak 2013’ten başlayarak defalarca gündeme getirmiştik. TSK personeli aleyhine yayın yapan sitelerde her birlik, komutan ya da asker hakkında suçlamalar, görüntüler yayınlanıyor, soruşturmalarda da bunlara itibar ediliyordu. Örneğin, 7 Kasım 2012’de TSK ile ilişiği kesilen istihbaratçı yüzbaşı B. B. sorguda yaşadıklarını şöyle anlatmıştı:

“Power point sunumları bilirsiniz. Facebook’tan alınmış, ikisi benim, biri eşimin fotoğrafı gösterildi. Altında da büyük harflere ‘B.B. yüzbaşı eşini aldatıyor’ yazılıydı. Sonra bazı kadın isimleri ve fotoğraflar çıktı. Tek tek kim diye soruldu. 20 yıl önceki kız arkadaşlarımın yanı sıra hiç tanımadığım, görmediğim isimler bile vardı. Hepsi sivildi, asker oldu mu diğer tarafı da çağırıyorlar.

Sonra internet sitesinden alınma bir görüntü izlettirildi. Çıplak tek bir erkek ve kafası yok. Orduyu çağrıştıran (rütbe, üniforma) bir durum da söz konusu değil. Reddettikçe sensin diye diretiyorlar. 2010 yılında aynı görüntü ve iddialar nedeniyle savcılığa suç duyurusunda bulunmuştum. Birliğimin de haberi vardı. Bunları söyledim ama yine de ikna edemedim.

Ardından evliliğimle ilgili sorular başladı. ‘Eşimle aramda sorun var mı? Eski kız arkadaşlarımla görüşüyor muyum? Ailece görüştüğümüz devre arkadaşlarımızın evliliği nasıl gidiyor, aralarında problem var mı? Onlarla birlikte tatile gittik mi, birlikte fotoğraflarımız var mı?’ ya kadar uzandı...”

Meclis de biliyordu

Tüm bunlar o günlerde CHP’li eski Konya Milletvekili Atilla Kart tarafından somut belgeleriyle TBMM’ye de taşındı ancak sonuç değişmedi. Yani hem atılmalar hem de yerlerine cemaatçilerin getirilme operasyonu devam etti. Nasılını ve niyesini de dün konuştuğumuz Kart’tan dinledik:

“Hava Kuvvetleri’ndeki etnik kökenler, mezhepler ve özel hayatlar üzerinden yapılan haksız soruşturmaları tasfiyeleri, fişlemeleri 13 Şubat 2013 tarihinden itibaren onlarca soru önergesi ve basın toplantısıyla dile getirdim. TSK’dan önce ses çıkmadı ancak konuyu ısrarla gündemde tutmam ve Cumhurbaşkanı’na doğrudan yazılı olarak başvurmam üzerine Nisan 2014’te Genelkurmay Adli Müşavirliği beni karargâha davet etti. Gittim, bir havacı general ve 6 subayın bulunduğu ortamda bana iki saat boyunca brifing verdiler. İçinde ‘dehşet iddialar ve ahlak dışı ilişkiler var’ diyerek incelemem için önüme dosyalar koydular. Hâkim ya da savcı olmadığımı belirterek, ‘Neden bu soruşturmaları disiplin kurulları yerine istihbarat birimi yapıyor ve kirli bilgileri kullanarak insanları itibarsızlaştırıyorsunuz?’ diye sordum. Hiçbir yanıt verilmedi, aksine, hukuka uygun olduğu savunuldu.”

Peki, bu işlemlerin doğru olduğunu ısrarla savunan kadroda kimler vardı?
Kart’ın yanıtı ülkedeki görüntüye ışık tutacak nitelikteydi:
Hava generalini hatırlamıyorum ama bugün yaşananların asli faillerinden, yani darbe planlayıcılarından olduğu iddiasıyla tutuklanan eski Genelkurmay Adli Müşaviri Hâkim Albay Muharrem Köse oradaydı. haberfark.net

Bu haber toplam 1338 defa okunmuştur

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.