Mehmet Akkanat

Mehmet Akkanat

Hz. Mevlana ve bir hikaye

Hz. Mevlana ve bir hikaye

Buyurdu ki : Beşerin babası Adem-i Safi’nin (Allah’ın selamı üzerine olsun ) oğlu Şis (selam O’nun üzerine olsun) çok tembel, dünya işlerinden gafil ve çok ilgisizdi. Şis’e Adem’in halifesi olduğuna, Allah(CC)’ın muhtelif isimlerini bileceğine, kardeşlerine öğretmenlik edeceğine, onların da kendisine itaat edip hizmet edeceklerine  ve onlara irşatta bulunacağına dair Allah’tan hitap geldi. Böyle feragat gösterdiği ve dünyadan ilgisini kestiği için Şis’e kardeşleri daima kötü şeyler, O’nu incitirler, O’na hürmet ve hizmette kusur ederlerdi. Şis’in mübarek kalbi onlardan incindiği için Yüce Allah bereketlerini alıp, üzerlerine kıtlığı verdi.

Şis hazretleri Yüce Allah’ın vahyi ile dokumacılık yaptı. İlk defa aba dokumacılığı yaparak bir elbise yapıp giydi. O elbise hepsinin hoşuna gitti, hepsi tam bir destekle onu satın aldılar. İşte bu aba hırkası giyme O’ndan kaldı. O’nun dokuduğu bu ilk elbise Musa Hazretlerinin eline geçti, o da giydi. O’ndan da Sıdık-i Ekber’e (Allah O’ndan ve O’nun gibilerden razı olsun)  kadar geldi. Şis’e o elbiselerden dünyanın eşyası toplandı. Onlar yetmiş iki kardeştiler, hepsi çok fakirleşti ve yiyeceksiz, içeceksiz kaldılar. Adem hazretlerinin yanına gelip acizliklerini ve sıkıntılarını anlattılar.

Hz. Adem : “Şis’i memnun etmek lazımdır” buyurdu. Adem hazretleriyle birlikte Şis’e geldiler  ve istiğfar edip pişman oldular.

Hz. Adem : “Ey Şis şimdi dua zamanıdır. Bir dua et de Yüce Allah bir inayette bulunsun” dedi.

Şis : “Allah’ın hakkını tayin etsinler, ekinlerinden, sütlerinden, paralarından vb. muhtelif cins şeylerinden, meyvelerinden, hayvanlarından  ve daha başka şeylerinden ellerine geçenlerin yarısını Allah için ayırıp Allah için versinler” dedi.

Hz. Adem : “veremezler, tekrar asi olurlar” dedi.

Bunun üzerine Şis : “o halde onda birini versinler” dedi.

Hepsi razı oldu ve sulh yaptılar. Şüphesiz ki Yüce Allah  o kadar bereket ve nimetler verdi ki, hesaba kitaba sığmaz.

Yine buyurdu ki : o halde kim veliler ve peygamberler dünyasına yüzünü döndürür, gece ve gündüz ahret işleri ile meşgul olur, bu dünyadan da ilgisini keserse, herkese ona hizmet ve hürmet etmek vacip olur ve Allah’ın malını Allah ehline vermek vacip olur. onun duasının bereketi ile yaratıklar ve insanoğlu genişlik ve refah içinde olur ve daima onun rızasını Allah’ın rızası gibi bilirler. Anlayana bu kadar yeter.  

O gerçek er, doğru adam Allah’a makbul olmuştur, (kabulüne mahzar olmuştur) bütün        işlerde  onun     eli            Allah    elidir.
   Nâkıs kimsenin eli ise Şeytan’nın, ifritin elidir. Çünkü Şeytan’nın teklif ve hile tuzağına tutulmuştur.                                                                                                 

  mesnevi menakıbü’ül arifin- Ahmed Eflaki

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Akkanat Arşivi