Ömer Lütfi Ersöz

Ömer Lütfi Ersöz

Muharrem ayı ve aşure günü

 Muharrem ayının onuncu günü olan bugün 20 Eylül perşembe Aşûre günüdür. Muharrem ay’ı, Kur’an-ı Kerimde, kıymet verilen dört aydan biridir. Aşûre gününü tâzim etmek sünnettir. Bu güne aşûre denmesi, Muharrem ayının âşiriyani onuncu günü olması ve başka bir rivayete göre de on Peygambere on Mucizenin ihsan edildiği için aşûre denmiştir.

     Aşûre; birlikteliğin, sevginin, bolluk, bereket, dayanışma ve paylaşmanın zirve yaptığı çok özel ve güzel bir gündür.

 Aşûre gününde Hz. Nuh (a.s.)’ın tufanı dinmiş, sonra yanlarında bulunan gıdalardan aşûre’yi yapmışlardır. Aşûre, güzel bir uygulama olarak günümüze kadar devam ettirilmiştir. Bizlerde bu önemli günde manevi anlamda üzerimize düşün görevleri yapmalı, gerçek anlamda yardımlaşarak, aşûre çorbasını (tatlısını) yaparak etrafımızdaki kardeşlerimize vermeliyiz.Geçmişten günümüze hak, batıl mücadelesinde, hakkın, hakikatin ve adaletin yanında yer alanlar gibi bizlerde aynı inançla İslam kardeşliğimizi gerçek anlamda kavrayıp canlandırmaya çalışmalıyız.

      Bu ayın en kıymetli ve önemli gecesi de Aşûre gecesidir. Yüce Mevla, birçok duaları Aşûre günü kabul etmiştir. Hazret-i Âdem’in tevbesinin kabul olması, Hazret-i Nuh’un tufandan kurtulması, Hazret-i Yunus’un balığın karnından çıkması, Hazret-i İbrahim’in ateşte yanmaması,  Hazret-i Yakub’un oğlu Hazret-i Yusuf’a kavuşması, Hazret-i Yusuf’un kuyudan çıkması, Hazret-i Eyyüb’ün hastalıktan kurtulması, Hazret-i Musa’nın Kızıl denizi geçmesi, v.b önemli olayların bu Mübarek Aşûre gününde olduğu ifade buyurulmaktadır.

     Medine’de aşûre günü oruç tutan Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed(s.a.s.), Yahudilerin de oruç tuttuklarını gördü. (Niye oruç tutuyorsunuz?) diye sordu. Onlar da, (Allah’ın İsrail oğullarını düşmanından kurtardığı bir gündür, Musa bu günde oruç tuttuğu için) dediler. Resulullah Efendimiz de, Müslümanların bugün oruç tutmalarının sebebini anlatmak için, (Ben Musa Aleyhisselama sizden daha layıkım) buyurdu. (Buhari, Müslim, Ebu Davud) “Ramazandan sonra en faziletli oruç, Muharrem ayında tutulan oruçtur.” (Müslim)

    Yahudilere benzememek için sadece onuncu günü değil öncesinde veya sonrasındaki günlerin de oruçlu geçirilmesi gerekir. Sadece onuncu günü oruç tutmak mekruhtur. Bu önemli günde ibadet ve taâttabulunmalı, Kuran-ı Kerim okumalıyız. İkramlarda bulunmalı ve en önemlisi sadaka, infak v.b. yardımlaşmamızı bu günlerde yoğunlaştırmalıyız. Bir vücudun azaları gibi olduğumuzu göstermeliyiz.

    Müslüman, bu önemli ay ve günlerin kıymetini bilmeli, fitne, fesat çıkarıp düşmanlık yapmak isteyenlere fırsat vermemelidir. Önemli olan kardeşlik, birlik ve beraberliği koruyabilmek ve Yüce Allah(c.c.)'ın Hep birlikte Allah'ın ipine (İslâm'a) sımsıkı yapışın; parçalanmayın.” (Ali İmran Sûresi âyet:103) emrine uyabilmektir.

    Yüce Allah(c.c.) :"Mü’minler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin ve Allah'tan korkun ki esirgenesiniz. buyurmuştur. 

    Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.)  hadis-i şeriflerinde "Müslüman Müslümanın kardeşidir, ona zulmetmez" (Buhari Mezalim 3),  "Sizden biriniz kendisi için sevip arzu ettiği şeyi Mü'min kardeşi için de sevip arzu etmedikçe (gerçek anlamda) iman etmiş olamaz"(Buhari İmam 7)   buyurmuştur.

    Önemli gün, ay ,zaman ve mekanların önemini bilerek değerlendirmeliyiz. 

     Kur’an ve Sünnet’e tabi olarak yaşayacağımız bir hayat, bizleri hem dünyada hem de ahirette gerçek anlamda kurtuluşa ve huzura erdirir. Sıhhat ve afiyetler dilerim.

Bu yazı toplam 1653 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.