Ne kadar demokratik hakka sahibiz?

Haziranda Milletvekili seçimleri var, şimdiden çuvalla aday adayları mevcut. Ak Partide bu seçimde zannedersem yüzün üzerinde aday adayı olacak gibi. MHP de aynı şekilde bir Milletvekili çıkarma ümitleri olduğu için edindiğim bilgiye göre otuz civarında aday adayı olacak gibi. CHP ise ümidi olmadığı için şimdiden aday adaylarını açıklamak durumunda kaldılar. Ülkemizde aday belirleme durumuna baktığımızda bütün partilerde demokrasi varmış gibi görünüyor ama demokrasi Genel Başkanlarının iki dudağı arasında.

     Bugüne kadar böyle oldu bundan sonrada böyle olmaya devam edecek. Bu yazacaklarımdan kimse alınmasın ama işin gerçeğini de görmek lazım. Eğer demokrasi varsa işlemesini vatandaşa vermelisin, oy hakkı veriyorsan aday belirleme hakkını da vatandaşa ver ki demokrasiden bahsedelim. İçimize sinen vekiller var içimize sinmeyen vekiller var. Bırakında içimiz sine sine oy verelim, herkes boyunun ölçüsünü alsın. Her önüne gelen adayım diye çıkmasın, halkın gönlüne girebilenler aday olsunlar.

      Sıkışınca herkes demokrat olur veya demokrasinin arkasına sığınır. Ama fiiliyat da hiçte öyle değil, sana var bana yok, belli kimselerin tekelinde olan bir demokrasi var. Eğer Anayasadaki yazılı olan metin işlese herkese var. Onun için gelin size önce o demokrasi satırlarını hatırlatayım sonra konuya dönelim.

     Demokrasi, bir yönetim biçimidir. Bir kurum, kuruluş ya da topluluktaki ve genellikle bir ülkedeki tüm üye veya vatandaşların, organizasyon veya devlet politikasını şekillendirmede eşit hakka sahip olduğu bir yönetim biçimidir. Genellikle devlet yönetim biçimi olarak değerlendirilmesine rağmen, üniversiteler, işçi ve işveren organizasyonları ve bazı diğer sivil kurum ve kuruluşlarda demokrasi ile yönetilebilirler.

      Demokrasinin eşitlik ve yönetim biçimi olduğunu burada anlamış bulunuyoruz. Ne hikmetse, sıkıştığımızda demokratik haklardan bahsederiz ama güçlenince demokrasiyi sadece kendimiz için kullanırız. Zaten yanlışlık da burada değil mi? Güçlüye var güçsüze yok misali.

       Size gelin kendi kendimizi yönetmediğimizle ilgili bir misal vereyim. Bu dünde böyleydi bugünde böyle. Seçimler geliyor, hangi partiye oy verirseniz verin içinize sine sine oy verebiliyor musunuz? Kalbinizden geçen adayları meclise gönderebiliyor musunuz? Size seçme hakkı bile verilmiyor.

       Liderler atıyor veya teşkilat seçiyor, önünüze getiriyorlar ya seçeceksiniz, ya seçeceksiniz. Ya genel başkanlar adayları atıyor, ya da teşkilatlar al gülüm ver gülüm oynuyor önünüze bir liste koyuyor ve seçin bunları diyor seçiyorsunuz. Hâlbuki önünüze şu sunacağım tablo gelse seçermisiniz?

      Bir partiden diyelim 30 aday oldu, otuzu da listeye konsa, önce partisine sonrada istediğiniz adaya oy verseniz bu kadar aday enflasyonu olur mu?  Her önüne gelen ben adayım diye ortaya çıkabilir mi? Bu sefer bu sistem genel başkanların işine yaramaz. Çünkü mecliste uslu ve itaatkâr milletvekili bulamazlar. Onlar atayacaklar bizler mecburen seçmek zorundayız.

      Peki, neresi bunun demokrasi ve kendi kendimizi yönetme. Demek ki kendi kendimizi yönetmiyoruz, başkaları bizi yönetiyor. Bizde kendi kendimizi yönetiyoruz diye avunuyoruz. Adamlar baksana halka hiç geliyorlar mı? Seçim dönemi kanaat önderi, cemaat önderleri gezip icazet ve destek sözü aldı mı işi bitiriyor. Sana da önüne koyulanları seçmek kalıyor.

      Bundan dolayı da zaten genel başkan partiyi sırtlıyor, onlarda bu geminin bir ucundan tutup gidiyorlar. Sizde seçtiklerimiz bize tenezzül etmiyor diye kendi kendinize kızıp duruyorsunuz. Siz seçmediniz ki, sevmediğiniz yemek gibi önünüze kondu ve açlıktan zoraki yemek yer gibi seçtiniz.

       Sonrada bunun adı demokratik bir seçim oluyor. Partiye verilen oyları anlarımda, adaylara verilen oyları anlamam. Şahıslarını koysunlar kimin ferdi oyları çokmuş görelim bir. Demokrasinin çarpıklığından herkes bir yerlere gelmeye devam ediyor vesselam.

       Solcusu da sağcısı da sıkışınca demokrasi diyor da, iş ciddiye gelince inanın nalıncı keseri gibi közü herkes kendi önüne çekiyor. Demokrasi yine güçlüden yana kullanılıyor. Garibanım ise demokrasi bana da var diye avunuyor. Baksana sana seçme hakkı bile verilmemiş, bunları seç diyorlar vesselam.

Bu yazı toplam 1288 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.