Doçent Dr. Kenan Arıbaş

Doçent Dr. Kenan Arıbaş

Plan ve İhmal

Türkiye bu iki kavram arasına sıkışmış vaziyette. Yaşadığımız her sorunda plan ve ihmalin izi bulunmaktadır. Ülkemiz eğitim sistemi ve toplumsal yapısı plan ve onun ortaya çıkardığı başarılar veya kaliteyi dikkate almaz. Böyle bir amaç ve uygulama yoktur zaten. O halde toplumda planın yerini, plansızlık ve onun ortaya çıkardığı sorunlar yer almaktadır.

Planın olmadığı yerde en çok ihmal görülür. İhmal o kadar çok şiddetli ve üzücü olaylara sebep olur ki ne diyeceğinizi ne yazacağınızı şaşırırsınız. Bunun en tipik örneği; Özgecan Aslan ismindeki evladımızın hunharca öldürülmesinde görülmektedir. Katilin yer aldığı minibüs firması ve şoförler federasyonu psikopat, sapık ve katil ruhlu adamları teşhis ve tespit edecek, psikolojik ve teknik bir sistem kurmamıştır. Her iki kumrun bu konulara yönelik en ufak plan ve projesi yoktur. Bu cinayet olmadan böyle plan ve projeden bahsetseniz ya size gülerler yada iyi bir dayak yersiniz. Peki şimdi ne oldu? Genç bir kız plansızlığın ve ihmalin kurbanı oldu.

Buna benzer örnekler zincirini çoğaltmak mümkündür. Yaklaşık iki sene önce Aksaray üniversitesinde okuyan bir öğrenci böyle bir plansızlık ve tedbirsizlik sonucu E-90 karayolunda trafik kazasında vefat etmişti. İlgili okulun yönetici ve müdürleri bu işi kader deyip geçiştirdiler. Şu anki hal ve tutumları devam etmekte ve ortaya çıkan sorunlardan ders almamaktadırlar. Şimdi bu yazdıklarımıza tezvirat deyip, her şey yolundaymış rolünü, Aksaray’ın akil insanlarına çok iyi dindarız diyerek bana yeni bir soruşturma silsilesi başlatacaklarına eminim. Fakat sadece Allah bizi ilgilendirdiği için doğruları yazmak zorundayız.

İlk önce Üniversitenin resmi sayfasında Özgecan Aslan’ın vefatı üzerine bir mesajın olmaması oldukça üzücüdür. Bununla birlikte Üniversitenin yanına Kredi Yurtlar Kurumuna ait ki kız yurdu açıldı. Her iki yurt E-90 karayolu üzerindedir. Her şeyden önce  E-90 kara yolunda kahraman Türk polisi, başta eroin olmak üzere onlarca çeşit kaçakçılığa bağlı suçlu yakalamaktadır. Yani E-90 bir nevi suç yoludur. Niye mi bunu yazdım. Her iki yurda maalesef şehir içi minibüs servisleri yoktur. Öğrenciler üniversiteden bu yurtlara gece- gündüz yürümek zorundadır.

Evlatlarımızın gideceği bu yol başıboş hayvanlar ile de doludur.  Buradaki ulaşım sorununu çözmek için bana yansıyan resmi bir evrak yoktur. Bu kız evlatlarımızın güvenliğini kim sağlayacak. Özellikle yeni açılan yolun resmi karayolu ulaşımı da henüz bitirilmemiştir. Karanlık içinde bu yolu evlatlarımız yürümektedir.

Plan ve ihmal. Ülkemizin makûs talihi. İki zıt kardeş. Planın oluk oluk akması gereken üniversite, kendisine verilen kanunları bilimsel ölçütlerde kullanmayan kullanan yöneticilerin elinde.  Öğrencilerin başta mesleki kaygıları, verimli çalışmaları yanı sıra kütüphaneleri eksik ve kalite düşünülmemektedir. Kendi birimimizi kaliteli hale getirmek için gösterdiğimiz çabalar yok sayılmış, eş dost hukuku ile sayısız soruşturmaya tabi tutulduk. Hadi beni yok ettiniz. Peki bu öğrencilerin vebalini nasıl ödeyeceksiniz. Neden bu çocukların her türlü güvenliğini sağlamada yetersiz politikalar izlenmektedir.

Üniversitenin ahlak konusunda plan ve stratejileri de maalesef yoktur (Bizim var. Örneğin iyilik bayramı yapıyoruz ve fakültede her sene din eksenli çalışmalar yapıyoruz). Bu sonbahar Ankara yolunda ölen iki kız öğrencinin acı ve ibret verici durumu ortadadır. Ne olacak şimdi. Soruşturma da mahir olan Sayın yöneticilermiz yazdıklarımıza tezvirat mı diyecek. Olan her şeye göz mü yumacağız. Basın açıklamamızı yapmamıza izin vermeyen, kent yöneticilerine bizi kötü göstermeye çalışan, 2015’de bilimi toprak altına gömen sayın üniversite yöneticileri, gelin sizler ile Aksaray’da seçtiğiniz bir yerde, bütün kamuoyunun naklen izleyeceği bir ortamda medeni ölçütlerde tartışalım. Kaybeden istifa etsin.

Haksızlık Karşısında Susan Dilsiz Şeytandır. 

Bu yazı toplam 3558 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar