Yeniden merhaba

    Sevgili okurlarım malumunuz on gün önce “ Abbas yolcu” başlıklı yazımla sizlere on günlüğüne veda etmiştim. Tabi bu vedamız biraz yorgunluk atmak için Aksaray’dan uzakta biraz enerji depolamaktı. Tabi enerji depolarken kafa olarak dinlendiğimi söyleyebilirim, ama bedenen yeterli dinlenemedim. Nedeni ise günün üçte birini araç kullanarak geçirdiğim için beden dinlenemedi. Ama bu gezim esnasında sürekli tabiat ve tarihle iç içe olduğumu söyleyebilirim. Egede az değil hem de her gün bir yerlere giderek gezme imkânı buldum.

      Bu gezimde Manisa, İzmir, Aydın ve bazı ilçelerini gezme fırsatı buldum. Benim ilk durağım torunlarımın yaşadığı Manisa Turgutlu ilçesi oldu. Burası tam İzmir yol güzergâhı üzerinde olması nedeni ile her yer buraya yakın sayılır. Gündüzleri gezip akşamları dünürün Turgutlu’daki Çatal Köprüde bulunan güzel manzaralı ormanlık ve meyvenin her çeşidinin bulunduğu köye gelip geceleri dinlendim. BazenTurgutlu’da geceleyip torunlarla oynadım.

Araştırmacı gazeteciliğin ana özelliği ise gezinizi de okurlarla paylaşmak. Bende böyle yapmaya çalıştım ve oğlum Bahadırda televizyon için buralardan bol bol görüntüler çekti. Dünürüm Ali Hocada zaman zaman bize eşlik ederken, damadım Uğur Şahinde bizi sahil bölgelerinde gezdirerek görmediğimiz yerleri bize gezdirdi.

        Yine Turgutlu’da bulunan Yaşar Kaya ve Ahmet Yılmaz ağabeyler bizi misafir ederek hoş sohbetler etme imkânı buldum. Bir sabah yine Yaşar Kaya ağabey Turgutlu tepesindeki villasında bizi misafir ederek uzun uzun sohbet etme imkânı bulduk. Manisa’da ise yıllar önce gençliğinde evlatlık olarak 1961 yıllarında Salihli’yeyerleşen daha sonra Manisa ilinde ikamet eden Muzaffer Deniz (Şahin) ağabeyleManisa’da buluştuk, bizi bir gün misafir ederek Manisa’yı bize gezdirdi.

     Ben bu gezimizde edindiğim bazı notlarım var sizlerle paylaşmak istiyorum. Turgutlu ilçesini artık iyice ezberledim diyebilirim. Sıcaklık bize göre daha fazla ve rutubetli bir hal içinde. Buralarda bizim bu yaştan sonra yaşamamız ve bu havaya alışmamız çok zor.

       Turgutlu son 5 yılda hızla büyüyen ve göç alan bir bölge. 5 yıl önce nüfusu 100 bin civarında iken bu sene 150 bin civarına ulaşmış. Salihli ilçeside aynı şekilde 150 bini geçmiş vaziyette. Bu bölgelerde iş ve çalışma ortamının fazla olması fazlaca göç almış.

      Bu sene geçen seneye nazaran üzüm ve zeytin fazla verim vermemiş. Nedeni ise Nisan ayında alışık olmayan şekilde soğuk olunca bu ürünleri vurmuş. Hele zeytinde ise yarı yarıya verim düşmüş, zeytinciler bundan şikâyetçi.

      Meyve bolluğuna gelince yemiş, erik, elma, nar, şeftali, armut ve diğer meyveler fevkalade. Tabi bizim şanslı tarafımız ise dünürün bahçesinden ellerimizle kopardığımız yemiş ve erikleri yememiz oldu. Nar ise daha turfanda, henüz olgunlaşmamış.

       Dağların eteğinde orman ağacı gibi yeşeren ağaçların tamamı zeytin ve diğer meyve ağaçları ile dolu. Çok şirin bir yer olan Turgutlu’nun yerleşim planı çok güzel, hangi caddeden çıksanız ana caddeye çıkıyorsunuz, ama caddelerin dar oluşu ise trafiği allak bullak ediyor. Buda bana göre imar planını yapanlar çok yanlış ve dar sokakları bugünü düşünerek yapmamışlar, keşke bugünü düşünselerdi.

     Alışveriş merkezleri bizdeki kadar çok değil, her sokakta bizdeki kadar alışveriş merkezleri yok. Genel olarak merkez yerine merkez dışında diyebiliriz.

Manisa’ya geçtiğimizde Muzaffer ağabey bizi gezdirdi ve dolaştık. Büyük şehir olan Manisa’yı gerçekten fazla gelişmiş bulmadım. Sipir dağı eteklerindeki dinlenme ve çay bahçeleri olmasa pek fazla güzel yerleri yok.

      Hükümet meydanları bile bizdeki kadar güzel görünüme sahip değil. Sadece hükümet meydanının yan tarafındaki yeşil parkları biraz göze çarpıyor, ama orasını da pek temiz görmedim. Meydanlarının birçok yerinde Manisa’yı simgeleyen figürler ve heykeller mevcut. Orada şu aklıma geldi Belediye Başkanı Haluk Şahin Yazgıya heykelci diyenler gezdikleri yerlerdeki heykel ve figürleri görse bunu demeye utanırlar. Her şehirde birçok figür ve heykellere rastladım. Demek ki her şehrin tanıtımında bunlar gerekli. Turgutlu’nun göbeğine dikilen üzüm heykeli şunu andırıyor burası üzüm şehri.

       Yarın İzmir’le devam edelim.

Bu yazı toplam 1620 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.