Mevlüt Keskin

Mevlüt Keskin

20 Yaşındayız

20 Yaşındayız

 

Gökten yağmurla birlikte bereket yağıyordu.

Yıl 1990, aylardan Mayıs.

Fenerbahçe’nin son Türkiye Kupası’nı kazanmasının üzerinden henüz 7 sene geçmişti :)

Akşam kasabada uykuya dalan Eskil halkı sabah bir ilçede gözlerini açıyordu.

“İlçelik müjdesi” coşkuyla kutlanmıştı. Aklımda kalan en somut unsur davulla, zurnayla, coşkuyla Sultanhanı’na yapılan konvoydu.

Bir 50 NC kasasındaki yerimi almayı da ihmal etmemiştim (Bizimki ne cesaretse).

Daha dün gibi, aradan 20 yıl geçmiş.

İşte bu 20’nci yıl, belediyece organize edilen bir etkinlikle kutlandı.

Eskil düğün salonunda yapılan programa Başkan Alçay’ın daveti ile iştirak ettim.
İlk defa gördüğüm düğün salonundaki etkinlikte katılım için iyi denilebilir (O akşam süper ligdeki maçlarda hesaba katılırsa).

Düğün salonu ilçemizde önemli bir eksikliği giderdi emeği geçenlere sonsuz teşekkürler.

Salon gayet nezih olmuş, özellikle ortada sütunların olmaması çok iyi, ancak salonda gördüğüm 3 eksiklik var.

İlki mescit yok.

İkincisi ses daha güçlendirilmeli. Konuşmacı, sanatçı kendi sesini güçlü bir şekilde alabilmeli. Kürsüdeki konuşmacının sesi salondaki parazit sesleri bastırabilmeli.

Üçüncüsü salonda meyil yok. Yani bir gösteride arka taraftakinin boyu 1.90 değilse, oturduğu yerden sahne kısmını göremiyor. O nedenle sahneden giriş kapısına doğru bir yükseklik oluşturulmalıydı.

Salona vardığımızda hepsi kravatlı ve takım elbiseli pırıl pırıl giyinmiş, bakımlı, güler yüzlü genç bir ekip misafirleri karşıladı.

Misafirlere ikramdan programın sunuculuğuna kadar hepsini aynı ekip yaptı. Sunucu her ne kadar Sakarya şiirini bize ezberlettiğiyse de....

Bir de dikkatimi çeken unsur, Başkan bu ekibe işi bırakmış kendisi misafirlerle ilgilendi. Yani bir başkan gibi davrandı programda olmadık şeyler ona danışılmadı.

Program içerik olarak iyi hazırlanmış. Eskil Cumhuriyet, Bozcamahmut ve YİBO İlköğretim Okulları öğrencilerinin gösterisi gayet güzeldi.

Eskil’in tarihini anlatan uzman konuşmacının verdiği bilgiler oldukça aydınlatıcı idi.

Necati Başkan’ın doğaçlama konuşması ilgiyle dinlendi.
Programın en özgün bölümü Veli Topak’ın şiiri idi.

Başkan Niyazi Alçay’ın kürsü performansı oldukça iyi. Tek eksiği pratik.

Allah vergisi çok iyi bir diksiyonu ve üslubu var eğer pratiği artırsın bu konuda kendisinden övgüyle bahsettirir.

Daha önceki bir yazımda da ifade ettiğim gibi Eskil’in ilçe olmasında Necati Belgemen’in payı çok büyük.

Ancak hazırlanan slaytta sadece Necati Belgemen dönemindeki açılışların olmasını biraz garipsedim.

Şerafettin Meral dönemi tamamen es geçildiği gibi Niyazi Alçay dönemi de sanki unutulmuştu.

Başkan Niyazi Alçay’ın program sonuna kadar ev sahipliğini yapması salondan en son ayrılan kişi olması ve programda görev almış ekibe ve sanatçılara gelerek tek tek teşekkür etmesi gerçekten çok ince bir davranış şekliydi.

Eskil’in ilçe olmasında emeği geçen kişilerden ‘dayı’ olarak hitap ettiğim rahmetli Celal Altan ve Derviş Mehmet Caymaz’ı orada görmek duygularımın kabarmasına neden oldu. Nur içinde yatsınlar.

Programda en çok alkışı alan rahmetli Celal Ağa’dan bir anı.
Celal Ağa Eskil’in ilçe olduğu yıllarda çarşıda bir vatandaş ile Eskil’in ilçeliğini tartışıyordu. Tartıştığı kişi Celal Ağa’ya, “Eskil İlçe olmayı hak etmiyor” gibi bir şey söyledi.

Celal Ağa o hoş üslubu ile sesini hiç yükseltmeden, “İlçelik ne biz il olmayı hak ediyoruz” dedi. (Sonunu getiremedi çünkü Necati Başkan’ın da ifade ettiği gibi Eskil köy görüntüsündeydi). Şöyle bir etrafına baktı gözü yapılmakta olan PTT binasına ilişti. “Şu PTT binası Türkiye’nin neresinde var biz bu binayla il olmayı da hak ediyoruz.” Şeklinde cümlesini tamamlamıştı.

Netice olarak program güzeldi. Bundan sonraki çalışmalarda içerik zenginleştirilebilir. Programda Eskilli sanatçılara yer verilmesi de oldukça anlamlıydı. Bu tür faaliyetler artarak devam etmeli.

Başkan Alçay’ın kültürel etkinlikleri artırma çabasının bir parçası olan program amacına ulaştı düşüncesindeyim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
6 Yorum
Mevlüt Keskin Arşivi