Balın fiyatına aldanmayın!

Balın fiyatına aldanmayın!
BALDER Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Sekreteri İsfendiyar Üzümcü, bal fiyatında işin aslını Retail News'e anlattı.

BASINI uzaktan yakından takip eden bilir. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı artık gıda ürünlerinde taklit ve tağşiş yapan firmaları bir bir teşhir ediyor. Teşhir edilen sektörlerin başında da bal geliyor. Sahte bal üreten 6 firma, usulsüzlük yaptığı gerekçesiyle kamuoyuna sunuldu. Hal böyle iken ister istemez bütün gözler bal üreticilerine odaklandı. Teşhir edilme korkusuyla firmaların kendilerine çeki düzen vermesi kaçınılmaz. Ancak bu kimi firmalar için caydırıcı olmayabiliyor. Zira Bakanlığın teşhir ettiği üreticilerin bazıları Ali Cengiz oyunuyla sorunun üstesinden geliyor. Markaların ismini değiştirerek piyasaya yeniden merhaba diyen bu üreticiler halkın sağlığını tehlikeye atmaya devam ediyor. Peki, tüketiciler sahte ürünlerden nasıl korunacak dersiniz? Bu soruya Bal Paketleyicileri, İhracatçıları ve Sanayicileri Derneği (BALDER) Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Sekreteri İsfendiyar Üzümcü’nün verdiği yanıt çok net: “Güvenli gıdaya erişebilmek en temel tüketici haklarından biridir. Güvenli gıdaya ulaşılması yönündeki tüm engeller ve risklere karşı önemleri almak da devletin görevleri arasında yer alıyor. Şirketlere uygulanan cezaların caydırıcılığı arttıkça sorunun önüne geçileceğine inanıyoruz.”

Mısır şuruplu bal, bal değildir

Bal ürünlerinde birçok firma katkı maddesi olarak mısır şurubu kullanıyor. Gıda endüstrisi ve imalat sanayinde kullanılan bir katkı maddesi olan bu ürünün çeşitli yiyecek ve içeceklerde şeker türevi olarak kullanılmasında sakınca yok. Ancak söz konusu bal olunca işler değişiyor. Doğal, arılar tarafından üretilen bal, yapısı gereği katkı maddelerine kapalı. Bu noktada “Bala katkı yapılırsa o bal olmaktan çıkar” diyor Üzümcü ve devam ediyor: “Mısır şurubu katılarak elde edilen ürün ancak şurup olarak nitelendirilebilir, bal olarak beyan edilemez. Bal şurubu ürününün ambalajına bal kelimesi yazılıp, balı ima edecek herhangi bir görsel kolay gözükür biçimde konulursa, öte yandan “şurup” ifadesi daha zor okunacak biçimde yazılırsa, bu durum tüketicinin aldanmasına neden olur. Kanunda da bu eylem tağşiş ve taklit olarak tanımlanır, yasal düzenlemesi mevcuttur.”


Bal kolay taklit edilir, zor tahlil edilir

Türk Gıda Kodeksi’nin Bal Tebliği’ne göre bala dışarıdan hiçbir madde katılamaz. Ancak balın doğal olması, güvenilir gıda olarak tanımlanacağı anlamına da gelmiyor. Üzümcü anlatıyor: “Veteriner ilacı, naftalin gibi maddelerin kalıntıları ballarda bulunabiliyor. Özellikle petekli ballarda kalıntı bulunması riski süzme ballara göre daha yüksek. Bal Kodeksi; “balda, insan sağlığını tehdit eden hiçbir patojen mikroorganizma, parazit ve/veya parazit yumurtası bulunamaz” ibaresi ile gıda güvenliğine atıfta bulunuyor. Baldaki kalıntının analizi sadece modern laboratuarlarda yapılabilir. Unutulmamalıdır ki, bal kolay taklit edilir, zor tahlil edilir.”

Fiyat gerçek balın göstergesi değil

Bal sektöründeki salt sorun taklit ve tağşiş değil elbette. İşin bir de fiyat boyutu var. Piyasada ki ballar çok farklı fiyatlarda kol geziyor, sonuç olarak da tüketicilerin sofralarına kadar giriyor. Gerçek balın piyasa fiyatını Üzümcü’ye soruyoruz. Fiyatın balın gerçek ya da hileli olup olmadığı konusunda tek başına bir gösterge olmadığını söyleyerek söze başlayan Üzümcü, “Fiyatı etkileyen önemli faktör, balın elde edildiği bitkinin alanı, hasadının yapıldığı bölgedir. Bölgede nadir görülen bir bitki yapısı mevcut, ulaşım ve konaklama faaliyetleri güç, miktar olarak da sınırlı üretim varsa; o balın fiyatı daha yüksektir. Örneğin üretimin çok olduğu dönemde bal fiyatlarında düşme olabilir. Bal pazarında arz talep dengesi de oldukça belirleyicidir ve fiyatların oluşumunda serbest piyasa koşulları geçerlidir. Bu yıl arıcıdan çıkan balın fiyatı ortalama olarak 7,5 ve 12,5 TL arasındadır. Bazı yörelerde arıcıların kendi ballarını cinslerine göre 20 ile 40 TL fiyat aralığında satabildiklerini de biliyoruz. Ancak pazarda bazı balların çok yüksek fiyatlarla tüketicilere sunulduğunu da görüyoruz. Bu balların daha kaliteli olduğu veya daha fazla besin değeri taşıdığını söylemek mümkün değil.”


Gerçek balı anlamanın tek yolu laboratuar analizi

Son dönemlerde bal üreticileri mantar gibi türedi. Özellikle televizyonu satış kanalı olarak kullanan bal firmalarının sayısındaki artış oldukça dikkat çekici. Sadece bal değil, herhangi bir gıda maddesinin televizyon aracılığıyla direkt satışının ne derece güvenli olduğu tüketici tarafından sorgulanmalı diye uyarıda bulunuyor Üzümcü. “Çünkü gıda maddesi söz konusu olduğunda öncelik fiyattan çok gıdanın güvenliğidir. Televizyon aracılığıyla bal satan firmaların bir anda bu kadar artış göstermesinin tüketicilerde kafa karışıklığına neden olduğunu gözlemliyoruz. Tadı, rengi, kokusu, akışkanlığı gibi herhangi bir duyusal özelliğine bakarak balın doğallığından emin olmak mümkün değil. Gerçek ve saf balı anlamanın tek yolu laboratuar analizidir. Bu bakımdan tüketicilerimize; bal paketlemesi ve analizi konusunda uzmanlaşmış, zamanla güvenilirliğini kanıtlamış, markalı süzme balları tercih etmelerini, ürünün etiketini ve içeriğini dikkatlice incelemelerini öneriyoruz.”


Retail News

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.