Bu Yöntemle Çocuklar Matematiği Seviyor

Bu Yöntemle Çocuklar Matematiği Seviyor
Matematik, birçok öğrenci için en zorlayıcı derslerden biri olsa da, ilköğretim düzeyinde uygulanan Montessori yöntemi sayesinde bu algı değişiyor.

Denizli’deki Özel Çamlık Bilgi Bahçesi Eğitim Kurumları’nda başarıyla uygulanan bu model, çocukların matematiği somut materyallerle öğrenerek sevmelerini sağlıyor.

Montessori yöntemi, çocukların bireysel öğrenme hızına ve deneyimlerine odaklanan özel bir eğitim yaklaşımı sunuyor. Bu modelde öğrenciler, sayıların sadece sembollerden ibaret olmadığını; gerçek nesnelerle ilişkili olduğunu görerek öğreniyor. Matematik dersi, duyulara hitap eden özel materyallerle dokunarak, görerek ve işiterek işleniyor.

“Soyut Dersi Somutlaştırmak Çocuklar İçin Büyük Fark Yaratıyor”

Kurumun deneyimli sınıf öğretmeni Kahraman Karaçolak, yaklaşık 10 yıldır derslerini Montessori felsefesine uygun materyallerle işlediğini belirtti. Karaçolak, “Ders süresi 30 dakikaysa, öğrencinin o sürenin tamamında derste kalmasını sağlamak istiyoruz. Bu nedenle materyallerden yoğun şekilde faydalanıyoruz. Özellikle matematikte soyut kavramları somutlaştırmak çocuklar için büyük fark yaratıyor,” dedi.

Karaçolak, öğrencilere yalnızca sembollerle değil, somut nesnelerle de öğrenme fırsatı sunduklarını vurgulayarak şunları söyledi:
“Bir çocuğa '3' rakamını gösterdiğimizde, onun zihninde bir harf mi canlanıyor yoksa üç nesne mi? Biz nesnelerin canlanmasını istiyoruz. Sayılar sadece yazı değil; hayatın içindeki nesneleri temsil etmeli. Bu, öğrenmeyi kalıcı ve keyifli hale getiriyor.”

Eğitimde Aktif Öğrenme ve Deneyim Ön Planda

Özel Çamlık Bilgi Bahçesi’nde Montessori yaklaşımı ana sınıfından itibaren uygulanıyor. Çocuklar materyallere dokunarak, gözlem yaparak hacimsel ve boyutsal ilişkileri deneyimliyor. Karaçolak, “Biz çocukları pasif dinleyici değil, aktif öğrenen olarak eğitiyoruz. Deneme-yanılma yoluyla öğrenmeleri için fırsatlar tanıyoruz,” dedi.

Ayrıca, Milli Eğitim Bakanlığı’nın yeni vizyon belgesi olan “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli”nin de aynı anlayışı benimsediğini hatırlatan Karaçolak, “Biz bu yaklaşımı yıllardır uyguluyoruz. Çocuk eğitim sürecinin merkezinde yer almalı” diye konuştu.

“Matematik Korkulacak Değil, Yaşanacak Bir Ders”

Matematik dersine karşı oluşan önyargıların gereksiz olduğunu belirten Karaçolak, “Matematik aslında hayatın içindedir. Hava iyiyken işe 20 dakikada, yağmurluyken 30 dakikada gidiyorsak bu oran-orantıdır. Bu tür örneklerle dersleri hayatla ilişkilendiriyoruz. Amacımız sayılardan çok düşünmeyi ve çözüm üretmeyi öğretmek,” ifadelerini kullandı.

Matematik öğretiminin sadece sınavlara değil, yaşamın her alanında problem çözme becerisi kazandırmaya yönelik olması gerektiğini vurgulayan Karaçolak, “Çocuklara ezber yerine düşünme ve anlama becerisi kazandırmak esas hedefimiz. Yeni nesil sorular da bunu gerektiriyor,” dedi.

“Matematiği Sevdirerek Öğretmek Şart”

Okulun kurucusu Gül Aydın ise velilere şu çağrıda bulundu:
“Çocuklar küçük yaşta matematiği sevmezse, ileride bu dersi öğrenmekte ciddi zorluk yaşıyorlar. Bu yüzden ilkokulda temellerin sağlam atılması çok önemli. Montessori yaklaşımıyla biz bunu başarıyoruz. Denizli’de bu modeli ilkokul düzeyinde uygulayan sayılı kurumlardan biriyiz. Amacımız, çocuklara matematiği sevdirerek öğretmek ve hayatlarına katmak.”

Montessori Yöntemi Nedir?

Montessori yöntemi, çocuğun bireysel gelişimini esas alan, çoklu duyularla desteklenen ve materyallerle öğrenmeyi merkeze alan bir eğitim felsefesidir. Bu yöntemde çocuklara keşfetme, araştırma, hata yapma ve düzeltme gibi süreçleri deneyimleme fırsatları sunulur. Eğitim süreci ezberden uzak; gözleme, uygulamaya ve deneyime dayalı şekilde ilerler.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.