Cüneyt Eskil

Cüneyt Eskil

Eskil'de yanan dükkan

Eskil'de yanan dükkan

 Üç kardeşin sırayla bakkal dükkânları yan yana sıralanırdı. Bunlar Nörü, Memiş ve Nazzik’ti. Tabi kendisi o dönmemde çocuktu.

Yaşıtı bir arkadaşıyla çarşıya geldi. Dükkân malları yol üzerine çıkarılmıştı. Bunlar üç kardeşe aitti.  Başında kardeşlerin çocukları bekliyordu. Belirtildiği gibi çarşı eşrafından Nörü, Memiş ve Nazik. Dükkânlardan ortada olan Memiş’in dükkânı yanıyordu. Diğerlerine özellikle günindide olan Nörü’nün dükkâna sıçramıştı. Anımsayanlar vardır; içinde çerçeveli Fatih Sultan Mehmet’in resmi olan dükkân. Bu sırada birsi yangın söndürme tüpünü aldı ‘kahraman itfaiyeci “ rolüne soyundu. Memiş’in dükkânının camını kırdı. Alev dışarıya “fov” diyerek, ejderha misali başını gösterdi. Kahraman geri çekildi. Alev başını tekrar içeri çekti. Kahraman, tüpü görmeze içeriye boşalttı. Ne mümkün? Alev devam ediyordu. 

İki arkadaş Nörü’yü daha çok severdi. Mal tamamen boşaltılmamıştı. Kapıdan duman çıkıyor, birileri girip içeriden mal kurtarıyordu. Boylarına, bacaklarına bakmadan mal kurtarmak için dükkâna daldılar. Dalar dalmaz koyu bir duman karşıladı bunları. Püskevit  kutusu, terazi  gibi bir şey göremiyorlardı. Ne yapacağını düşündü. İleriye gitse bir şey göremiyordu. Biraz da tırsmıştı. Geri çekilse irkekliğe  .ok sürdürecekti. Kısa bir tereddütten sonra onda dokuzu tercih ederek geri çekildi. Dışarı çıktığında arkadaşı kendinden önce ricat etmişti. 

Dükkânlar komşuların yardımıyla söndürüldü.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Cüneyt Eskil Arşivi