Şükrü Başarıkan

Şükrü Başarıkan

Evlenilmesi Caiz Olmayan Kadınlar 1

Evlenilmesi Caiz Olmayan Kadınlar 1

 

Biz Müslümanlar her hususta işimizi Kur’an ve sünnet ölçüleri çerçevesinde yapmak yükümlülüğümüz vardır, dolayısıyla hayırlı neslin devam etmesi de buna bağlıdır. Bizde evlenilmesi caiz olmayan kadın ve erkekler hususunda, siz değerli kardeşlerimizi bilgilendirebilirsek ne mutlu bize.

a. Müşrik Kadınlar: Müslüman bir erkek, “müşrik” bir kadınla asla evlenemez. Bu konuda Yüce Rabbimiz âyet-i kerimede: (Ey mü'minler!) (Allah’a) ortak koşan müşrik kadınlarla, (gerçek bir inanışla) inanıncaya kadar evlenmeyin. Îman’lı bir cariye, hoşunuza giden (Allah’a) ortak koşan bir kadından, elbet daha hayırlıdır…” (Bakara Sûresi, (2), 221.)

Allah Teâlâ müminlerin kimlerle evlenip evlenilemeyeceğini âyet-i kerîmede şöyle açıklıyor: “Kötü kadınlar, kötü erkeklere; kötü erkekler, kötü kadınlara; temiz-iyi kadınlar, temiz-iyi erkeklere; temiz-iyi erkekler de temiz-iyi kadınlara(uygun)dur. Bu (temiz ola)nlar, onların söyledikleri iftiradan uzaktır. Onlar için mağfiret, (Cennette) cömertçe bir rızk vardır.” (Nûr Sûresi, (24), 26)

Bazı kişiler zina etmiş olduğu bilinenlerle bile bile evlenmek isterler. Bunun gerekçesini de o kişiyi bulunmuş olduğu bataklıktan kurtarma amaçları olduğunu söylerler. Halbu ki, Kur’an-ı Kerim’de: “Zina eden erkek zina eden veya müşrike olan bir kadından başkasını nikâhlayamaz. Zina eden kadını da zina eden veya müşrik olan bir erkekten başkasını nikâhlamaz. Bu (surette evlenmek) mü’minler üzerine haram kılınmış.” buyrulmuştur. (Nûr Sûresi, (24), 3)

Bu konuda selef alimleri görüş bakımından ikiye ayrılmışlardır: Birinci gruptakiler, zina eden bir kadınla evlenmenin haram olduğunu belirtirken: İkinci grupta yer alan alimler, zina eden bir kadınla evlenmenin caiz olduğunu söylemişlerdir. (Cumhurun görüşü de budur.)

Yukarıdaki iki görüş, evlenmenin caiz olup olmadığıyla ilgilidir. Zina eden bir kadınla mü’min ve salih bir erkek, zina eden bir erkekle de iffetli bir kadın evlenmek istemez. Toplumda da hoş karşılanmaz.  Şurası bir gerçek ki, iffetli bir mü’min için zina eden bir kadınla evlenmek nasıl uygun değilse, iffetli bir kadının da zani ve fasık bir erkekle evlenmesi uygun değildir. (Kur’an-ı Kerim Ahkam Tefsiri, C. 2, Sh. 58-89-90-92)

b. Nikahı Başkasında Bulunan Kadınlar: Yaygın olarak kız ile erkeğin nişanlılık döneminde görüşmelerine dini bir zemin hazırlamak, halvetten kaynaklanacak günahlardan uzak tutmak maksadıyla nişanla birlikte “dini nikah”ları da kıyılmaktadır. Bu dönemde “nişan atma”lar da sık meydana gelmektedir. Nişan atıldığı zaman erkeğin nişanlısı (aslında eşi)nı üç talakla boşaması gerekir. Bu yapılmadığı zaman kız, bir başkasıyla nişanlanamaz ve nikâhlanamaz.

c. İddeti Bitmemiş Kadınlar: Bu iddet, ister kocasının vefat iddeti olsun, isterse boşama iddeti veya şüphe ile cinsî münasebette bulunmanın iddeti olsun. İddet bitmeden nikâhlanamaz.

d. Dinden Dönen Kadınlar: Müslümanken İslamın inanılmasını istediği şeylerden birini inkar etmek veya “elfaz-ı küfür” olarak bilinen sözlerden birini söylemek insanı mürted yapar. Böyle bir kadınla evlenmek de yasaklanmıştır.

e. Ateşperest, Putperest Olan Kadınlar: Ateşperest veya putperest olan kadınlarla Müslüman erkeklerin evlenmesi de yasaklanmıştır.

“Yasak tanımayan ve her şeyi helâl bilen” batıl mezhe­be bağlanan kadınların da nikâh edil­meleri helâl değildir. Ehlisünnet dışında herhangi bir mezhebe (ki, o mezhebe inanan bir kimse kâfir olur.) bağlı bulunan kadının da nikâh edil­mesi caiz değildir.

f) Ehl-i kitabın (Yahudilik ve Hıristiyanlık) dinlerine, tebdil ve tağyir olduktan sonra intisap eden bir kitaba tabi olmaktır. Veya Hazret-i Muhammed Mustafa (s.a.v.)’nın Peygamber olarak gönderilmesinden sonra Hıristiyanlığa veya Yahu­diliğe intisap etmesidir ki, bunlar İsrail oğullarının nesebinden de gelmiyor. Bu iki haslet yok olduğuna göre böyle bir kadınla ev­lenmek helâl değildir.

Ehli-i kitap (Yahudi ve Hıristiyan) olan kadınlarla Müslüman erkeklerin evlenmesinde dinen sakınca yoktur. Ancak böyle kadınlarla evlenenler, evlilik hayatı içinde çok da mutlu olamamaktadır.

g. Usul ve Furu’dan Olan Kadınlar: Soy itibariyle o kadın, kendisini isteyenin aslı (annesi), faslı (kızı ve torunu), ilk aslının faslı, (baba-annesi ve anne-annesi) veya kendisinden sonra asıl olan herhangi bir aslın ilk faslında ise böyle bir kimse ile evlenemez. Damat adayının aslından gâyemiz, anneler ve ninelerdir. Faslından gâyemiz ise kız kardeşleri ve onların kız çocuklarıdır. Her asıldan sonra diğer bir asıl vardır, onların ilk faslından gâyemiz ise teyzeler ve hâlâlardır. Fakat teyzeler ve halaların kız çocuklarıyla evlenebilir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum
Şükrü Başarıkan Arşivi