Fıkra gibi Avukatlık anıları
Tanıklar
Bir gün aile mahkemesinde duruşma bekliyorum. Bu sırada benden önceki bir davada tanıklar dinleniyor.
Tanıklar mahkemede dinlenirken haliyle anlattıklarının hayatın olağan akışına uygun ve mantıklı olması gerekir.
Davacı olan kadın, kocasına şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma davası açmış.
Tanıklardan davacının komşusu olduğunu söyleyen bir bayan geldi ve tarafların geçimsizliği hakkında mahkemeye bildiklerini anlatmaya başladı. Tabi davacının göstermiş olduğu tanık olması hasebiyle onun lehine olan olayları ya da hikayeleri anlatıyordu.
Davalının kusurlu olduğunu, eviyle ilgilenmediğini, ailesine şiddet uyguladığını anlatmaya başladı. Yine davalının bir gün geç saatte eve geldiğini, sarhoş olduğunu, karısıyla tartışmaya başladıklarını görmüş gibi anlatmaya başladı. Davalı kocanın sonra karısını dövmeye başladığını söyledi. Sonra hakim tanığa sordu:
-Peki dövdükten sonra ne yaptı?
Tanığın cevabı ilginçti;
-Efendim dövdü, dövdü. Sonra da “Hadi ben içmeye gidiyorum diyerek” çekip gitti.
Namus davası
Boşanma davasına baktığım bir müvekkilim bir gün büroma geldi. Bana devam eden boşanma davası ile ilgili bir şeyler soracağını sanıyordum. Fakat durum biraz farklıydı.
Başka bir dava açmak istiyordu. Meğer davalı eşi ve ailesiyle kavga ya da tartışma türü bir olay yaşamış. Bu olay sırasında hoş olmayan laflar işitmiş. Müteessir olduğu bu durumdan dolayı dava açmak istiyordu.
Ben kendisine hukuki olarak yardımcı olmaya çalışsam da o açacağı davayı kafasına koymuştu.
Bana açmak istediği davanın türünü o zamana kadar hiç duymamıştım; çünkü hukuk literatüründe böyle bir dava yoktu.
“Ne yapmak istiyorsunuz?” diye sorduğumda bana dava ismini hiç düşünmeden söyledi:
-Namus davası açmak istiyorum! (?)
Beni dövüyorlar.
Bu olayı bana İstanbul’dan bir avukat arkadaşım anlatmıştı.
Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açtığı “sözleşmeden doğan alacak” davasının duruşmasına giriyor. Artık mahkemede deliller ve sair her safha geride kalmış. Son celseye giriyorlar.
Karşı taraf da kendisini avukatsız temsil ediyor.
Davacı vekili olan arkadaşım delillerin toplandığını, davasının sübuta erdiğini ve davanın kabulüne karar verilmesini son duruşmada talep ediyor.
Hukukçuların bildiği gibi, sözleşmeden kaynaklanan alacak davaları gibi hukuki işleme dayanan davalarda, deyim yerindeyse, belgeler konuşur. Belgelerin, dayanakların sağlamsa davayı kazanmak mümkündür.
Neyse bu kısa açıklamadan sonra gelelim davalının savunmasına.
Hakim davalıya son diyeceklerini sorar:
Davalı davanın esasıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan şöyle bir cevap verir:
-Efendim, davacı taraf beni dövdü! (!)