Nilgün Güney

Nilgün Güney

GERÇEK SEVGİ İÇİN GÜVEN DUYMAK

GERÇEK SEVGİ İÇİN GÜVEN DUYMAK

 Böyle bir güven ortamının oluşabilmesi içinse, Allah’a samimi bir iman şarttır. Çünkü güven, kişinin kendi çıkarlarını sevdikleri için arkasında bırakabilmesidir. Güvenilir bir insan, Rabbine karşı saygı dolu bir korku içinde olduğundan, çevresindeki insanlara zarar verecek bir söz söylemekten dahi kaçınır.

Günümüzde insanlar arasında sevginin azalmasının nedenlerinin başında güvensizlik gelmektedir. Kişi eğer güvenmediği bir insan ile muhatap olmak durumunda ise, böyle bir insana karşı samimi ve içten olabilmesi de mümkün olmaz. İnsan eğer güven duymadığı bir ortamda yaşıyorsa, sürekli kendini saklamak durumunda kalır. Bu yüzden hep huzursuzluk içinde olur.

Allah’ın zikrinden uzak yaşayan insanlar, ne sevgiyi ne de güveni yaşayamadıkları için, bunu kabullenip, koydukları kurallar ile kendi içlerinde kavrulurlar. Sevgiyi yaşayamadıkları için, başka duygularla bu eksikliği kapatmaya çalışırlar. Örneğin zengin olma hırsı, kariyer yapma hırsı, şöhret olma hırsı, birikim yapma hırsı bunlarında bazılarıdır. Ancak bu hırslar, bu insanları mutlu etmeye yetmemekte, tam tersine hayatlarını kabusa çevirmektedir. Nihayetinde bu hırslar ölümle birlikte geri kalacak olan dünyanın geçici faydalanmalarıdır. İnsanın Allah’ın huzuruna çıkarken götürebileceği ise güzel ahlakı olacaktır.

Dünya hayatı yalnızca bir oyun ve bir oyalanmadan başkası değildir. Korkup-sakınmakta olanlar için ahiret yurdu gerçekten daha hayırlıdır. Yine de akıl erdirmeyecek misiniz? (En'am Suresi, 32)

Samimi inanlar ise, her konuda olduğu gibi sevgiyi de Allah rızası için yaşarlar. Tüm sevgilerini O’na yöneltir, insanları ve diğer canlıları Allah’ı sevdikleri için severler. Müminlerin sevgileri asıl Allah’a ait olduğu için, sevgilerinin bir sınırı yoktur.

Sevgiyi Rabbimiz yaratmıştır ve yine O’nun dilediği şekilde yaşandığı takdirde mutluluk, huzur ve neşe getirebilir. Müminler, Allah’ın tecellileri olan insanlara samimi sevgi duyduklarından, merhametleri ve koruyuculukları da içtendir. Allah’ın rızasını gözeterek sevgiyi yaşayan insanların bazı güzel ahlak özellikleri şöyledir:

*Kişi, sevdiğini kendi nefsinden önde tutar.

*Sevdiğini her türlü tehlikeden çekinmeden korur.

*Sevdiğinin huzurunu, mutluluğunu ve neşesini gözetmeye çalışır.

*Ortada bir anlaşmazlık olduğunda, sevdiğinden yana tavır alır.

*Küsme, kırılma, kızma gibi tavır bozuklarından şiddetle sakınır.

*Eksiklerini değil, sürekli iyi yönlerini görmeye çalışır.

*Eksik yönlerini Allah rızası için uygun bir dille anlatır.

Tüm bu özellikler, gerçek sevginin göstergelerinden bazılarıdır. Eğer kişi sevdiğini söyleyip, en küçük bir olumsuzlukta sevdiğini kırabiliyor, kendi nefsini tercih edebiliyor, hatta sevdiğini terk ediyorsa, böyle bir sevginin samimi olduğunu söylememiz mümkün değildir. Rabbimiz bir ayetinde, Kendi’sine kul olarak yönelenlerin arasında özel bir sevgi yaratacağını şöyle haber vermiştir:

İman edenler ve salih amellerde bulunanlar ise, Rahman (olan Allah), onlar için bir sevgi kılacaktır. (Meryem Suresi, 96)

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nilgün Güney Arşivi