Nilgün Güney

Nilgün Güney

Her Zaman Bir Çıkış Yolu Vardır

Her Zaman Bir Çıkış Yolu Vardır

İnsanların aciz olarak yaratıldığı sık sık değindiğim bir konu. İnsanların çoğunluğu basit bir konuda dahi hemen kötü olanı düşünmeye, karamsar olmaya eğilimlidir. “Tamam artık sona geldim”, “Buraya kadarmış”, “Bu durumun çıkışı yok” gibi sözler bu insanlardan sıkça duyduğumuz sözlerdir.

Oysa Allah’a inan bir insan için asla çözümsüz bir olay yoktur. Her şeyden önce Rabbimiz “Allah, hiç kimseye güç yetireceğinden başkasını yüklemez”(Bakara Suresi, 286) buyurarak kullarına tevekkülü olmayı emretmiştir. Allah dünyada karşılaştığımız her şeyi kader olarak, bir hayırla ve hikmetle yaratmıştır. Bu yüzden inanan insan için üzülecek, tedirgin olacak hiçbir olay yoktur. İnsanın elinden gelen tüm çabayı gösterdiğini sandığı durumlarda dahi bir çıkış yolu muhakkak vardır.

Bir de Müslüman her daim ümitli olmayı kendine ahlak edinmelidir. Çünkü bu da Rabbimiz’in kullarına, üzerimizdeki ağırlıkları kaldırmaya vesile olan bir nimetidir. Rabbimiz “…kafirler topluluğundan başkası Allah'ın rahmetinden umut kesmez." (Yusuf Suresi, 87)buyurarak bu emrini bildirmiştir.

İnsanların büyük bir bölümü çocukluktan itibaren çevresinden aldığı telkinle olayların her zaman olumsuz yönlerini görmek için adeta çabalarlar.Kuran ahlakında olumsuz düşünmenin haram olduğunu öğrenen kişi ise artık olayların hayır yönlerini görmek için kendini eğitmeye başlar. Bu da Allah’ın izniyle insanı ferahlatan-açan bir nimettir.Kuran ahlakını yaşamayan kimseler olumlu düşünmenin yararlarını bilseler de böyle bir ahlakı yaşayacak gücü kendilerinde bulamazlar. Melankolik bir ruh halinde olmak bu insanlar için alışkanlık haline gelmiştir. Ama Allah’ı çokça seven ve O’ndan çokça korkan Müslüman için her zaman ümitli olmak şevkle yapılması gereken bir ibadettir.

Mutsuz, karamsar ve ümitsiz olmak aynı zamanda Allah’ın Kendi’ne güvenmeyen kullarına bir uyarısıdır. Bunda da bir hayır vardır. Allah bu uyarısıyla kullarını Kendi’ne güvenmeye ve teslim olmaya çağırmaktadır. Her zaman olumluyu düşünebilmek Allah’ın izniyle çok kolaydır. Sadece kişinin samimice Rabbine sarılması yeterlidir. Allah’ın gücü üzerinde düşünen kimse O’nun tek korkulacak, tek güvenilecek güç olduğunu kavrar. Sadece O’ndan medet umar, her durumda dua eder, O’nun yardımından şüpheye düşmez. Hz. Musa’nın Firavun ve askerlerinden kaçarken bir an bile ümitsizliğe kapılmaması Müslümanlar için çok güzel bir örnektir.

İki topluluk birbirini gördükleri zaman Musa'nın adamları: "Gerçekten yakalandık" dediler.(Musa:) "Hayır" dedi. "Şüphesiz Rabbim, benimle beraberdir; bana yol gösterecektir."Bunun üzerine Musa'ya: "Asanla denize vur" diye vahyettik. (Vurdu ve) Deniz hemencecik yarılıverdi de her parçası kocaman bir dağ gibi oldu.Ötekileri de buraya yaklaştırdık.Musa'yı ve onunla birlikte olanların hepsini kurtarmış olduk. (Şuara Suresi, 61-65)

Bir de Müslümanın aciz olduğunu, Allah dilemeden çıkış yolu bulmasının, ruhunun ferahlamasının mümkün olmadığını aklından çıkarmaması gerekir. Tüm evreni yoktan var eden ve tüm sistemleri devam ettiren Yüce Allah elbette dilediği anda imkansız gibi görünen zorlukları gidermeye güç yetirendir. Bu yüzden Müslüman yaşadıklarından dolayı Allah’tan ümit kesmek yerine, sonsuz güç sahibi Rabbine teslim olmalı, O’na güvenip dayanmalıdır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nilgün Güney Arşivi