Mevlüt Keskin

Mevlüt Keskin

İstişare Toplantısı

İstişare Toplantısı

Eskil düğün ve toplantı salonundaki programa yaklaşık 2 bin kişinin katıldığı belirtiliyor.

Evet “belirtiliyor” ifadesini bilinçli olarak kullanıyorum, çünkü davetli olmadığımız bu toplantıya katılamadık.

Ama yansımalar Başkan Alçay’ın yönetimsel açıdan doğru yolda olduğunun somut bir göstergesi.

Programda Başkan Alçay, yaptığı ve yapacağı çalışmaları anlatıyor.

Öncelikle bir Başkan, 25 bin nüfuslu bir ilçenin halkını davet ettiği bir programda yaptığı ve yapacağı bütün çalışmaları tek tek ortaya koyup halkın karşısına çıkması önemli.

Başkan Bey’i öncelikle medeni cesaretinden dolayı kutlamak gerek.

Çünkü bu davranış şekli, “Ben 3 yıllık başkanlık sürecinde attığım her adımın hesabını verebilirim veremeyecek hesabım yoktur” anlamını taşıyor.

Ayrıca böyle bir toplantıya (özel hiçbir davet olmamasına rağmen) iki bin kişinin gelmesi Sayın Alçay’a verilen destek açısından önemli.

Bence bu istişare toplantıları öze inerek artarak devam etmeli.

Yerine göre yayla yayla, mahalle mahalle olabilir.

Orada bir köy var uzakta o köy bizim köyümüz…  Şiiri sanki onlar için yazılmış, Bir Hüyüklü, Elagöz, Yeniyayla, Dayukuyusulular ile istişare toplantısı.

Ve Eskil’e uzak olan kıraç bölgesindeki diğer köylerde en azından bölge bölge yapılan toplantı.

Nerdeyse bir Kasaba büyüklüğünde Çulfa’da, Kaputaş’ta istişare toplantıları…

Meslek grupları ile istişare toplantıları…

İmamlar…

Öğretmenler…

Eskil’deki memurlarla toplantılar..

Daha öz ve daha verimli olur.

her şeye rağmen yapılan bu toplantıyı önemsiyorum, ancak madem 2 bin kişi geldi. Adına yakışır bir şekilde herkesin görüşünü dile getirmesi gerekir o halde böyle bir toplantıda kaç kişi duygularını dile getirme fırsatı bulabilir (Öncelikle zaman olarak).

Haydi buldu diyelim 2 bin kişinin olduğu bir ortamda sitemiz haberfark.net’e başsağlığı mesajında bile ismini yazmaktan imtina eden bir memlekette kim medeni cesaretini göstererek gördüğü olumsuzlukları Başkan Bey’e karşı dile getirebilir?

 

İki Cihanda da Beraber!

İstişare toplantısında Başkan Alçay’a sorulan üç sorudan birisi  1992’de Eskil Belediyesi tarafından vatandaşa satılan! Arsalara ilişkin oluyor.

Bu konuyu birkaç kez köşeme taşıdım, olayın hukuki boyutunu araştırdım ne yazık ki zaman aşımından dolayı mağdurların yapabileceği hiçbir şey yok.

En az 300 kişinin hakkının gasp edildiği bu arsalarda olayı Sayın Niyazi Alçay’a mal etmek gibi bir niyetimiz yok, ancak madem devlette süreklilik esas o halde eğer belediyenin yapabileceği bir durum varsa imkanlar sonuna kadar kullanmalı.

Burada hiç şüphesiz en büyük vebal arsaları halka satan Belediye Başkanı Necati Belgemen’e ait. Başkan 5 sene aradan sonra 1999 yılında yeniden başkan oldu ama bu konuya ne kadar eğildi soru işareti.

Küçük günah ise Necati Başkan’dan hemen sonra 1994’te Belediye Başkanlığını kazanan Şerafettin Meral’e ait. O da “En büyük rakibim Belgemen bir kuyuya taş attı ben niye çıkarıyım” mantığına büründü. İşin ilginç tarafı ise bu arsaların önemli kısmını birileri daha sonra tekrar satın aldılar masum bir şekilde arsasını bekleyen insanlar ise saflıkları ile kaldılar.

Şimdi netice olarak o günah bugün tam yirmi yaşında tertipleri askere gidiyor, yaşıtları gelin olmaya bile başladılar o ise masum bir şekilde kimsenin kendisine sahip çıkmamasından yakınıyor.

Evet madem bu günah iki başkanın o halde Sayın Belgemen ve Meral’e Allah uzun ömür versin bu dünyada olduğu gibi öbür dünyada da ayrılmaya niyetleri yok gibi geliyor insana.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
20 Yorum
Mevlüt Keskin Arşivi