PKK Yanlıları üniversiteleri kaşıyor

GAZETE 5/Ceyhun BOZKURT

Özellikle terör örgütü yanlılarının açılım sürecinden güç alarak başlattığı saldırıların hızla arttığı ortaya çıktı.

Son bir aydır Milliyetçi ve Atatürkçü öğrencilerin saldırılara maruz kaldığı gelen bilgiler arasında.

Son olarak geçtiğimiz gün Aydın’da milliyetçi öğrencilere yönelik bir saldırı olduğu bildirildi. Bu saldırıda 7 öğrencinin yaralandığı öğrenildi. Ancak milliyetçi öğrencilerin tahriklere kapılmadığı ve üniversiteleri bir çatışma ortamına sürüklememek için sükuneti koruyup, sadece kendilerini savundukları bildiriliyor.

Geçtiğimiz haftalar da yine PKK terör örgütünün gençlik yapılanması olan 'Demokratik Yurtsever Gençlik Meclisi' üyesi terör yandaşları, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi’ndeki Atatürkçü öğrencilere saldırdı. Atatürkçü gençlerin kendilerini savunmak için karşılık vermeleri üzerine, geri püskürtülen saldırganların, üniversitede terör ortamını sürdürdükleri kaydediliyor.

Gazete 5’e ayrı ayrı bilgi veren Milliyetçi ve Atatürkçü gençlik liderleri, son dönemlerde PKK yandaşlarının üniversitelerde saldırganlaştığının altını çizerken, amaçlarının üniversiteli bir çatışma ortamına sürüklemek olduğunu, bu güçlerin açılım sürecinden güç alarak hareket ettiklerini ve buna rağmen kendilerinin tahriklere kapılmadan hareket edeceklerini dile getiriyor.

Terör örgütü PKK’nın gençlik yapılanmasının, özellikle bazı yasadışı sol örgüt yandaşlarını tamamen kontrol altına aldıkları ve fakülteleri adeta terör yuvasına çevirmeye başladığı gelen bilgiler arasında.

ÜLKÜ OCAKLARI EĞİTİM VE KÜLTÜR VAKFI

GENEL BAŞKANI HARUN ÖZTÜRK

Yaklaşık 1 ay önce Kütahya’da bir mensuplarını kaybeden Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Genel Başkanı Harun Öztürk, Gazete 5’e, üniversitelerde artan bölücü saldırıları değerlendirirken şu vurguları yaptı:

“Bu saldırganlığın özellikle bu dönemde artmasını kesinlikle tesadüfi olarak görmüyoruz. Ortada bir plan dahilinde yürüyen saldırganlık var.

Biz ne amaçla bu saldırıları artırdıklarını bilemeyiz ancak, bizim yaptığımız değerlendirmelere göre bu terör yandaşları üniversitelerde şunu amaçlıyor: Hem kendi etkinliklerini artırmak hem de Türkiye’yi uluslar arası camiada adeta bir kaos, karmaşa ve çatışma ortamında göstermek.

Gençlik içinde de çok ciddi tepki söz konusu. Ülkücü, milliyetçi öğrencilere yönelik saldırılar çerçevesinde bizim teşkilat disiplinimiz altında bulunan arkadaşlar ülkücü terbiye gereği bu saldırılara karşı örgüt talimatını dinlerken, örgüt disiplinimiz altında bulunmayan milliyetçi dünya görüşüne sahip ve sadece okumak için üniversitelerde bulunan kardeşlerimizin ise kontrol edilebilmesi çok zor.

Sonuçta üyelerimiz, MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin talimatı ile aldıkları ülkücü terbiyenin gereği olarak üniversiteleri bir çatışma ortamına sokmamak için ellerinden geleni yapıyorlar.

Ancak burada asıl sorumluluk okul yönetimlerine düşüyor. Yönetimlerin, bu bölücü gruplara karşı, hassas ve tutarlı davranması ve hatta okullarda kaos, çatışma yaratanları okullardan uzaklaştırması gerekir.

Ayrıca yine emniyet güçlerine de bu durumda büyük görevler düşmektedir.”

TÜRKİYE GENÇLİK BİRLİĞİ

GENEL BAŞKANI İLKER YÜCEL

Son dönemlerde yaptıkları eylemlerle dikkat çeken Atatürkçü gençlik teşkilatı Türkiye Gençlik Birliği’nin Genel Başkanı İlker Yücel de üniversitelerde artan PKK saldırganlığını doğrularken, bunun birden çok nedeni olduğunun altını çiziyor. Yücel’in açıklamaları şöyle:

“Türkiye’de gençlik içinde en yoğun eğilim artık anti-Amerikancılık. Bunu 3 olayda anlıyoruz.

Birincisi BBC’nin geçtiğimiz yıllarda yaptığı ve Türk halkının dünyadaki en Amerikan karşıtı halk olduğunun ortaya çıktığı araştırma. Bu elbette o halkın en dinamik kesimi olan gençlik içinde de yoğun bir düşünce halini almış bulunuyor.

İkincisi Genç Bakış programlarında görülüyor ki, gençliğin büyük çoğunluğu, bağımsızlık vurgusu yapan isimlere destek veriyor, bağımsızlık karşıtı olarak gördüğü isimleri ise protesto ediyor.

Son olarak da Egemen Bağış’ın bir itirafı bu gerçeği ortaya koyuyor. Bağış yaptığı bir açıklamada, “Gençliğe erişemiyoruz” demişti. Bu da bir anlamda gençlikteki bağımsızlık eğiliminin göstergesidir.

Üniversitede vatansever gençliğin en büyük sıkıntısı, geçmişte gerek PKK yandaşları gerekse onun kuyruğuna takılan diğer grupların hakimiyeti söz konusuydu. Atatürkçü gençlik yeni yeni güçleniyor. İşte PKK ve onun kuyruğuna takılan grupları bu yükseliş rahatsız etti ve saldırganlaştırdı.

Ayrıca şunu bilhassa vurgulamak istiyorum: Üniversitelerde istihbarat örgütleri adeta cirit atıyor. Türkiye içinde yapılacak operasyonlar için gençlik hareketleri önemli bir yer tutuyor. Gençlik örgütlenmeleri de çok çabuk harekete geçirilebilecek bir güç. Bu nedenle istihbarat örgütlerinin operasyonları söz konusu oluyor.

Bizim en büyük tedirginliğimiz Türkiye’nin emperyalist güçlerce sokulmaya çalışıldığı Türk-Kürt çatışması çalışmasının üniversitelerde de hayata geçirilmeye çalışılmasıdır. PKK da bu yönde kullanılan bir örgüt. Bu nedenle, üniversitelerde oluşturulacak bir Türk-Kürt savaşı görüntüsünün tüm ülkeyi etkileyeceği çok açıktır.

PKK saldırganlığının bir başka boyutu da, hatırlanacağı üzere AKP öncesinde PKK çökertilmiş, tüm dünyada ve en önemlisi Kürt kökenli yurttaşlar içinde bile tecrit olmuş, ismini bile değiştirmek zorunda kalmıştı. Ancak AKP’nin hükümeti döneminde Kürtler PKK’ya bağımlı hale getirildi, meşru örgüt konumuna sokuldu. Şimdi ‘Kürtlerin temsilcisi PKK’ gibi bir görüntü oluşturulmaya çalışılıyor. Bu durumdan cesaret alanlar da üniversiteleri bu duruma sokuyor.

Son olarak şunu vurgulamak gerekir. Bu örgütlerin önünü kesecek ulusalcı, vatansever, Atatürkçü rektörler de adeta okullardan kopartıldı. Okul yönetimleri AKP tarafından belirlendi ve şimdi bölücüler ve gericiler ittifak halinde üniversiteleri ele geçirme çalışması yürütüyor.”