Mehmet Akkanat

Mehmet Akkanat

Şehir Hayatı

Şehir Hayatı

Çocukluğum Toroslar’ın arasındaki bir vadide çok şirin küçücük bir kasabada geçti. O günler çok güzel günlerdi. Herkesin kapısı ardına kadar açıktı hırsızlık arsızlık riyakarlık menfaatperestlik yoktu. Komşuda bir şey pişerse bize de gelirdi. Herkes birbirinin halini hatırını sorar, hastası olanın, darda zorda olanın hemen yardımına koşulurdu. Ekin biçilecekse tarhana yapılacaksa hısım akraba konu komşu birleşir herkes bi el atar hemen işler paylaşılır ve  yapılırdı hele o kış akşamları muhabbetleri ne güzeldi telefon yok televizyon yok internet yok bilgisayar yok  dedelerimiz nenelerimiz eski darb-ı meselleri anlatırlar bizde can kulağıyla dinlerken bi taraftan da gelen tarhanaları mısır patlağını afiyetle yerdik gecenin geç saatlerinde büyüklerimiz hadi yatın artık derken sanki masal dünyasındaymışız ve hiç bitmeyecekmiş gibi güzel bir rüyadan uyanırcasına itiraz ederdik annemize babamıza biraz daha diye….

Onlar “güzel insanlardı” savaş görmüş zorluk görmüş darlık görmüşler ama yinede “onlar güzel insanlardı…..”

Pekala ne oldu bize de  her gün birileri birilerini öldürüyor hırsızlık arsızlık almış başını gidiyor herkes birbirine güvenmiyor  kapılar bacalar sıkı sıkı kapalı yolda birisi yere  düşünce dönüp bakan yok ihtiyar bi dedemizi ninemizi yada engelli bi kardeşimizi karşıdan karşıya geçirecek birisi yok niye bu kadar vurdumduymaz vicdansız merhametsiz menfaatperest bir insan topluluğu haline geldik?

Bizden sonra gelen nesil onlar güzel insanlardı diye mi bizi anacaklar yoksa…..? 

Şehir hayatı mı bizi bu hale soktu?

Avrupalı olacağız diye mi biz bu hale geldik?

Yoksa ! yoksa! Allah korkusu kalbimizden silindi mi de her şeyi mubah görür olduk

Ama herkesin hesap vereceği bir gün gelip çatacak

İlahi terazi kurulacak iyilikler kötülükler tartılacak

Çok iyi düşünelim çok iyi ölçüp biçip tartalım attığımız adımın dahi hesabını yapalım

Ve Rabbimize de ; “Ya Rabbi bizim iki cihanda da yar ve yardımcımız ol” amin diye çokça dualar edelim.

O Yüce Rabbimize yakışan bir kul ve O büyük önderimiz Hz. Muhammed Mustafa’ya (SAV) yakışan bir ümmet olarak yaşamaya ve yaşatmaya sonsuz gayret edelim.

Allah (CC) yardımcımız olsun amin amin amin   

 

 

Bazen düşünüyorum ;

Ne arıyorum ben bu şehirde?

Bu şehrin bana ihtiyacı var mı?

Acaba ben fazlalık mıyım bu şehirde?

Benim beklediğim birimi var bu şehirde?

Yada beni bekleyen?

Ne benim beklediğim biri var ne de beni bekleyen

Birden kendimi bu kalabalık kocaman şehirde yapayalnız hissediyorum

Etrafıma bakıyorum kimim kimsem yok

Allah’tan gayri

O’na sığınıp yalvarıyorum

Ya Rabbi ;

Sen varsan başka dosta gerek var mı?

Beni sahte dostlardan, riyakarlardan, ikiyüzlü münafıklardan sen koru

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Mehmet Akkanat Arşivi