ÜLKEMİZİN GERÇEK SAHİBİNİN ANAYASASI

Kim ne derse desin kuruluşunun üzerinden 89 yıl geçmesine, Merhum Menderes, Merhum Özal’ın ve 2002’den bu yana Recep Tayyip Erdoğan hükümetleri tarafından yapılan iyileştirmelere, bu çerçevede 12 Eylül 2010 Anayasa Referandumuyla ikincisi yapılan Anayasada sivilleşme ve normalleşmenin önünün açılmasını sağlayan düzenlemeye. Bu düzenlemeler çerçevesinde HSYK ve diğer kurumların yeniden oluşturulmasına,Askerin ve diğer atanmışların medeni ülkelerdeki seviyeye çekilme çalışmalarına rağmen Cumhuriyet kelimesinin anlamı olan Cumhurun kendi kendini yönetmesi maalesef halen tam olarak sağlanmadığından bizim ülkemizin idare şekline halen tam olarak “Cumhuriyet” denemez.!!! MEDENİ DÜNYA TÜRKİYEYİ TAM CUMHURİYET OLARAK KABUL ETMİYOR Biz desek bile medeni dünya bunu kabul etmiyor. Kabul etmediği içinde bulunan her fırsatta bu çağ dışılık ve anti Cumhuriyetçilik yüzümüze vuruluyor. Bundan dolayıda Muasır milletlerin bir çok kurum ve kuruluşuna dahil edilmiyoruz. Aradan geçen 89 yıllık zamana rağmen halen Cumhuriyetin sözlük anlamına Ak Parti yi internet haberlerine dayanarak kapatma davası açan Yargıtay Cumhuriyet Baş savcısının bu mahkemede ülkemizin 20 Milyar Dolar zarar görmesindeki tavrının millet ve siyasi partilerin uzlaşmasıyla 12 Eylül 2010 Anayasa referandumundan sonra başlayan Başörtüsü konusundaki yumuşama üzerine yaptığı tehdit örneği. Bu ve bundan önce 1960 ihtilalıyla başlayıp 12 Mart,12 Eylül,28 Şubat ve 27 Nisan İnternet E Muhtırası gibi kalkışmalar nedeniyle Ülkemizin Muasır milletler seviyesindekiler gibi Cumhuriyet olamaması medeni ülkelerdeki gibi milletin hâkimiyetini tam sağlayarak vesayetlerden kurtulamadığımız içindir. KURTULUŞ SAVAŞINI KAZANANDA CUMRİYETİ KURANDA ASKER DUĞİL MİLLETTİR!!! Ülkemizin Asker ve Sivil atanmışlar vesayetinden kurtularak Cumhuriyetimizi kuran Atatürk’ün hayali olan Muasır milletler ‘in Cumhuriyetlerinin sahip olduğu özelliklere kavuşamamamızın ana sebebi hep ülkemizi bu Cumhuriyeti kurmaya götüren savaşı kazanan kadronun yapılan asılsız propagandayla oluşturulan yanlış ezberle bu kuruluşu Yani Cumhuriyetimizi kuranların Asker olmasına bağlanmıştır.! BÜYÜK MİLLET MECLİSİNİN VEKİLLERİNİN 427 SİNİN SADECE 60’I ASKER’Dİ Oysa Kurtuluş Savaşımızı Millet adına yaptıkları organizeyle Düşman işgalinden kurtaran 1920’de Ankara’da kurulan Büyük Millet Meclisinin 427 üyesinden sadece 60’ı asker diğerleri ise ülkemizin tüm katmanlarından oluşmaktaydı. Büyük Millet Meclisimizin kurucu üyelerini araştıran araştırmacıların verdiği bilgiler hem Meclisin ağırlığının askerlerden oluşmadığını, hemde hiçbir meslek gurubu veya bölgenin ağırlığının Büyük Millet Meclisinde olmadığını, yasamayı yapacak Meclis üyelerinin ülkemiz genelinden olduğu gibi tüm etnik kökenlerden, bölgelerden mesleklerden ve sosyal çevrelerden seçilen kişilerden oluştuğu görülüyor. Bu konuda yapılan araştırma hakkında verilen bilgide” Birinci Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne(1.BMM) değişik toplumsal gruplardan ve kesimlerden ve yine değişik meslek mensuplarından olan kişiler milletvekili olarak girmişlerdir Bu değişik toplumsal ve meslek gruplarının dağılımı şöyledir: Toplam Milletvekili Sayısı: 437 Meslek Grubu Üye Sayısı 1. Memur Toplamı 205 Asker 60 Yüksek memur 38 Mülki yönetici 44 Diplomat 2 Öğretim Üyesi 4 Öğretmen 13 Hakim-Savcı 17 Diğer memur 27 2. Serbest Meslek Toplamı 61 Avukat 29 Gazeteci 11 Bankacı 3 Doktor 16 Mühendis 2 3. Eşraf Toplamı 83 Çiftçi 42 Tüccar 36 Aşiret reisi 5 4. Din Adamı 49 5. İşçi 1 6. Belediye Başkanı 7 7. Bilinmeyen 31’şeklinde belirtiliyor(*) CUMHURİYETİ KOLLAMA VE KORUMA GÖREVİ ASKER VE DİĞER ATANMIŞLARIN DEĞİL TÜRKİYE’Yİ DÜŞMANDAN KURTARAN VE CUMHURİYETİDE KURAN YEGENA GÜÇ OLAN MİLLETİNDİR!!!! Verilen bu bilgiler doğrultusunda bilinen ezberin bozulması ve Cumhuriyeti kuran Meclisi ve dolayısıyla Cumhuriyeti kuranın millet olması nedeniyle ülkemizin kollama ve koruma görevininde askerler ve diğer silahlı silahsız atanmışlarda olmayıp vatanımızı düşmandan kurtaran ve Cumhuriyetide kuran yegana yer yüzü gücü olan millette olduğu bilincinin yeni anayasamızda belirtilmesi. Bu bilginin ışığında Cumhuriyetimizin gelecek yıla kadar tüm silahlı ve silahsız atanmışların etkisinden arındırılarak Cumhuriyetimizin kelime anlamındaki gibi ve medeni ülkelerin Cumhuriyeti gibi gerçek manada cumhurun hakim olduğu tam demokratik bir Cumhuriyet olmasının sağlanması. Bununla devletin ve devletin silahlı ve silahsız tüm atanmışlarıyla birlikte tüm seçilmişlerinde mutlak tartışmasız olarak milletin hizmetkârı haline getirilerek Dünya durdukça Cumhuriyetimizin payidar kalmasının sağlanması dileğiyle. Cumhuriyetimizin 89. Yıl dönümü kutlu olsun. Bu Cumhuriyette yaşayan herkes mutlu olsun. Rabbim Yar ve Yardımcımız Olsun. (*) Kaynak:Bu yazıyı yazarken Selçuk Üniversitesi uzaktan eğitim Programı(SUZEP)’in internet sitesindeki bilgilerinden faydalandım.

Bu yazı toplam 945 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum