Mustafa Sanlav

Mustafa Sanlav

ZAMANIN KIYMETİ

ZAMANIN KIYMETİ

En değerli olduğu halde en ucuz harcanan şey nedir? diye sorulsaydı, üzülerek ‘zaman’ diye bilirdik. Gerçekten işlerin yoğunluğu sebebiyle yemek yemeye dahi zaman bulamadığımız,başımızı işten kaldıramadığımız anlarda zamanın kıymetini çok daha iyi anlıyoruz. Acaba ecel gelse geçmiş hayatımıza bir baksak oh ALLAH’a şükür hakkıyla değerlendirmişim,gönül rahatlığıyla ruhumu teslim edebilirim diyebilirmiyiz. Veya keşke biraz daha zamanım olsaydı şunları şunları yapsaydım mı deriz. Bir fırsat doğsa ve yeni bir ömür daha verilse onu en güzel şekilde değerlendirmek için neler yapmayız ki. O yüzden: hayatımızın geçmişinde kalan keşkeleri yastığa baş koyduğumuz zaman muhasebe edip hayatımızda yapmak istediğimiz kendimize ve milletimize zararlı olmayan ‘KEŞKE’leri.Bir daha yapmamak şartıyla hayatımızın kalan döneminde KEŞKE yapsaydım dememek için hayatımızı dikkatle idame etmeliyiz.

Değerli Okurlar;

Farzedin ki ecel celladı gelmiş tam canımızı alacakken almamış bize biraz daha zaman tanınmış belki bir saat belki bir yıl  sonra gelirim demiş. Belki her an gelebilirim demiş ha şimdimi gelecek diye nasıl bir gayrete düşerdik. Acaba ölümün gizli oluşunda ki asıl sırda bu değilmi ki ?

Sevgili peygamber efendimiz,insanların çoğunun iki değerli nimetin kıymetini bilemediklerini,bunlardan birinin sıhhat diğerinin ise boş vakit olduğunu bildirmiştir.

Ayrıca herkesin bir gün gelip ömrünü nerede tükettiğinin hesabını vereceğini ifade buyurmuştur. Ölüm gelmeden önce hayatın,vakit gelmeden önce boş vaktin kıymetini bilmemizi bize emir vermiştir.

Ömür dakikalarımız  en büyük sermayemizdir. Yedeği olmayan tek sermayemizdir. Çok iyi değerlendirelim.Şair diyor ki;

‘Vaktini boş geçirme ibadet et mevlaya, vaktini boş geçiren uğrar nice belaya’

Vaktimizi boşa harcamayalım bak Ramazan ayı başladı ve bitiyor. Kazanan kazanacak kaybedecek kimi özürsüz olduğu halde orucunu yiyecek kimi Rabbimin emridir deyip itaat edip sevap kazanacak. Belki bir daha Ramazan göremeyeceğiz.

Kıymetli Okurlarım;

Başaran da İmam Hatiplik yaptığım bir dönemde ilginç bir olay anlatmıştı. Rahmetli Hacı Kadir ağa; İki çoban varmış bunlar Karatepe koyunları götürürken biri oruç diğeri değil, Oruç olmayan oruç olana; Sen koyunun başında kal ben Sultanhanına dayzam’a(teyze)gidip karnımı doyurayım demiş. Oda “tamam demiş”. Çoban hana varıyor dayza diyor yağ içinde bir yumurta kır yiyim diyor. Dayzası aman Osman’ım nasıl olur ortalık Ramazan diyor.

Çoban Osman  olsun dayza Ramazan olsun diyor. Ramazan gider yine gelir ama Osman’ın bir giderse bir daha gelmez diyor. Osman sonra ölüyor ve bir daha gelmiyor. İşte Ramazan gider gelir ama bizler o zamana erişebilecekmiyiz. Zamanımızı değerlendirelim diyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa Sanlav Arşivi