İnsanlar yaratılış gereği bir birine muhtaç olarak yaratılmıştır. Bu ihtiyaç ise insanların bir arada yaşamasının bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Elbette bir arada yaşamın da belli bir kanunu, kuralı vardır. Kural ihlalinde ise kaos ve karışıklık kaçınılmazdır.

1 Mayıs ise her yıl olduğu gibi bu yılda büyük bir karışıklıklara neden oldu. Sebep ise her yıl olduğu gibi İstanbul Taksim Meydanının eğlenceye ve kutlamalara devlet tarafından izin verilmemesi.
Ya hu neden Taksim?
Sizin gerçek amacınız eğer gerçekten işçi ve işçi haklarına sahip çıkmak değil mi?
Ülkemizde yakın bir zaman öncesinde Soma ve Ermenek de elim olaylar yaşandı. Bu grupların oraya giderek gerek onlara sahip çıkmak adına gerek gerçek manada işçi hak ve hukuklarını korumak maksadıyla güzel bir anma olabilirdi. Toplumsal birlik ve beraberlik mesajları gayet de güzel verile bilirdi.
 Yani bunun Taksim değil de Soma veya Ermenek olması ne fark eder. Hem sizin için de Ülke içinde hiç şüphesiz farklı olurdu. Görünen o ki maksatlar söylediğiniz gibi görünmüyor. Siyasi partiler öncülüğünde toplumsal tabanı olmayan gruplar seçim öncesi bir kargaşa çıkarma gayreti içerisinde. Tıpkı gezi parkı olaylarında olduğu gibi. Taksim ise sadece sembolden başka bir şey değil.
Bizim bugün işçi maaşlarını, işçinin durumunu, sosyal dayanışma ve birliği konuşmamız ve ileriye yönelik planlar yapmamız gerekirken ne yazık ki kargaşayı, arbedeyi konuşuyoruz. Siyasi ideolojileri konuşuyoruz.
Bu mu yani gelişmiş ülke.
Bence geri kalmışlığın en basit göstergesi.
Çünkü zihniyetler farklı cereyan ediyor.
 

Takip edebildiğim kadarıyla İstanbul da 203 kişi gözaltı, 24 polis yaralı, 10.000 Polis taksim meydanında 100.000 Polis İstanbul genelinde sırf bugüne özel hazır kıta canları pahasına verilen emirleri uygulamakla yükümlü bu ülkenin değerleri.
Yazık değil mi ya hu.
Bunlarda insan.
Bide bu insanlara yapılan saldırılar.
Gerçekten durum vahim.
Sonuçta onlarda bu ülkeye emek harcayan şahsiyetler..  Bu ülkede herkes işçi ama farkında değil.
Siz hangi bir ülkede gördünüz devlete zarar verilerek bir bayramın kutlandığını.
Kısacası bu emek verdiğiniz bu ülkeye ya da emeğinize apaçık ihanettir. Emekleri zayi etmeye ne hacet.
Emeğini zayi etmeyen işçinin Emek ve Dayanışma Bayramı kutlu olsun.

Muzaffer YAYAR / Tarihçi / Gazeteci / Yazar
  Vesselam…