Aort Diseksiyonu Hayati Tehlike Taşıyor
Sönmez, bu hastalığın erken teşhis ve müdahale edilmediğinde ani ölüme yol açabileceğine dikkat çekti.
Kalpten çıkan ve oksijen açısından zengin kanı tüm vücuda taşıyan aort damarı, insan vücudunun en büyük ve en hayati atardamarı olarak kabul ediliyor. Prof. Dr. Bingür Sönmez, aort damarının üç katmandan oluşan esnek bir yapıya sahip olduğunu belirterek, "Bu damar adeta vücudun ana otoyoludur. Ancak iç katmanda meydana gelen bir yırtık, kanın damar katmanları arasına sızmasına neden olarak çok tehlikeli bir tabloya yol açabilir," dedi.
"YANLIŞ YOLA GİREN KAN, ÖLÜMCÜL SONUÇLAR DOĞURABİLİR"
Aort diseksiyonunun, damarın iç katmanında yırtık oluşmasıyla başladığını belirten Prof. Dr. Sönmez, “Bu ciddi bir durumdur, çünkü yırtık yerden sızan kan, damar tabakaları arasında ilerleyerek tüm damar boyunca ayrılmasına sebep olabilir. Kan, olması gereken yol dışında ilerlediğinde bu iç kanamaya neden olur ve ölümcül sonuçlar doğurabilir,” ifadelerini kullandı.
Bu tür bir durumda, hastaların büyük bir çoğunluğu ani ve şiddetli göğüs ya da sırt ağrısı şikayetiyle acile başvuruyor. Ancak tanının geç konulması ya da müdahalenin gecikmesi durumunda hastayı kurtarmak çoğu zaman mümkün olmuyor.
EN BÜYÜK RİSK FAKTÖRÜ: KONTROLSÜZ YÜKSEK TANSİYON
Prof. Dr. Sönmez’e göre aort diseksiyonunun en yaygın nedeni kontrolsüz hipertansiyon. “Yüksek tansiyon, zamanla aort duvarında genişlemeye neden olabilir. Özellikle ani tansiyon yükselmeleri, damar duvarının iç katmanını yırtarak bu ölümcül süreci başlatabilir,” şeklinde konuştu.
Bu nedenle özellikle tansiyon hastalarının düzenli doktor kontrollerini ihmal etmemeleri ve ilaçlarını aksatmamaları gerektiği vurgulandı.
BELİRTİLERİ GÖRÜR GÖRMEZ ACİLE BAŞVURUN
Prof. Dr. Sönmez, aort diseksiyonunun belirtileri arasında aniden başlayan, bıçak saplanır tarzda tanımlanan göğüs veya sırt ağrısının bulunduğunu hatırlatarak, bu tür şikayetlerin asla hafife alınmaması gerektiğini belirtti.
Sonuç olarak, Prof. Dr. Bingür Sönmez’in verdiği bilgiler, aort diseksiyonunun ne denli hayati bir sağlık sorunu olduğunu ortaya koyarken; özellikle hipertansiyon hastalarının kan basınçlarını düzenli kontrol ettirmeleri, bu ciddi rahatsızlığa karşı en etkili korunma yollarından biri olarak öne çıkıyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.