Gerçektende birden bire ne oldu bize. Bir anda değişiverdik hemen. Zaman aynı zaman din aynı din dil aynı dil kardeş aynı kardeş. Bir anda unutuluverdi mi her şey.  Mevlana Celâlettin-i Rumi, Hacı Bektaşi Veli, Yunus Emre ve yedi düvele nam salmış üç kıtaya hükmetmiş Osmanlı Devleti ve 99 yıl önce yaşanmış Çanakkale unutuldu mu bir an da? Kardeşliğin, doğrulun,sükûtun, birlik ve beraberliğin kol gezdiği kardeşlik türkülerinin söylendiği,at sırtında destanların yazıldığı bu topraklarda şimdi aynı şeyleri göremez olduk. Hasret kaldık sevgiye, insanlığa, sukuta ve bir çok şeye.

Geçen haftalarda ülkemizde Berkin ELVAN isminde ve henüz 15 yaşında olan dünyayı tozpembe gibi gören, gerçeklerin daha farkına varamadan hayata gözlerini yumdu. Gerçekten de bu haberi ilk okuduğum da üzüldüm ve hala üzülüyorum. Ama işin başkabir boyutu olarak da ve daha da üzücü olan ise Berkin ELVANIN cenazesinden sonra Burak CAN isminde bir çiçek daha soldu, hayata gözlerini yumdu. Ve aynı günler içerisinde Polislik görevini yapmakta olan Şehit Polis Ömer AKTAŞ, Şehit Polis Resul Erdal AYDEMİR, Şehit Polis Abdullah KILIÇ ve Şehit Polis Gökhan Emre ÖRÜL vatani görevlerini yaparken şehit düştüler. Ruhunuz ŞAD, Mekânınız CENNET olsun. Vatan size minnettardır yiğitlerim.

Aslında iş bundan sonra başladı ve içimde ki üzüntü oldukça yüreğimi burktu. Haberleri okumaya başladım çeşitli haber sitelerinden ve soysal paylaşım alanları olan Facebook ve Twitter’dan. İnsanlar ölüleri beğenmeye çoktan başlamıştı bile. Bu senin ölün bu benim ölüm demeye başlanılmış, yazılmış çizilmiş sosyal paylaşım alanlarında türlü türlü sarf edilemeyecek cümleler sarf edilmiş. Şöyle bir düşündüm de gerçekten yazık dedim. Gerek var mı dedim bunca olanlara. Herkes tutturmuş bir sevda türküsü çağırıp duruyor. Oysa insanlığın iftihar tablosu Peygamberimiz HZ. MUHAMMET(sav) ve bizim atalarımız,  İslam ehli insanlar böylemi idi. Tabi ki de kesinlikle hayır.Efendimizin hayatına baktığımızda gayrimüslimin bile cenazesi yoldan giderken ayağa kalkıp cenazeye saygı göstermedi mi, siz hala neyin peşindesiniz. Ölü beğenmekte neyin nesiymiş. Kim hangi ideolojiye sahip olursa olsun sonuçta bir insan ölüyor. Eğer bu vatana millete karşı bir eylemde bulunmuş ise hukukun önüne çıkarılır ve yargılanır yani cezasını çeker. Şimdi geri getirebilir misiniz bir hiç uğrana gidenleri. Tabi ki de hayır. İlla birilerinin ölmesi gerekmez.  Bir hadisi şerifi hatırlayacak olursak: ‘’ Bir insanı öldüren insanlığı öldürmüş gibidir bir insanı kurtaran bütün insanlığı kurtarmış gibidir.’’ Her şey çok açık tabi görebilene veya görmek isteyene diğerlerine hiçbir sözüm yok onlar zaten bu kargaşa veya karışıklığın içindecebelleşmeye devam edecektir. Ama şunu asla unutmayın: Siz bir ideoloji uğruna ölmeyi göze almış olabilirsiniz fakat geride bırakacağınız tek eser yaslı bir baba ve gözü yaşlı bir anne. Şimdi gidin bir sorun bakalım BERKİN ELVAN ve BURAK CAN’INannesine ve babasına o zaman anlarsınız sanırım ne demek istediğimi.Baba ve annelerin evlatlarına sahip çıkamadıklarının pişmanlığı içerisindeler. Bunu durumu yaşayan kardeşlerim beni daha iyi anlayacaklardır.

Sokaklar savaş alanına çevrilmek isteniyor bu ülke yıpratılarak bireyselcilik ve kapitalizmle de birleştirilince kardeşlikten birlik ve beraberlikten eser kalmıyor. Bu bir oyun hem de tahmin ettiğimizden de daha büyük bir oyun. Bu oyunda sizi oyuncak olarak kullanmalarına izin vermeyin illa bir ideolojiye sahip olmanız gerekmez size gerekiyormuş hissi uyandırsalar da. Gerçekten bunlara hiç gerek yok. Bu komplolarla ülkemiz yıllarca bu oyunun içerisine sürüklendi durdu ve bugünlerde olanlara baktığımızda hala devam etmektedir. Eğer birilerine tepki göstermek istiyorsanız bunu şiddet yoluyla değil de daha medeni yollarla karşı tarafta ki insanlara hakaret etmeden, şiddete başvurmadan tepkini ortaya koymalısın. Eğer bu ülkede sana ve ideolojilerine haksızlık yapıldığını düşünüyorsan işte sandık işte demokrasi. İnsanlar oyunu makarnaya ve kömüre satıyor diyorsanız bende size cevap olarak diyorum ki sizlerde makarnaya ve kömüre oyunu satan adamları alamayacak kadar aciz ve cahilsiniz diyorum. Madem haklı olduğunuzu düşünüyorsunuz ülkeniz için ideolojiniz için gönüllü olun kapı kapı dolaşın derdinizi anlatın.Şimdi anladınız mı neler neler olmuş bize. Şiddetin çocuğu olmayın yoksa annenize ve babanıza evlat acısı yaşatırsınız. Şiddete şiddetle cevap verirseniz ne yazık ki bundan zarar gören sizler olurusunuz.

Bu ülke sokaklarda ki parti flamaları yada sokak savaşları ile değil kalplerde yeşerecek olan Çanakkale ruhuyla bütünleşecek ve daima ileriye rotasını yükselterek ilerleyecektir. Henüz 99 yıl geçti aradan unutuldu mu birden. Bir daha hatırlayalım ve ona göre yaşayalım bu topraklar üzerinde. Lütfen kendi ruhumuzu arayalım kendimiz olalım ve kendimiz gibi ölelim birilerin emelleri için değil kendi onurun ve gururun için yaşa. Ülken için yaşa aşkın için öl.

Bugün Çanakkale savaşımızın 99. Yıl dönümü ve Türk Milletinin onur ve gurur günüdür.

Düşmanda imkân vardı Mehmetçikte iman

İşte buydu Çanakkale’yi geçilmez kılan.   

Vesselam. . .

Selam ve dua ile.

Muzaffer YAYAR

Twitter: @yayar68

E posta: [email protected]