Çok vekil çocuğu tanıdım
Yayınlanma:
Hatta birkaçıyla birlikte aynı yurtta, aynı evde kaldığım aynı ofiste çalıştığım oldu.
Doğulusu da vardı, batılısı da... Ankaralısı, İstanbullusu... Aşireti, sosyetesi de...
Şahsen... Bugüne kadar hiç ama hiç... Babamın oğlu olduğumu söyleme gereği olmadı. Kimse de sormadı. Ve kimseyi babama şikâyet etmedim. Babam da bizi yetiştirirken kimseden ricacı olmamış, ne kendi ne de ailesi için bir şey istemiştir.
Ama çok gördüm, "Bakan kızıyım" diyeni... "Vekil oğluyum" deyip VIP'ten geçeni... Daha ileri gidip, "Canını yakacağım" tehdidini savuranı... "Başın belaya girecek" diyeni...
Ne yazık ki... Bunlar hep işe yaradı. Kimse "Bana ne, vekil çocuğuysan" demedi, diyemedi.
Oysa... Hiç ama hiçbir ayrıcalığı yoktur, vekil çocuklarının. Babası veya annesi vekil olanlar, Türkiye'nin en cömert sosyal güvence ve sağlık sisteminden yararlanır, sadecebu.
Vekillik saltanatı
Psikolojik açıdan en zoru vekil çocuklarının durumudur.
Patron evladı olabilirsiniz. Ağa çocuğu da... Neticede babanızın varlığı veya mirası size kalır. Yarın öbür gün işlerin başına geçersiniz. Aşiret için de bu geçerlidir. Bir sonraki "şeyh" bellidir. Devam eder gider.
Lakin... Vekil çocukları için bu böyle değildir. Bir veya iki dönem (4 ila 8 yıl) babalarının forsuyla gezerler. Aile itibar görür. Kalabalıklar önlerinde sıraya geçer.
Hele bu devran üç-dört dönem sürmüşse ve çocuğun aklı ermeye başlarken babası vekilse... Dünyayı bundan ibaret görmeye başlar.
Benzer durum, bakan çocukları için "çarpı 10" kuvvetinde geçerlidir. Çünkü orada kırmızı plakalı siyah lüks makam aracı, korumalar, özel kalem, danışmanlar, ulaşılamayan bir baba gibi "artılar" vardır.
Babamı geçmeliyim!
Neyse... Vekillik bir gün biter. Çocuklar dımdızlak ortada kalır.
Her şeyin babadan oğula geçtiği misali... Evlatlar da bir gün vekil olmanın hayalini kurar. En büyük amacı öncelikle babasını gerçekleştirmektir. Aradaki tüm kademeler birer araçtır. Parti önemli değildir. Nihai hedef vekil rozeti takmaktır. Sonrasında bakanlık kovalanır. Başbakanlık bile hayal edilebilir.
Bugün bu modelden etrafımızda çok var.
Siz onları görmüyorsunuz ya da farkında değilsiniz.
Kimi bürokrat, kimi işadamı, kimi gazeteci, kimi çiftçi, kimi doktor, kimi boş gezenin boş kalfası... Hatta kimi genel yayın yönetmeni, programcı, televizyoncu.
Herkesi aynı topa sokamam ama arızalı bir nesildir bu.
Ve şunu unutmayın: Bir an önce vekil olmaları onların değil, asıl sizin hayrınızadır...
Şahsen... Bugüne kadar hiç ama hiç... Babamın oğlu olduğumu söyleme gereği olmadı. Kimse de sormadı. Ve kimseyi babama şikâyet etmedim. Babam da bizi yetiştirirken kimseden ricacı olmamış, ne kendi ne de ailesi için bir şey istemiştir.
Ama çok gördüm, "Bakan kızıyım" diyeni... "Vekil oğluyum" deyip VIP'ten geçeni... Daha ileri gidip, "Canını yakacağım" tehdidini savuranı... "Başın belaya girecek" diyeni...
Ne yazık ki... Bunlar hep işe yaradı. Kimse "Bana ne, vekil çocuğuysan" demedi, diyemedi.
Oysa... Hiç ama hiçbir ayrıcalığı yoktur, vekil çocuklarının. Babası veya annesi vekil olanlar, Türkiye'nin en cömert sosyal güvence ve sağlık sisteminden yararlanır, sadecebu.
Vekillik saltanatı
Psikolojik açıdan en zoru vekil çocuklarının durumudur.
Patron evladı olabilirsiniz. Ağa çocuğu da... Neticede babanızın varlığı veya mirası size kalır. Yarın öbür gün işlerin başına geçersiniz. Aşiret için de bu geçerlidir. Bir sonraki "şeyh" bellidir. Devam eder gider.
Lakin... Vekil çocukları için bu böyle değildir. Bir veya iki dönem (4 ila 8 yıl) babalarının forsuyla gezerler. Aile itibar görür. Kalabalıklar önlerinde sıraya geçer.
Hele bu devran üç-dört dönem sürmüşse ve çocuğun aklı ermeye başlarken babası vekilse... Dünyayı bundan ibaret görmeye başlar.
Benzer durum, bakan çocukları için "çarpı 10" kuvvetinde geçerlidir. Çünkü orada kırmızı plakalı siyah lüks makam aracı, korumalar, özel kalem, danışmanlar, ulaşılamayan bir baba gibi "artılar" vardır.
Babamı geçmeliyim!
Neyse... Vekillik bir gün biter. Çocuklar dımdızlak ortada kalır.
Her şeyin babadan oğula geçtiği misali... Evlatlar da bir gün vekil olmanın hayalini kurar. En büyük amacı öncelikle babasını gerçekleştirmektir. Aradaki tüm kademeler birer araçtır. Parti önemli değildir. Nihai hedef vekil rozeti takmaktır. Sonrasında bakanlık kovalanır. Başbakanlık bile hayal edilebilir.
Bugün bu modelden etrafımızda çok var.
Siz onları görmüyorsunuz ya da farkında değilsiniz.
Kimi bürokrat, kimi işadamı, kimi gazeteci, kimi çiftçi, kimi doktor, kimi boş gezenin boş kalfası... Hatta kimi genel yayın yönetmeni, programcı, televizyoncu.
Herkesi aynı topa sokamam ama arızalı bir nesildir bu.
Ve şunu unutmayın: Bir an önce vekil olmaları onların değil, asıl sizin hayrınızadır...
Tarık TOROS/bugün
Güncel
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.