EKMEĞİNİ YİYENLER AKSARAY’I UMURSAMIYOR!!!

Aksaray’ın ekmeğini yiyenlerin, suyunu içip havasını teneffüs edenlerin içlerinden istisnayı bozmayacak oranda olan devede kulak nispetindeki idealistlerin dışında kalanları en azından yedikleri ekmeğin hatırı kadarda olsa Aksaray’a görevlerinin gereği kadarda yapmaları gereken hizmeti de yapmıyorlar.!!! Eğerki Aksaray’daki atandıkları veya seçildikleri görevlerinin gereği kendilerine verilen maaşın, kaldıkları lojmanın, oturdukları makamın, bindikleri araçların gideri karşılananlar. Bulundukları görev için maaş alan veya bu makamın maddi ve manevi imkânlarından faydalananlar. Buradan kazandıklarıyla ev,araba alanlar, çoluk çocuklarının ve bakmakla mükellef olduklarının geçimin ide sağlayanlar, ilerisi için birikim yapanlar maalesef kendilerine verilen görevi bi hakkın yapmıyorlar.!!! Yapmış olsalardı bununla da Aksaray’ın sahip oldukları maddi ve manevi imkânları şimdiye kadar hakkıyla değerlendirilmiş olacağından kelimenin tam anlamıyla ihya olurduk. Bırakın vazifeli oldukları görevlerini bi hakkın yapmalarını! Makam taassubuna kapılanlardan bundan kurtulabilseler! ,milletin içine girebilseler!. Bazılarının yaptığı gibi tabiri yerindeyse Helâya bile makam araçlarıyla gitmeseler, kendi gettolarında efendisi, sahibi ve velinimeti olan milleten tecrit şekilde yaşamamış olsalardı. Bizim Devlet geleneğimizde tarih boyunca sürdüğü gibi ahalinin içine tebdili kıyafetle veya resmi olarak sürekli olarak katılabilseler. Bununla milletin dert ve sıkıntılarıyla bunların çözüm yollarını öğrenerek bırakın fazlasını en azından yediklerinin,çoluk çocuklarına yedirdiklerinin karşılığını bile şimdiye kadar vermiş olsalardı oda Aksaray ve Aksaraylıya yeterdi!!! 24 YILDA AKSARAY’IN SAHİP OLDUKLARININ %1’İ BİLE ÖĞRENİLEMEDİ!!! Atalarımız ”Ainesi iştir kişinin lafa bakılmaz” demişler. Bu sözü rehber edinecek olursak; Aksaray’ın il olmasının üstünden 24 yıldan fazla zaman geçmesine rağmen halen en üst atanmış ve seçilmişten en aşağıdaki atanmış ve seçilmişleri tarafından sahip olduğumuz maddi ve manevi imkânlarımızla yer altı ve üstü zenginliklerimizin %1’inin bile bilinir hale getirilememesi.!!! Bazı gurup köylerinin faydalandığı yolların bile asfaltlanamamış olması,eğitimde halen merkezde bile çiftli eğitimin devam ettirilmesi. Üniversite giriş sınavlarında diğer illerin karşısında nal toplamamız, merkez ilçe ile ilçe ve beldelerimizdeki çarpık şehirleşme,ulaşım keşmekeşi,Aksaray-Kırşehir arası duble yoluna bile halen başlanamamış olunması.!!! Hava ulaşımını sağlayacak komşu illerden birisi veya ikisiyle ortak kullanılabilecek veya müstakil bir hava alanımızın yapılmaması. TÜM İLLERDEN ÖNCE HAZIRLANAN TIP FAKÜLTESİ DOSYASI HALEN BAKANA İMZALATILAMADI!!! Diğer illerden önce dosyamız hazır olmasına, hastane kampusumuzun kurulacak fakültenin uygulama hastanesi için yeterli olduğuna dair olumlu rapora rağmen bizden çok, çok sonra müracaatta bulunanların fakültelerinin hastaneleri açılırken bizim Tıp Fakültemizin dosyasının bile halen Sağlık Bakanına imzalatılamaması.!!!2004 YILINDAKİ SEÇİM VAADİ OLAN DEMİR YOLUNU SEÇİMDEN SONRA NE BU VAATLE KAZANANLAR, NEDE MUHALEFETLE STK LAR TARAFINDAN GÜNDEME GETİRİLMEDİ!!! 2004’de ilk defa mahalli seçim vaadi olarak ortaya atılan,2009’da ise tekrarlanan,2010 yılının 18 Aralık’ında Meslek Odalarımızın bilgilendirmesiyle ikna edilen Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım’ın. Benim yazdığım haberin iki gazeteciler cemiyetimizin başkanları Ali Südemen ve Celil Acar tarafından kendilerine bağlı gazetelere atılması ve bu gazetelerden ikisinin dışındakilerin de yayınlanmasıyla 26 Mayıs 2011’de Başbakan Erdoğan’ın hem sözünü hemde başlatılma talimatını verdiği Ulukışla-Aksaray,Aksaray-Ortaköy ,Ortaköy-Kırşehir ve Kırşehir-Yozgat Tren hattı konusunda Bakanın söz vermesinin üstünden 32 Ay,Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın verdiği sözün üstünden ise 2 Yıl 2 Ay geçmesine rağmen elle tutulur,gözle görülür somut bir çalışmanın olmaması.!!! Bu olumsuzluklara katılacak irili ufaklı yüzlerce diğer çözüme kavuşturulamayan Mülki ve Mahalli kamu idarelerinin çözülmesi gereken meselelerimizin çözüme kavuşturulamaması. Meslek Kuruluşlarının,Muhalefet Partilerinin ve STK ların umursamazlığının en somut kanıtıdır.!!! Sayısız olumsuzlukları ortadan kaldırmayanların acaba vicdanları rahatmı? Uyuyacakları vakit kafalarını yastığa koyduklarında o gün yapmaları gerekenleri bi hakkın yapıp yapmadıklarını hiç düşünmüyorlar mı? Bu kafalarını koydukları yastığın birde zekaretlerinde dar yastık olcağınıda, ardından ise kabir azabının çektirileceğini demi bilip düşünmüyorlar, bilmiyorlar mı? Bence bilmiyorlar.!!! Bilselerdi görevlerinin gereğini aradan geçen 24 yıl boyunca yapmazlar mıydı? Fakat maalesef yapmıyorlar. Yetkili ve görevlilerin en azından kamuoyunun aynası olan bu samimi ikazın ardından zararın neresinden dönülürse bunun kar olduğu bilinciyle bundan sonra yapılması gerekenleri zaman geçirmeden yapmaları ve yaptırılmasını sağlamaları dileğiyle. Rabbim yar ve Yardımcımız olsun.

Bu yazı toplam 752 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.