İsrail-İran Savaşı Gübre Sektörünü Vurdu

İsrail-İran Savaşı Gübre Sektörünü Vurdu
Tarım ve gıda sektörü açısından stratejik öneme sahip gübre sektörünün üretim ve ihracat merkezi konumundaki Ortadoğu’da, İsrail ile İran arasında başlayan savaş nedeniyle büyük bir panik havası yaşanıyor.

Ali Ekber Yıldırım/tarimdünyasi.net
Savaşın etkisiyle gübre fiyatları hızla yükselirken, birçok firma satışlarını durdurdu.

Savaşın enerji altyapılarına ve lojistik ağlara yönelik etkisi yalnızca askeri hedeflerle sınırlı kalmadı; enerji, gübre ve lojistik zincirlerinde ciddi kırılmalara yol açtı. Uluslararası Gübre Derneği (IFA) ve Dünya Bankası’nın güncel verilerine göre, savaşın başlamasıyla birlikte bu alanlarda ciddi sorunlar baş gösterdi.

Zincirleme Etkiler: Enerjiden Gübreye

İsrail’in saldırıları sonrası doğalgaz sahalarının geçici olarak kapatılması, Mısır’a gaz akışını durdurdu. Bu durum, Mısır’daki üre ve LNG tesislerinin üretimini durma noktasına getirdi. Aynı zamanda İran’dan gelen petrol arzının Hürmüz Boğazı üzerindeki risk nedeniyle sekteye uğraması, brent petrol fiyatlarının artmasına neden oldu. Bu artış, gübre üretim ve taşıma maliyetlerini de doğrudan etkiledi.

Süveyş Kanalı ve Kızıldeniz üzerindeki güvenlik riskleri, sigorta ve navlun maliyetlerini artırırken, Katar ve Suudi Arabistan’dan yapılan gübre ihracatını da yavaşlattı.

Fiyat Artışları ve Piyasada Belirsizlik

Üre fiyatları savaşla birlikte artış trendine girerken, belirsizlik nedeniyle birçok firma satışlarını durdurdu. Amonyak fiyatlarının da doğalgaz maliyetlerine paralel olarak artacağı öngörülüyor. Bu durum, Hindistan, Brezilya ve Bangladeş gibi büyük alıcı ülkeleri erken sipariş ve stoklama eğilimine sevk etti. Sonuç olarak kısa vadede arz daralması ve panik alımları yaşanıyor.

Üretici Ülkeler ve Etkileri

Bölgedeki bazı ülkelerin savaş ortamından nasıl etkilendiği şöyle sıralanıyor:

  • Mısır: İsrail gazına bağımlı olan ülke, gaz akışının durması nedeniyle MOPCO ve Abu Qir gibi tesislerde üretimi durdurdu. Bu durum, özellikle Avrupa ve Afrika pazarlarını olumsuz etkiliyor.

  • Katar (QAFCO): Enerji altyapısı güçlü olsa da, Hürmüz Boğazı üzerindeki riskler nedeniyle lojistik gecikmeler yaşanıyor.

  • Suudi Arabistan (SABIC): Güzergâh üzerindeki güvenlik tehditleri taşıma maliyetlerini artırıyor.

  • İsrail: Potas üretiminde dünya dördüncüsü olan İsrail, limanlara yönelik güvenlik riskleri nedeniyle ihracat baskısı yaşıyor.

Görünmeyen Tehditler: Tedarik Zinciri Baskı Altında

Sektör temsilcileri, savaşın doğrudan etkilerinin yanı sıra tedarik zincirinde oluşan görünmeyen baskılara da dikkat çekiyor. Bunlar arasında:

  • Stoklama Eğilimleri: Belirsizlik nedeniyle ithalatçılar aşırı stok yaparak arz sıkışıklığı yaratıyor.

  • Navlun Artışı: Alternatif rotaların kullanımı, taşıma maliyetlerini yüzde 30 ila yüzde 100 oranında artırıyor.

  • Sigorta Primleri: Riskli bölgelere yapılan taşımalarda sigorta maliyetleri yükseliyor.

  • Seyir Güvenliği: Hürmüz ve Bab el-Mandeb gibi geçitlerde yaşanan çatışma riski tedariki tehdit ediyor.

Türkiye de Etkilenen Ülkeler Arasında

Savaş ortamı en çok Mısır, Hindistan, Bangladeş, Afrika ülkeleri, Katar ve Suudi Arabistan’ı etkilese de Türkiye de bu krizden payını alıyor. Uzmanlar, özellikle azotlu gübrelerde yaşanan arz sıkıntısının tarımsal üretim ve gıda güvenliği açısından ciddi tehditler oluşturduğunu vurguluyor.

Sektör Verileri: Üretim ve İhracat Rakamları

  • İran: Yıllık 5 milyon ton üre ihracatı, 4,5 milyon ton amonyak üretimiyle dünya gübre pazarında ilk üçte yer alıyor.

  • İsrail: Yılda 4,5 milyon ton potasyum gübresi ihracatıyla dünya dördüncüsü.

  • Mısır: 6 milyon tonluk üretim kapasitesiyle 3,5 milyon ton üre ihraç ediyor.

  • Katar: 5,6 milyon ton üre ve 3,8 milyon ton amonyak üretimiyle öne çıkıyor.

  • Suudi Arabistan: 7 milyon ton gübre üretimi yapıyor; üretimin yüzde 60’ı ihraç ediliyor.

Gıda Güvenliği Alarm Veriyor

Savaşın etkileri yalnızca fiyatlarla sınırlı kalmıyor; aynı zamanda tarımda üretim planlamasını ve küresel gıda güvenliğini de tehdit ediyor. Gübre sektörünün stratejik önemine dikkat çeken uzmanlar, Hürmüz Boğazı’nın yeniden güvenli hale gelmesinin en acil gündem maddesi olduğunu belirtiyor.

Sektör temsilcileri, “Piyasalarda bir panik havası var, alım-satım neredeyse durdu. Alternatif kaynaklardan pahalı da olsa belli miktarda gübre stoğu yapılması, Türk tarımı için şu an en akılcı adımlardan biridir,” görüşünde birleşiyor.

Sonuç

İsrail ile İran arasında başlayan savaşın ne kadar süreceği bilinmiyor. Ancak görülen o ki, bu kısa sürede dahi yalnızca insanlar değil, sektörler de büyük zarar gördü. Tarım ve gıda açısından hayati önem taşıyan gübre sektörü, bu savaşın en ağır yükünü taşıyanlardan biri. Hükümetin ve ilgili kurumların zaman kaybetmeden gerekli önlemleri alması büyük önem taşıyor.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.