Ramazan Toprak

Ramazan Toprak

Kural mı kazanır, ahlâk mı?

Kural mı kazanır, ahlâk mı?

Siyaset.. hem hukukî hem ahlâkî olmayı,
Spor.. kurala riayet kadar ahlâkî olmayı gerektirir..
Bu yüzden.. hukuk/oyun kuralları ile
Ahlâkî/etik değerler sık sık karşı karşıya gelir..
Uzun yıllardır bi'türlü bitmeyen
Kural mı ahlâk mı tartışması yine gündemde..
Milletvekilleri Hakan Şükür ile
Muharrem İnce'den bahsediyorum..
Muharrem, aylık 11.000+8.000 lira maaş almaktadır..
Anayasa'nın 82. maddesindeki boşluktan bilistifade Hakan,
Aylık 11.000 liraya transfer olduğu Meclis takımı yanısıra
Aylık 200.000 liraya LigTV takımıyla da anlaşınca
Tartışmalar başlar..
Maçın başlama düdüğünden birkaç dakika sonra,
İlk etkili kontratak Hakan'dan gelir..
Meclis takımının dalgınlığından yararlanır ve
Kendi aldığı pasla tüm rakiplerini çalımlayarak
İlk takımına şahane bir gol atar..
Dakika 5.. skor: Meclis-0, Hakan-1..

Tartışmanın konusu,
Hakan'ın hem Meclis takımında,
Hem de LigTV takımında birden oynaması ve
Çifter çifter maaş ve ücretleri cebe indirmesi..
Aslında Anayasa'nın 82. maddesi lafzına bakılırsa,
Hakan'ın durumu mer'i mevzuata aykırı değil..
Bir nev'i yasal boşluktan istifade ediyor..
Ancak, siyaset sahasında oynadığı için
Yalnız oyun/hukuk kuralları değil.. yanısıra
Etik değerler, centilmenlik kuralları da önemli..
İşte tartışma bu noktada düğümleniyor:
İki takımda birden oynamak,
Çifter çifter maaş ve ücret almak..
Bu durum, mevzuata aykırı olmasa bile,
Etik/ahlâkî değerlere aykırı.. yani,
Siyaseten pek de doğru değil..

Atışmalar devam ederken,
"Bir süreliğine gözlerden uzak olursam
Tartışmalardan da uzak olurum, konu kapanır" umuyla,
Meclis sahasını terkedip LigTV ekranına çıkan..
Meclis sahasındaki yoklamalarda, çoklukla,
Yok sayıldığı halde var gibi kabul gören Hakan'ın
Yanlış paslarını kapan forvet İnce,
Geçer topun/mikrofonun karşısına.. kimbilir belki de,
Kendisinin ücretsiz öğretmenlik önerisi reddedildiği halde
Hakan'ın ücretlisine ses çıkarılmamasını kıskanan
Meclis takımı sol kanat forveti İnce, sürdüğü topla
Rakip saha 18'ine girer ve vuruşunu yapar:
"Hakan Şükür, Allah'a şükür demiyor..
Kendisini Meclis takımına teknik direktör yapalım..
Maaşlarımızdan kesip kendisine verelim..
Bizim sahada kalacağı için oylamalara katılabilir..
Arada sırada kürsüye çıkıp konuşabilir de..
4 komisyon toplantısının 3'üne katılmamış..
35 açık oylamanın 25'ine katılmamış..
Tek bir soru veya araştırma önergesi vermemiş..
Canı sıkılırsa Meclis kürsüsüne bile çıkabilir" der..
İnce'nin doksandan attığı bu gol ile skor eşitlenir..
Dakika 10.. skor: Meclis-1, Hakan-1..

İnce'nin nefis şutu ve golüne en çok sevinenler,
Laf aramızda Hakan'ın yakın arkadaşlarıdır..
Nasıl kıskanmasınlar ki..
Çoğu 11.000+8.000 lira aylık maaşa tâlim(?) ederken..
Hakan'ın aylık 11.000+200.000 lira maaş+ücret alması
Takım içinde ciddi rahatsızlığa neden olmaktadır.. ancak,
Mâlum nedenlerle arkadaşları gık'larını çıkaramazlar..
Esasen bir tarafta Meclis takımı var, her partiden..
Diğer tarafta tek başına Hakan/LigTV takımı var..
Asıl rahatsızlık nedeni ise,
Hakan'ın her iki takımda birden oynamasına değil
Çifter çifter aylık almasına duyulan rahatsızlıktır..
Vicdanî retçi Sayın Arınç yine dayanamayıp müdahale eder:
"Kısıtlayıcı hüküm yok.. ama ben olsaydım,
Hakan'ın yaptığını yapmazdım" golüyle Meclis öne geçer..
Dakika 15.. skor: Meclis-2, Hakan-1..

İlerleyen dakikalarda,
Meclis takımı kaptanı Sayın Çiçek'in,
"Bana danışmadı.. ahlâkî bulmuyorum.. Etik Kurulu olsaydı,
Çalışması sözkonusu olamazdı" direkt, etkili vuruşuyla,
Meclis takımı maçın 20. dakikasında skoru 3-1 yapar..
Skordan ve baskılardan rahatsız olan Hakan,
Daha önceleri aynı minvaldeki sorulara,
"Ben bilmem, büyüklerim bilir" derken bu kez,
"Bir Büyüğüm'den başkası beni ilgilendirmez" deyip
Diğer büyüklerine ilk kez rest çeker..
İçeriden ve dışarıdan tam saha prese mâruz kalan Hakan,
Kadıköy 24. Noteri aracılığıyla İnce'ye çektiği
Kısa ve sert bir şut/ihtarnâmeyle,
"Açıklamalarına ivedilikle son ver, yoksa ..." uyarısı,
Gözdağı olsa da gol olmaz..

Maçın henüz 25. dakikasındayız..
Forvet İnce'nin sol kanat hücumlarına,
Hakem büyüklerin dediklerine/düdüklerine bakılır,
Bir de Meclis'e verilen kural değişikliği önerisine bakılırsa,
Maçın skorunu tahmin etmek zor değil:
Hakemlerin dediği dedik, öttürdüğü düdüktür..
Maçı tatil ederler.. o dakikaya kadarki skor tescil edilir..
Meclis takımı, maçı 3 golle kazanır kazanmasına da,
Hakan da tek golüyle, Şubat-2012 ayı itibariyle,
Meclis'ten 8 ayx11.000=88.000 lira maaş ile
LigTV'den 2 ayx200.000=400.000 lira ücret kazanır..
Meclis takımı maçı kazanır,
"Beni kıskanıyorlar" diyen Hakan ise parayı..
Oyunun kaybedeni yine yok yani, görünürde..

Paranın gücü karşısında zayıf da olsa,
Bir ihtimal daha var.. ölmek değil tabii..
Hakan bu işi spor/futbol aşkıyla yapıyorsa,
Bu aşkına herkes saygı duyar,
Hakan ücret almadan(?) yorumlarına devam eder..
Huzursuzluğun asıl nedeni böylece ortadan kalkarsa,
Herkesler de susar ve tartışma sona erer..

Siyaset ile etik kuralları yıllardır tartışıldığı,
Etik/ahlâkî kurallar ittifakla kabul edildiği halde..
Nedendir bilinmez-aslında herkes de biliyor ve
Kimsenin işine gelmediği için görmezden geliniyor-
Bi'türlü kalıcı kurala dönüşmez, dönüştürülmez..
Her defasında siyaset kazanır, ahlâk kaybeder..
Umarım, bu kez etik/ahlâkî değerler kazanır..
Sanmıyorum, ama yine de maç 90+? dakika..
Kural mı yoksa etik mi? Göreceğiz..

SÖZÜN ÖZÜ:

Top yuvarlak, saha düz.. bakalım,
Top bu kez hangi kaleye girecek.. RT.
E-Posta: [email protected]
Ramazan Toprak

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Ramazan Toprak Arşivi