Niyazi Başkan'ın ELindeki Altın Fırsat
Öncelikle başta sayın başkanımızNiyazi Bey olmak üzere ülkemizde seçilerek bu hizmet koltuklarına oturmayıbaşaran belediye başkanlarını tebrik ediyor ve omuzlarındaki yükün ağırlığınınşuurunda olarak başarılı hizmetler yapmalarını diliyorum.
Şimdi umudumuz tüm Türkiye’de ve Eskilimizde seçilenlerin partikimliklerini bir kenara bırakıp vatandaşın tamamına birden hizmet etmeyebaşlamasıdır.
Bu durum büyük şehirlerde pek rastlanılan bir durum değil fakat Eskilimizgibi küçük yerlerde “o oy verdi, o oy vermedi” meselesi çok olur.
Bu güne kadar Ekilimizde pek çok başkan bu tuzağa düşmüş ve taraf tutarakyaylaları yolsuz, susuz bırakabilmiştir. Başkanların taraf tutmasında ona oyverenlerde telkinleriyle çok etkili olmuş hatta zaman zaman başkan iletaraftarlarının arası açılmıştır.
Ancak bilinmelidir ki başkanların oturdukları makam hizmet makamıdır vehizmet ederken ayrım yapmak hakka hukuka sığmaz, başkan olmuş bir şahsiyeteyakışmaz. O makamda oturanların o koltukları kendi çıkarları ve yakınlarınınkişisel memnuniyetleri için kullanamaz.
Ülkemizde maalesef bu koltuklar yıllarca başta başkanlar olmak üzere onadestek veren çok yakınlarının ceplerini doldurmaları için birer araç olarakkullanılmıştır. Bu durum Eskilimizde de görülmüştür. Eğer şehirleri gezerkendümdüz arazide cadde ve sokakların yılan gibi eğri büğrü olduğunu görürseniz budurumun asıl nedeninin seçilen başkanların gerek kendi gerek yakın çevresininçıkarları için imar planlarını değiştirmeleri olduğunu unutmayın.
Şimdi bu bağlamda ve Eskilimizdeki ikiliğin bitirilmesi konularındaNiyazi Bey’in önünde altından bir fırsat bulunmaktadır.
Çünkü ikiliğe sebep olarak gösterilen eski başkanların ikisi de Eskildesiyasi ağırlığını kaybetmiş, Eskilli bu ikilikten rahatsız olduğunu seçimlerdeaçıkça beyan etmiştir. Bu bağlamda sayın başkan bu ikiliği bitirmek adınasözlerin ötesine geçip adımlar atmalı ve vicdanı dışında kimsenin kendisinietkileyemeyeceğini göstermelidir.
İkinci kez aldığı emaneti hakkıyla muhafaza etmeli ve oturduğu makamınhalka hizmet makamı olduğunu unutmamalıdır. Hizmet ederken kişiler değil toplumyararı ön planda olmalı ve kişiye hizmet edilirken yapılan bu hizmetin herkesinödediği vergilerle, su paralarıyla, aidatlarla yapıldığı kulaklara küpeolmalıdır. Yani bir başkan “sırfnazından geçemediği” için vatandaşın hakkını şahıslara peşkeş çekmemelidir.
Oturduğu koltuğu hizmet etmek için kullanmalı, hizmet ederken de toplum yararınaolmayan kişisel istekleri kulak ardı etmelidir.
Çünkü örnek aldığımızı söylediğimiz Hz.Ömer Efendimizin halifeliği döneminde beytül mal, toplum yararı, vatandaşlarınhaklarının korunması, devlet malının muhafazası konularında ne kadar hassasolduğu unutulmamalı ve uygulama yapılırken de mutlaka kriter olarak kabuledilmelidir. Örnek aldığımızı söylediğimiz cennetle müjdelenmiş bu mübarekinsanların davranışlarını yaptığımız uygulamalarla gösteremezsek bilmemizin biranlamı olamaz. Bu konuda peygamber efendimiz zaten “faydasız ilimden ALLAH’A sığınırım” buyurarak uygulanmadıktansonra bilmenin bir anlam ifade etmediğini bizlere öğretmiştir.
Son söz olarak başkanın taraftutmadan, kimsenin etkisinde kalmadan sırf Allah rızası ve vatandaşınmemnuniyeti için hizmete başlaması elzemdir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.