Sanat Tarihçisi Sariye Uçar’dan Karabağ Aşireti Sunumu

Uçar, sunumunda Karabağ aşiretinin Anadolu’daki tarihsel izleri ve göç hareketleri üzerine kapsamlı bilgiler verdi.

Karabağ Aşireti’nin Anadolu’daki İlk İzleri 1540’ta

Uçar, Azerbaycan’dan Anadolu’ya göç eden Bozulus Türkmenlerine bağlı Karabağ aşiretine Anadolu’da ilk kez 1540 yılında rastlandığını belirtti. Karabağ isimli köylerin Türkiye’nin birçok yerinde görüldüğünü söyleyen Uçar, bu yerleşimlerin Aydın, Manisa, Adana, Karaman, Kars, Iğdır, Konya (Cihanbeyli), Eskişehir ve Afyon gibi illerde yoğunlaştığını aktardı.

Tuz Taşımacılığı ve Hayvancılıkla Yaşam

Geçimini genellikle hayvancılıkla sağlayan aşiret, zamanla deve kervanlarıyla tuz taşımacılığı da yapmıştır. Osmanlı döneminde iskan ve vergilendirme uygulamalarına karşı çıkan Karabağlıların bir kısmı 1572 yılında Kıbrıs’a sürgün edilmiş, diğer bir kısmı ise İran’a göçerek Safevi Devleti’nin kuruluşunda rol oynamıştır. Ancak Türkmenlerin zamanla Safevi yönetiminden dışlanarak 17. yüzyılda yeniden sürgün edildiği bilgisi de sunumda yer aldı.

Mezar Taşlarından Tarihe Işık

Uçar, mezar taşlarından hareketle Karabağ köyünün yerleşim tarihini ortaya koymaya çalıştı. H. 1220 / M. 1805 tarihli Hacı Bekir Ağa’nın mezar taşı örneği üzerinden, Karabağlıların bölgeye 19. yüzyıl öncesinde yerleştiklerini aktardı.

Kaynaklara Dayalı Akademik Çalışmalar

Sunumda, Yusuf Halaçoğlu, İbrahim Şirin ve Tufan Gündüz gibi akademisyenlerin eserlerine de atıfta bulunan Uçar, Karabağ aşiretinin Osmanlı arşiv belgeleri ışığında Bozulus Türkmenleriyle olan bağlantılarını anlattı. Aşiretin konar göçer yapısıyla Anadolu’da farklı bölgelere yayıldığını, yerleştikleri bölgelerde de çoğunlukla “Karabağ” adını taşıyan köyler kurduklarını ifade etti.

Plaketle Onurlandırıldı

Program sonunda Dernek Başkanı Prof. Dr. Önder Kutlu ve Mehmet Çelik tarafından Sariye Uçar’a plaket takdim edildi. Toplantı, katılımcılarla yapılan toplu fotoğraf çekimiyle sona erdi.