Şefkat kahramanları
Dünya misafirhanesinin bir yolcusuyuzdur artık ve bu misafirhanede hayatımızı oluşturacak prensipleri sımsıcak sevgisiyle bizleri saran bu şefkat kahramanlarından öğreniriz birer birer.
Önceleri minik bedenimizle örnek aldığımız annelerimizin kıyafetlerini gizlice giyer onları modellemeye çalışırız çocuk aklımızla. Ama yıllar geçipte yaş kemâle erince asıl örneklediğimizin kıyafetle şekillenen görüntü de annelerimizin hâl ve hareketleri olduğunu anlarız.
Büyük mütefekkir Bediüzzaman hz.seksen senelik ilim hayatında o küçüçükken annesinden aldığı ve bir çekirdek hükmünde gördüğü derslerin, yüzlerce ulemadan aldığı ilimlerden daha büyük yer kapladığını anlatmaktadır. Atalarımız ''Ana gibi yâr olmaz'' diye vurguladıkları analarımızın her türlü dert ve kaprislerimizi çeken sinelerinde buluruz gerçek sevgiyi. Bu sevgi menbaı, şefkat kaynağı ve fedakarlık timsali olan annelerimizin yerini kimseler dolduramaz. Cenâb-ı Hak, kendi şefkati toplansa ancak bir zerresi hükmünde olabilecek şefkati bizlere annelerimiz ile sunmuştur.
İşte Cenab-ı Allah'ın bizlere sunduğu bir hediye bir ikram-ı ilâhi olan, aylarca bizi karnında ve ömrünün sonuna kadar da yüreğinde taşıyan ve desteğini bir an bile esirgemeyen annelerimizin kıymetini onları kaybetmeden bilelim. Her manada onlara layık olabildik mi? İmkânlarımızı ve vakitlerimizi onlar için harcayabildik mi? diye ara sıra bir iç hesaplaşma yapmanın faydası olacağı kanaatindeyim.
Müslümanlık ve insanlık âlemine ışık tutan Kur'an-ı Kerim'de Rabbimiz buyuruyor ve emrediyor; ''Anne ve babadan biri veya her ikisi senin yanında ihtiyarlık çağına erişecek olursa, onlara sakın ''öf''' bile deme, onları azarlama, onlara güzel söz söyle. Onlara merhamet ve tevazu kanadını ger ve de ki: ''Ey Rabbim, nasıl onlar beni küçükken besleyip büyüttülerse, Sen de onlara öylece merhamet buyur.'' ( İsrâ Suresi:23-24)
Rabbim anne ve babalarımızın hayır dualarını bizlerden ayırmasın.
Dua ile...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.