Somuncu Baba ile Mimar Sinan...

Somuncu Baba 1331-1412 yılları arasında yaşamış Selçuklu ereni..
Mimar Sinan ise 1489-1588 yılları arasında yaşamış ve
Kendine özgü mimarî tarzıyla bir devre mührünü vurmuş usta..

Mimari tercihlerde ağırlıklı iki yol var:
Bir kesim yaşadığı dönemin özelliklerini önceler..
Diğer kesim oturmuş, kendine özgü klasik tarzı benimser..
Somuncu Baba Camii ve Külliyesi Projesinde özellikle
Klasik tarzda eserler veren
Mimar Muharrem Hilmi Şenalp'i,
Tokyo Camii, Berlin Camii, Aşkaabat Ertuğrul Gazi Camii gibi
Muhteşem eserlerinde klasik tarzı benimsemesi,
Tercih etmemin asıl nedeni olması yanında
Proje finansmanında desteğinin rolü büyük olacaktı..
Hilmi Bey'le görüşmüş ve S.Baba dönemini çağrıştıran
Selçuklu-Osmanlı geçiş dönemi mimarisini birlikte benimsemiş
Hatta bu tercihimiz yüzünden Proje'nin
Anıtlar Kurulu'ndan geçmesinde hayli zorlanmıştık..

Ocak 2004 ayı idi.. AK Parti adayı bile belli olmamıştı..
O dönemin Belediye Başkanı, Somuncu Baba Camii projesi diye
Somuncu Baba'nın mehâbetine hiç de yaraşmayan.. tâbir cazise
Belediye seçiminde propaganda malzemesi olarak kullanılacak
Bir camiin siyaseten atılmış temelini durdurulması için
AK Parti İl Yönetiminde görevli Şeref Karabacak Bey'in
Şahsımı uyarması üzerine hemen harekete geçmiş..
Dönemin Kültür Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı'yla görüşmüş..
Usulsüzlükleri gerekçe gösterip inşaatını durdurmuştum..
Amacım, seçim malzemesi cami temelini durdurarak
Hem Somuncu Baba'ya hem de İlimize yaraşır
Dev bir Külliye projesi ortaya koymaktı..
Rabbim bunda da muvaffak kıldı..

Ramazan-ı Şerif ayının ilk günü geçtiğimiz Cuma'ydı ve
Sayın Başbakanımız Tayyip Bey,
İstanbul Ataşehir'de Mimar Sinan Camii'ni hizmete açtı..
Açılışını televizyonlardan canlı izlediğiniz
Koca Sinan'ın kendine özgü mimarî tarzıyla inşâ edilen
Kubbe yüksekliği 42 m., üç şerefeli ve 72 m. yüksekliğinde
Dört minaresiyle 10 bin kişilik muhteşem bir eser..
Cami'nin mimarını biliyor musunuz peki?
Söyleyeyim, Muharrem Hilmi Şenalp Bey..
Aynı zamanda Somuncu Baba Camii ve Külliyesi'nin
Mimarı olan değerli dostum, arkadaşım..
Pek tanımazsınız onu, çünkü Aksaray'da görmediniz onu..
Yalnzca bir kez ilimize getirmiştim kendisini..
"Eserin yerini mutlaka çıplak gözle görmem lazım" deyince
Kendisiyle anlaşmış ve Sayın Başbakan'ın talimatıyla
Kültür Bakanı ile Melih Gökçek'le yaptıkları
Toplantıdan kaçırıp Aksaray'a getirmiştim..
İlimizde nasıl karşılandığını gerekirse
Başka bir yazıda anlatmak üzere geçiyorum.. ancak
Bir kez geldiği ilimizde nasıl bir manzarayla karşılaştığını,
Somuncu Baba Mescidi'ni gezerken kulağıma eğilip söylediği
Şu sözleriyle özetlemişti:
"Biliyor musun Ramazan Bey,
Bu Proje konusunda yalnız ve tek başınasın..
Allah yardımcın olsun.. ama hiç endişe etme,
Hazret'in-S.Baba- ve senin hatırına
Bu Projeyi tamamlayacağım" demişti..
Sonraki zaman diliminde görüşmelerimiz devam etti..
Proje'nin âkibeti konusunda endişeleri mevcuttu..
İki yıl önceki görüşmemizde aynen,
"Proje tesliminden sonraki aşamalarda
Proje müellifinin kanunî haklarıyla ilgili olarak
Kendisini temsile tam yetkili olduğumu" bile söylemişti..
Hiç kullanmadığım bu yetkiyi ilk kez sizlerle paylaşıyorum..

Bir yapıyı eser haline getiren çalışma,
Projenin uygulama aşamasındaki ince işçiliği ile
Proje sahibinin bizzat denetim ve kontrolünden geçer..
Böylesi eşsiz bir eserin Mimarının proje uygulama aşamasında ve
İnce işçilik aşamasında niye İlimize gelmediğini hiç merak ettiniz mi?
Titizliğiyle, iş disipliniyle dünya çapında eserlere imza atmış,
Mimar Sinan Camii açılışında Sayın Başbakan'ın bizzat teşekkür ettiği
Mimar Hilmi Bey'in Somuncu Baba Camii ve Külliyesi eseri
İnşaatının uygulaması ve ince işçililikleri aşamasında
Niye aramızda olmadığını hiç merak ettiniz mi?

Emek ve proje sahiplerinin arkasından yalan-yanlış sahiplenmelerle..
Projede olanların hiç yokmuş gibi.. olmayanlarınsa varmış gibi
Gösterilmesine inanan kimseler bulunsa da..
Günü geldiğinde yalan-yanlışları ortaya çıkacak olanların,
Hele hele huzûr-u ilâhide ne durumda kalacaklarını
Bu kez ben merak ediyorum..

Amacımız, fikir babası olduğumuz,
Yıllarca gece-gündüz çalışıp çabaladığımız
Eşsiz eserin Proje uygulaması aşamasında, eserlerinde
Bu denli titizlik gösteren Mimarının amaçladığı zenginlikte,
Derinlikte ve sanatsal değerde olmasını temin edebilmekti..
Bunun da bizzat Mimarının denetimi ve kontrolünde olmasıydı..
Ucuz ve basit yaklaşımlar nedeniyle bu olamadı maalesef..

Somuncu Baba Camii ve Külliyesi konusunda pek çok soruna(!)
Ve fedakarlığa(!) katlanarak Projeyi tamamlayabilen
Mimar Muharrem Hilmi Şenalp Bey'e,
Hem ilimize kazandırdığı Somuncu Baba Camii ve Külliyesi,
Hem de İstanbul'a kazandırdığı Mimar Sinan Camii nedeniyle
Huzurlarınızda bir kez daha
Tebriklerimi, takdirlerimi, şükranlarımı sunuyorum..

"Namazı heryerde kılabilirsiniz.. ancak ben
Aksaray'a namaz kılma yeri değil eser kazandırmak istiyorum"
Diyen Mimar M.HilmiŞenalp Bey'e diyorumki,
Eline, yüreğine, gönlüne sağlık Değerli Dost..
İyiki varsın..

NOT: Somuncu Baba Camii ve Külliyesi Projesi konusunda
Detaylı bilgi sahibi olmak isteyenler, 7, 9 ve 10 Aralık 2010 tarihli
Köşe yazılarımızda bulabilirler.. RT.

SÖZÜN ÖZÜ:

Mert siyaset, arkasından söylediklerini
Yüzüne karşı da söyleyebilmeyi gerektirir.. RT.

Bu yazı toplam 2048 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.