TOKİ ormanlık alanı nasıl kuruldu?
Eminim ki! Yazımın başlığını okuyup, geri kalanını okumayan çok kişi olacak.
Ama okuyanlarda, o kuruyan ağaçların nasıl dikildiğini öğrenme şansına sahip olacaklar.
Yeşilden yoksun bir ilçeyiz.
Önceden kullandığımız bir sözdü.
Yeşilden yoksun muyuz, yoksa yeşil görmekten yoksunmuyuz?
Önce kafaları yeşillendirmemiz lazım.
Size geçmiş bir hikaye anlatacağım.
Bir zamanlar AKATDER aracılığı ile Eskil'in ağaçlandırılması için çaba sarfeden neferlerden biriyim.
TOKİ'ye yaptığımız Şehitlik Ormanından dolayı TOKİ sakinlerinden gelen şikayetler üzerine bölgeyi bir gezdim.
Eskil'in ağaçlandırılmasında en büyük katkısı olan ve doğaya karşı sevgisi hiç bitmeyen Ahmet Sanlav kardeşim, bir gün beni çağırdı.
Eskil için hayırlı bir iş yapacağını ve bunda benimde katkım olmasını istediğini söyledi. Kendisini ziyaret ettiğimde, “Eskil'i ağaçlandıralım. Biz görmezsek te bizden sonra gelecek nesiller faydalansın” dedi. Bende sonuna kadar kendisiyle birlikte olduğumu söyledim. Bir gün bana hafta sonu ilçemizin Tersakan bölgesini ağaçlandırılacağını ve haftasonu benimde gelmemi istedi.
Hafta sonu Konya'da ki yapılan fuara gitmem gerekiyor du. Fakat herşeye rağmen işin ucunda ağaç dikimi ve verilen söz vardı. Cumartesi sabahı Ahmet Sanlav, Mustafa Cirit, Selim Sanlav, Deniz Yaşar Sağlam, Ben ve ismini hatırlayamadığım birkaç gönüllü ile birlikte, Selim Sanlav'ın yeni aldığı traktörün remorkuna dolduk. Tabiki azığımızı yanımızdan eksik etmedik. Bölgeye dikilecek ağaçlara gelince, sonradan öğrendik ki, ağaçların parasının bir kısmını Ahmet Sanlav cebinden ödemiş, bir kısmını da fidancı Gürsel Sanlav vermiş. Allah ikisinden de razı olsun.
Koyulduk yola. Aylardan Nisan ayı. Tilki deliği diye adlandırılan bölge oldukça sulu ve çamurlu bölge. Bu bölgeyi traktörle geçmek oldukça zor. Römorktan inersek üzerinde tutmamız gereken fidanlar var inemiyoruz. Traktör yerde bulunan bütün çamuru bizim üzerimize atıyor. Eeee, hayırlı iş hiçbir zaman kolay olmuyor. Büyük mücadeleler sonucu ağaç dikeceğimiz bölgeye ulaştık. Ahmet Sanlav ve kardeşi Selim Sanlav birkaç gün önceden dikeceğimiz bölgeyi hazırlamışlar. Su bol. Rabbim yer altından kaynatıyor. Bizim görevimiz, suyun yoluna birkaç kanal açıp, bu kanallara fidan dikmek. Nihayetinde başladık fidanlarımızı dikmeye.
(Devam edecek...)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.