Töre’nin Sosyal Bütünleşmesi’de” İncelenmeli!

Yeni Anayasamızın Bünyemize Uyması İçin“Töre’nin Sosyal Bütünleşmesi’de” İncelenmeli!

        8 Şubat Cuma’dan devam.
      8 Şubat’ta yeni anayasamızın bünyemize uygun olabilmesi için yararlanılması gereken Töre’mizin oluşumu ve sosyal hayattaki yerini yazmıştım.

     Bu gün ise yeni Anayasamızı yapacak olanların mükemmele en yakın metini oluşturabilmeleri için faydalanmaları için “Töre’nin Sosyal Bütünleşmesini” maksadı için gelin birlikte öğrenelim.!
     “Töre, sosyal bütünleşmenin temel kaynağıdır.!!!

     Bilhassa ideal bütünleşmenin temel kaide ve teamüllerini Töre sunmaktadır.

     Töre’nin buradaki etkisi, geleneği temsil etmesinden doğmaktadır.

     Çünkü bu normun oluşması ve kabul görmesi onun gelenekselleşmesine bağlıdır.

     Gücünü geçmişten alan norm etkilidir ve kendi merkezi etrafında birleştiricidir.

     Bu çerçevede en güçlü normlar töre olarak nitelendirilmektedir.

    Töre buradaki gücünü, uzun geçmişe sahip olmasından ve görmüş olduğu genel kabulden almaktadır.

     “TÖR’E YAYGINLAŞTIKÇA ŞAŞKINLAR AYIKIR!”

      Divanü Lügati Türk de törenin yayılması ile birlikte şaşkın kişilerin ayılacağı, kurtla kuzunun birlikte yürüyeceğini belirten şu dörtlük dikkate değerdir.” Endik kişi? ,El törü yetilsün, Toklu böri yetilsün, Kadhgu yeme savıl sun.”deniliyor.
     Bununla törenin toplumun nizamının sağlanmasındaki fonksiyonu da oldukça kuvvetli bir şekilde ortaya çıkmaktadır.

     Çünkü sosyal nizam, ancak eksiksiz bir şekilde anlaşılan bir kurallar geleneği ile mümkündür.

     Bu gelenek bizatihi törenin kendi içerisindedir.

     Yüzyılların derinliğine kök salmış olan töre tıpkı ata sözleri gibi büyük bir birikim ve tecrübeyi temsil ettiğinden isabet oranı çok yüksektir.

      Bu bakımdan, milliyet bağının güçlü kılınmasına hizmet etmede törenin çok büyük önemi vardır.
        TÜRK YÖNETİM SİSTEMİ OLARAK TÖRE
         Töre, Türk sosyal hayatını düzenleyen kaideler bütünüdür.

         Başka bir ifadeyle, kişiler ve zümreler arası münasebetleri düzenleyen; idarecilerle idare edilenler arasındaki işleri, hak ve vazifeleri belirten usullerdir.

         Yönetim sistemine baktığımızda ise hükümdarın yetkilerini meclisler (Kurultay ve Hükümet Meclisi) sınırlandırmakta, hem hükümdarın hem de Meclislerin üzerinde ise Töre bulunmaktadır.

      Ne halk ne de yönetim sisteminin herhangi bir unsurunun, çevresini Töre’nin çizmiş olduğu normlar bütününün dışına çıkması mümkündür.

      Bu noktadan hareketle, Türk devletini kanun devleti olarak nitelendirebiliriz.

     Çünkü devletlerinin nevi şahsına münhasır(Kendi inanç ve kültürlerine göre) bir yönetim sistemine sahip oldukları görülmektedir.

     Ancak, mutlaka bir isim vermek gerekiyorsa, eski Türklerde yönetim sistemine “Töre Sistemi” demek yanlış olmayacaktır.

      Zira “İl(Devlet) gider, töre kalır.” Cümlesi Töre’nin devletten bile önemli olduğunu! Ortaya koymaktadır.”deniliyor(*)

     Ferdin hak ve hürriyetlerine hizmet edecek yeni anayasamızın bu bilinçle hazırlanması için Töre’lerimizin yaşatılması için gereğinin yetkililer tarafından yapılması veya yaptırılması dileğiyle.

    ENVER ÖREN’E HAKKIMI HELAL EDİYORUM!!!

=========================================

      Pazar günü Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’la  bir çok Devletle siyaset adamı ve iş dünyasının duayenleriyle birlikte sevenlerinin katıldığı cenaze Namaz’ının ardından baki aleme uğurlanan Türkiye gazetesi,TGRT Haber TV  ile İHA başta olmak üzere bir çok yatırım ve ortaklığı bünyesinde barındıran İhlas Holding’in Yönetim Kurulu Başkanı Enver Örenle bire,bire bir ticaretimiz olmadı.

AKSARAY’A GELEN TEK GAZETEYİ ALARAK, PERSONELİMİ İSE  MUHABİRİ YAPARAK TÜRKİYE GAZETESİNİ DESTEKLEDİM

       Holdinge giden yolun başlangıcı olan Türkiye Gazetesi yeni yayına başladığında Aksaray’a sadece 1 gazete geliyordu.

       Bu gazeteyi ise ben alıyordum.

      Kendim başka bir gazetenin temsilcisi olduğumdan yanımda çalışan Zekai Arkaç’a bu gazetenin temsilciliğini aldım.

      Aksaray’a büro açılıncaya kadar bu temsilcilik ve gazeteyi almayı sürdürürken büronun kurulmasından itibaren ise kurumu desteklemek maksadıyla ürettiklerinden ve pazarladıklarından su arıtmadan,tost,çay,yumurta pişirme,kırılmayan sürahi,şofben, fanlı elektrikli soba,masaj aletleri,kasetler,kitaplar,ansiklopediler ve akla gelen tüm ürettiklerinden kendime bazılarından üçer beşer almanın yanında eş dost ve akrabalarıma da aldırdım.

 TGRT’NİN KURULMASI İÇİN SAMİMİ MİLYONLARLA BİRLİKTE

    MADDİ VE MANEVİ İMKANLARLA GÖĞSÜMÜ SİPER ETTİM

      İhlasın akla gelebilen aletleri,kitapları,kasetlerini almanın,gazeteye sürekli aboneli olarak okumanın yanında TGRT kurulacağı zaman bunun için abonelerden istenen yıllık peşin abone fedakarlığıda dahil 75 Milyonu kardeş yapan değerlerimizi yüceltecek bu yayın organın kurulması için eş,dost akraba nezdinde göğsümü siper ederek can hır aşla çalıştım.

      TV SEYRETMEYEN BABAM TGRT İÇİN ÇANAK ANTEN ALDI

     TV’ye özel ilgisi olmayan 12 Haziran 2009’da Hakka yürüyen babam Hacı Şammas  Almanya’da TGRT’yi seyredebilmek için çanak anten taktırdı ve orada bulunduğu zaman içende neredeyse tek seyrettiği kanalı TGRT oldu.

        Bu milletin malı olan ve manevi yönden yaptığı hizmetleriyle milletin neredeyse tamamının ortak sesi iken kurumun satılmasından sonra ve diğer kuruluş felsefesine uymayan uygulamaları nedeniyle kendisine çok kızdım.

      TGRT’nin satılmasından sonra ve onun adını alan yabancı TV kanalını seyretmediğim gibi İhlas Holdingin ürettikleri malların hiç birinide hem almadım,hemde sözümü geçtiği kişilere aldırmadım.

      Hem desteklerimin,hemde TGRT’nin satılışından sonraki karşı tavrımı İhlas’ın Aksaray temsilcilerinden Ali beye kadarki temsilcilerle birlikte uzun yıllar bu kurumun çeşitli yerleşim yerlerindeki temsilciliğini yapan şu anki Yeni Aksaray Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Ayhan Özden’de bilir.

 MÜCAHİT ÖREN’İN TGRT’Yİ ESKİ VİZYONUNA YENİDEN KAVUŞTURMASI ONU KURAN MİSYONUN İSTEĞİDİR

       Enver Bey Ebedi dünyaya göçtüğünden kendisinde hakkım var ise bu haklarımın tamamından samimiyetle vaz geçiyor ve kendisini helal ediyorum.

      Oğlu Mücahit ve diğer mirasçılarının milletin kurduğu kurumu yine milletin isteğine uygun eski vizyonuna getirerek yeniden kurucu misyonuna kavuşturacak hizmeti etmesini sağlamaları bu kurumun kurulmasına direk veya dolaylı vesile olan benimle birlikte Yüce dinimiz İslam’ın en iyi şekilde serbestçe ülkemiz ve yeryüzünde yaşanmasını istemelerinin yanında bu vatanı ve milletimizi Allah(C.C.) ile Habibi efendimiz Hz. Muhammed(S.A.V.)in emirleri çerçevesinde seven ve birinin bin olmasını isteyen milyonların dileğidir.

         Bu dileğin gereğinin yapılması umuduyla Merhuma Cenab-ı Allah(C.C.)’dan Rahmet kederli ailesiyle İhlas Holding mensuplarına başsağlığı diliyorum.

      Rabbim Yar ve Yardımcımız Olsun.

 

       (*) Türk Töre’si ile ilgili yazılan yazılar için kendi dağarcığım ve bu konuda okuduğum birçok yazının yanı sıra”takanobasi.activeboard.com/forum.spark?forumID=35733&p=3&topicID=12318656”internet sitesinden de hem alıntı yaparak hemde bilgi alma şekliyle yararlandım.

     Emeği geçenlere teşekkür ederim.Allah(C.C.) Ataları ve Ecdatlarıyla birlikte kendilerine de rahmet etsin. Ali Genç.

 

Bu yazı toplam 1016 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.