Türkiye, Şap Hastalığıyla Mücadelede Yeterince Başarılı mı?
Türkiye hayvancılık sektörü; ithalat bağımlılığı, yem başta olmak üzere yüksek girdi maliyetleri, çiğ süt ve karkas et fiyatlarının üreticiyi memnun etmemesi ve çoban bulamama gibi pek çok kronik sorunla mücadele ediyor. Ancak bu sorunların yanı sıra, dönem dönem ortaya çıkan hayvan hastalıkları da sektöre ağır zararlar veriyor. Bu hastalıkların en önemlisi şap hastalığıdır. Türkiye, şap hastalığı nedeniyle her birkaç yılda bir ciddi ekonomik kayıplar yaşamakta ve bu sorunu kalıcı olarak çözemediği için ağır faturalar ödemektedir.
Son iki yıl içinde Türkiye, Dünya Hayvan Sağlığı Örgütü’nün dikkatini çeken mücadeleler vermiştir. Ancak bu süre zarfında, 1965’ten beri ilk kez görülen Sat 1 serotipiyle daha ağır bir salgınla karşı karşıya kalındı.
Hayvan Pazarları 1 Temmuz’dan İtibaren Kapandı
Tarım ve Orman Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdürü Ersin Dilber imzasıyla 30 Haziran 2025’te 81 il müdürlüğüne gönderilen “ACİL” kodlu yazıda; şap hastalığındaki artış nedeniyle hayvan pazarları, canlı hayvan borsaları, hayvan toplama ve satış merkezleri ile benzeri yerlerin ikinci bir emre kadar kapatılması talep edildi.
Tarım ve Orman Bakanı Ekim 2024’te şap hastalığını yüzde 80 oranında azalttıklarını açıklamıştı. Kurban Bayramı öncesinde de kurbanlık sevkiyatlarının kayıt altına alınıp denetlendiğini belirtmişti. Ancak, Bakanlık tarafından gönderilen son yazıda, Kurban Bayramı nedeniyle yaşanan yoğun hayvan hareketliliği ile şap hastalığı mihraklarında artış olduğu vurgulandı.
Bu durum, hastalığın kurbanlık hayvanların hareketiyle ülke geneline yayıldığını ve bayram sonrası hayvan hareketlerinin durdurulmasının zorunlu hale geldiğini gösteriyor.
Zamanında Müdahale Edilmİbrahim Yumaklı,edi İddiası
Üreticiler, şap hastalığının yılbaşından sonra komşu İran’da ortaya çıktığını, daha sonra Doğu Anadolu’daki sınır illerinde görüldüğünü belirtiyor. Bakanlığın müdahale ve önlem alma konusunda geciktiği, Kurban Bayramı öncesi gerekli tedbirler alınsaydı hastalığın yayılmasının önlenebileceği ileri sürülüyor. Ancak “bir şey olmaz” anlayışının hastalığın ülke geneline yayılmasına neden olduğu eleştiriliyor.
Bakanlık talimatıyla 1 Temmuz 2025 itibarıyla hayvan pazarları kapatıldı, hayvan hareketleri durduruldu ve aşılama çalışmaları hızla devam ediyor. Bakan Yumaklı’nın açıklamasına göre hedef, Ağustos ayı sonuna kadar aşılama oranını yüzde 85’e çıkararak hayvan pazarlarını aşamalı olarak yeniden açmak.
Ekonomik Kayıplar Milyarlarca Doları Buluyor
Eski Tarım Bakanı Mehdi Eker’in başkanlığını yaptığı Tarımsal Strateji ve Politika Geliştirme Merkezi (TARPOL) Temmuz 2025’te yayınladığı raporda, şap hastalığının ülkeye yıllık yaklaşık 4,1 milyar dolar (162 milyar TL) ekonomik zarar vereceği tahmin ediliyor. Bu kayıplar, hayvancılık sektörünün gerilemesine, sanayi işletmelerinin kapanmasına ve istihdam açıklarının oluşmasına neden olacak.
Raporda, 2025’in ilkbaharında görülen şap hastalığının, hayvan sağlığının yanı sıra üreticilerin emeğini, ihracatı, ülkenin gıda güvenliğini ve ekonomisini tehdit ettiği vurgulanıyor. Türkiye’de 16,9 milyon büyükbaş ve 54,9 milyon küçükbaş hayvan bulunduğu belirtilerek; daha önce görülmemiş Sat1 ve Sat2 tiplerinin yanı sıra Uzakdoğu menşeli virüs alt tiplerinin tespit edildiği ifade edildi.
Tarım ve Orman Bakanlığı ise rapordaki rakamların abartılı olduğunu ve kamuoyunda panik yaratmaya yönelik olduğunu belirterek, gıda arz güvenliğinin tehlikede olmadığını açıkladı.
Aşılamada Son Durum
Bakan Yumaklı, 2023-2024 dönemine göre şap hastalığında yüzde 85 azalma sağlandığını belirtti. Ülkemizde görülen son serotipin 1965’ten sonra ilk defa ortaya çıkan Sat 1 olduğunu ve buna karşı hızla önlem alındığını ifade etti. Bugüne kadar 10 milyon aşı sahaya gönderildi ve 1,3 milyon aşı daha ulaştırıldı. Hedef, yüzde 85 aşılama oranına ulaşarak hayvan pazarları ile hareketlerin kademeli açılmasıdır. Özellikle hastalığın yoğun olduğu Kars ve Ardahan’a ağırlık veriliyor.
Üretici Görüşleri
Aydın Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı Sedat Güngör, aşılamanın devam ettiğini ve mücadelenin başarılı olduğunu belirtti. Sat 1 serotipinin uzun yıllar sonra ortaya çıktığını, hayvanların bu hastalıkla ilk kez karşılaştığını söyledi. Kurban Bayramı’nda yaşanan hayvan hareketliliğinin hastalığın yayılmasına neden olduğunu, aşılama tamamlanmadan hayvan pazarlarının açılmaması gerektiğini vurguladı.
Şap Hastalığı Küresel Bir Tehdit
Dünya Hayvan Sağlığı Örgütü’nün 2025 raporuna göre, şap hastalığı hayvancılık ve hayvansal ticaret için küresel bir tehdittir. Hastalık, hayvanların yanı sıra gıda güvenliği, kırsal geçim kaynakları ve küresel ticareti olumsuz etkiliyor. Aşılama, hastalığın kontrolünde en etkili yöntemlerden biridir.
Hastalığın genç hayvanlarda ölümcül olabildiği, belirtilerinin ateş, ağız ve toynaklarda yaralar olduğu, bu durumun üretim kayıplarına yol açtığı belirtiliyor. Aşılama stratejileri, ülkenin durumuna göre kitlesel ya da hedefli olabiliyor.
TARPOL’un Ekonomik Kayıp Raporu
TARPOL raporuna göre, Türkiye’de büyükbaş hayvanların yüzde 30’u hastalıktan etkilenmiştir. Yıllık ekonomik kayıplar şöyle sıralanıyor:
Et üretim kaybı: 2,3 milyar dolar
Süt üretim kaybı: 875 milyon dolar
Tedavi ilaçları: 416 milyon dolar
Aşı uygulamaları: 50 milyon dolar
Buzağı ölümleri: 25 milyon dolar
İhracat kısıtlamaları: 437 milyon dolar
Toplam kayıp yaklaşık 4,1 milyar dolar (162 milyar TL) olarak tahmin edilmektedir. Bu zararlar, sektörün gerilemesine ve istihdam sorunlarına yol açacaktır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.