Zorluklar müslümanın neşesini azaltmaz

 

Buna bağlı olarak güzel ahlakı yaşamadaki kararlılığı ve isteği de zamana ve mekana göre değişiklik göstermez. Zenginlik, fakirlik, sağlık veya hastalık Müslüman’ın Allah’ın yoluna uymadaki şevkinde değişikliğe neden olmaz. Müslüman çok zor koşullar altında da yaşayabilir. Ancak yine de Allah’a nankör bir tutum takınmaz ve daima şükredici olur. Allah’ın kendisini eğittiğinden ve yardımını mutlaka yetiştireceğinden emin olur. Rabbimiz bu gerçeği Kuran’da şöyle haber vermiştir:

Andolsun, Biz sizi biraz korku, açlık ve bir parça mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle imtihan edeceğiz. Sabır gösterenleri müjdele. (Bakara Suresi, 155)

İnsanın ömrü boyunca başına değişik olaylar gelir. Bunların bazıları mutluluk verici iken, bazıları da oldukça zorlu olabilir. Örneğin insan ölümcül bir hastalığa yakalanabilir. Bir kaza sonucu sakat kalabilir. Çok büyük bir mülke sahipken, iflasın eşiğine gelebilir. Çok sevdiği yakınlarını kaybedebilir. Eğer kişinin Allah’a olan bağlılığı zayıfsa, çok kolay dirayetini kaybedebilir, tevekkülsüzlük gösterip, Allah’a isyan edebilir. Bu ahlakı da kişiyi mutsuzluğa, umutsuzluğa ve bunalıma sürükler.

Müslüman ise Rabbine katıksız bir şekilde bağlı olduğundan, Allah’ın nimetleri kendisinden alması veya vermesi ahlakından bir değişikliğe sebep olmaz. Müslüman, kadere teslim olduğundan, başına gelen bütün olaylarda bir hayır olduğunu bilerek, tevekküllü tavrını korur. Buna bağlı olarak huzuru ve mutluluğunda bir azalma olmaz. Rabbimiz bir ayetinde, kaderi, Müslüman’ın hayatını kolaylaştırmak için yarattığını şöyle haber vermiştir:

Yeryüzünde olan ve sizin nefislerinizde meydana gelen herhangi bir musibet yoktur ki, Biz onu yaratmadan önce, bir kitapta (yazılı) olmasın. Şüphesiz bu, Allah'a göre pek kolaydır. Öyle ki, elinizden çıkana karşı üzüntü duymayasınız ve size (Allah'ın) verdikleri dolayısıyla sevinip-şımarmayasınız. Allah, büyüklük taslayıp böbürleneni sevmez. (Hadid Suresi, 22-23)

Ancak Müslüman’ın en büyük imtihanı Allah yolunda mücadele ederken kendisine engel olmaya çalışan insanlarla olacaktır. Bu Rabbimiz’in bir sünnetidir. Allah’ın dininin hakim olduğu bir dünyayı istemeyenler, hem sözlü hem de fiili saldırılarla Müslümanları yollarından döndürmek isteyeceklerdir. Müslüman bu olayları yaşarken manevi olarak sıkıntılar yaşayabileceği gibi, maddi yönden de bazı nimetlerden yoksun bırakılabilir. Ancak bunların hiçbiri Müslüman’da umutsuzluğa ve neşesizliğe neden olmaz. Çünkü Allah için aşılan her zorluk Müslüman’a ahirette en güzel şekli ile dönecektir. Her şeyden önce Müslüman bu zorluklar ile Allah’a biraz daha yakınlaşma fırsatı elde etmiş olacaktır.

Küçük, büyük infak ettikleri her nafaka ve (Allah yolunda) aştıkları her vadi, mutlaka Allah'ın yaptıklarının daha güzeliyle onlara karşılığını vermesi için, (bunlar) onlar adına yazılmıştır. (Tevbe Suresi, 121)

Müslüman bir tek zorluklarla değil, kolaylıklarla da denenebilir. Örneğin Allah, kulunun ahlakını denemek ve onu eğitmek için çok büyük bir zenginlik de verebilir. Kariyer, saygınlık, ün verebilir. Kaderin bilincinde olan Müslüman bunun kendisinden kaynaklanmadığını, tamamen Allah’ın bir lutfü olduğunu bilir. Bu yüzden böbürlenmez ve nankörce bir tutum sergilemez. Müslüman bu mülkü yine Allah yolunda kullanır ve O’nun hoşnutluğunu arar. Bu konuya Kuran’da en güzel örneklerden biri olarak Hz. Süleyman’ı gösterebiliriz.

“O da demişti ki: "Gerçekten ben, mal (veya at) sevgisini Rabbimi zikretmekten dolayı tercih ettim…” (Sad Suresi, 32)

Bu yazı toplam 1573 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.