Ali Genç

Ali Genç

30 AĞUSTOS SİLAHIN DEĞİL! İMANIN ZAFERİDİR

30 AĞUSTOS SİLAHIN DEĞİL! İMANIN ZAFERİDİR

30 AĞUSTOS BEDİR, MALAZGİRT, KOSOVA VE ÇANAKKALENİN RUHUYLA KAZANILDI!

     Üç bölüm halinde ilkini bu gün okuduğunuz,ikincisini üç gün sonra ve üçüncü bölümünü ise 7 eylülde yazacağım bu yazılarımızda İslam’ın ilk zaferi olan Bedir savaşından başlayarak tarih boyunca “Milleti İbrahim” olarak bilinen ve kabul gören bizim milletimizin galibiyetiyle sonuçlanan diğer zaferlerimizi, ardından ise 30 Ağustos Zaferinin aynı şekilde nasıl kazanıldığını iki tarafın silah,mühimmat ve askeri gücüyle diğer lojistik imkânlarını karşılaştırarak yazacağım.!!!

                           

 MÜSLÜMANLARIN İMANIYLA KAZANDIĞI İLK SAVAŞ” BEDİR ZAFERİ”

 

     14 Mart 624 yılında Medine yakınlarındaki Bedir Kuyularından ismini alan mevkiide yapılan “Bedir Savaşında” genel çoğunluğu zengin olan bu nedenle de hem savaş sanatı konusunda eğitimli hemde silah ile  diğer lojistik araçları ve binek yönünden de döneminin bölgelerinin en iyisi olan  Mekkeli Müşriklerden oluşan 950 kişi, bazı kaynaklara göre ise 1000 kişilik müşrik ordusu karşısında silah,eğitim ve lojistik yönüyle akıl ve mantıkla kıyaslanamayacak seviyede negatif durumda olan 350 kişilik İslam ordusu arasında yapılan savaşı mantık ilminin aksine tarihi kaynakların verdiği bilgiye göre Medineli Müslümanların Zaferiyle,Mekkeli müşriklerini ise hezimetiyle sonuçlandı!

 MALAZGİRTTE SULTAN ALPASLANIN KOMUTASINDAKİ 15 BİN VEYA 20 BİN KİŞİLİK İSLAM ORDUSU

                           İMANLARIYLA 200 BİN KİŞİLİK ROMA ORDUSUNU YENDİ!

     26 Ağustos 1071’de ülkemiz sınırları içinde bulunan Muş ilimize bağlı Malazgirt ilçesinden adını alan ovada yapıldığından bu isimle anılan ve sonuçlanmasıyla Anadolu’nun kapılarını bize bir daha geri dönülmez şekilde kesin olarak açan bu büyük savaş çok modern döneminin zırhları ve silahlarıyla donatılan birçok kaynağa göre 200 Bin.

    12.Yüzyılda yaşamış olan Ermeni Tarihçi Edaesalı Matta’ya göre ise 1 milyon olduğu belirtilen Roma İmparatoru Romen Diyojen in komutasındaki Roma ordusuyla Selçuklu Sultanı Alparslan komutasındaki genel çoğunluğu atlı olan 20 Bin Kişilik. Müslüman Türk ordusu

      Bu konuda bilgi verilen birçok kaynakta ise Anadolu’nun yerleşik milletlerinden olan Roma ordusundaki 20.000 Civarındaki Kürt askerininde karşılarındakilerin Müslüman olduklarının görülmesi üzerine saf değiştirdiği.

      İslam kardeşliği bilinciyle Sultan Alp Aslan’ın komutasındaki ordunun saflarına geçtiğini belirttikleri bu askerlerle maksimum 40.000 kişi olan Müslüman askerleri kendilerinin en az 5 misli fazla olan Roma askerini yenmeleriyle yine tarihlerin kaydettiği Malazgirt Meydan Savaşı Müslümanların zaferiyle sonuçlandı.

       1.VE  2.KOSOVA ZAFERLERİ

    28 Haziran 1389 tarihinde Kral Lazarın komutasındaki 20.000 civarındaki Hıristiyan askerlerinden oluşan kuvvetlerle 1. Sultan Murat han komutasındaki 5000 kişi olduğunu ilkokuldan itibaren okuduğumuz tarih kitaplarında yazılan bu savaşta Müslüman Osmanlının 5000 kişilik ordusunun kendisinden 4 misli fazla olan orduyu yenmesiyle.

   Bu savaştan 119 yıl sonra aynı yerde ikinci kez yapıldığı için”2. Kosova Savaşı” olarak isimlendirilen savaş ise 17 Ekim 1448’de Sultan İkinci Murat’ın komutasındaki 60 bin civarındaki ve bu sayıdan çok fazla olduğu konusunda tarihçilerin hem fikir olduğu Macar Kumandan Janos Hunyadi komutasındaki Balkan milletlerinden oluşan ordu arasındaki  2,5 gün süren savaş da Müslüman Osmanlı Askerlerinin zaferiyle sonuçlandı.

 

 MİLLİ MÜCEDELEYE RUH VEREN SAVAŞ ”ÇANAKKALE ZAFERİ”

 

     İstiklal Şairimiz merhum Mehmet Akif Ersoy’un tabiriyle tek dişi kalmış Canavar olan ve bizi Boğazların hasta adamı olarak gören vurulacak bir darbeye bile ihtiyaç olmadığını kuvvetli bir fiskeye bile dayanamayacağımız kesin, sabit fikriyle üstümüze leş yiyen karasinekler gibi üşüşün.

     Fakat bu beklentinin tam tersi bir oranda asker ve silah ile mühhimat ve diğer savaş araçlarıyla o zamana kadar boğazın tarih boyunca görmediği kadar savaş gemisi ile doldurarak yaptıkları hayâsızca akında aynı imanın etkisiyle bertaraf edildi.

      Bu savaşta bizim cephede savaşırken şehit olan, gazi olarak cephe gerisinde tedavi olurken ölen, tifo ve diğer hastalıklar ile beslenme yetersizliğinden ölen, tebdili havaya gidip gelmeyenlerle birlikte yarısı o döneme göre iyi eğitimli ve öğretmenler ile din adamlarından olmak üzere en az 250.000 kayıp verdik.

     Düşmanın bizden katbe kat fazla olan kendi ülkelerinden, sömürgelerinden, Avustralya ve Yeni Zelanda başta olmak üzere deniz aşırı topraklarından gelen ve elbiseleri, ayakkabıları ile diğer tüm askeri teçhizatları yönüyle bizden her yönüyle modern ve ileri imkanlara sahip olan,sayı olar akta bizim askerimizin katbe kat fazla olmalarının yanında üç öğün en iyi şekilde beslenen muhkem orduya karşı verilen mücadeleyle kazanılan zaferin akılla,silah gücüyle  değilde imanla kazanılmasına alınan sonuç somut örnek değilmi? 

     Birinci günkü çıkartmada 70 Bin vatan evladımızın şehit olduğu bu savaşın Dünyanın her yerinden gelip Osmanlı askerlerine katılan Müslüman kardeşlerimizin imanıyla kazanılmış bir zaferdir.

     Bu zefer dünyaya şan veren kahramanlık destanlarının yazılmasının yanında Balkan savaşlarında alınan yenilgiyle bozulan moralimizin yerine gelmesini yani Kurtuluş Savaşının ve bu savaşın bitimini sağlayan 30 Ağustos Zaferinin ruhunu hazırlayan bir zafer oldu.

     Bu yazımızın girişinde de belirttiğim gibi maksadım bu gün 90. şanlı yıldönümünü göğsümüz kabararak kutladığımız 30 Ağustos Zaferini Yüce dinimiz İslam’dan aldığımız imanımızla ve biz edna kullarına bu imanı veren Mevla’mızın yardımıyla kazandığımızı ortaya koymaktı.

    Fakat yerimiz fazlasıyla dolmasına rağmen maalesef 30 Ağustos’u işleme imkânımız olmadı.

     Yüce Yaratanımın izni ve sizlerin hoş görüsüne sığınarak Kurtuluş Savaşımızı ve bu savaşımızın bitirilmesinin sağlamasının yanında bu savaşın zaferle sonuçlandığından” 30 Ağustos Zafer Bayramı” olarak tarihlerimize geçen bu şanlı zaferin savaşını hangi şartlarda kime karşı yaptığımızı ise nasip olursa  2 Haziran Pazartesi günü yazacağım.

     Takibiyle imanınızın dahada kavileşmesi dileğiyle.

      Rabbim Yar ve Yardımcımız Olsun.

     Devamı 3 Eylül Pazartesi’ye.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
11 Yorum
Ali Genç Arşivi