Abdullah İnaltekin

Abdullah İnaltekin

AKSARAY'I PARMAKLA GÖSTERMEK

AKSARAY'I PARMAKLA GÖSTERMEK

1974 yılında 'köprüyü yaptırmam!' 1983 yılında da 'Köprüyü sattırmam!' diyen insanlarda parmakla gösterilecek çok iş yaptıklarına inandılar.


2011 seçim çalışmasında Aksaray'da vaad dediğimiz çok umutlar verildi, taahütler edildi. En gerçekci olanı 'üretimi' merkezli olan projelerdi. Zaten bununla ilgili 'cılız' olarak adfedilen  duyuru zayıflığı bunu dile getirenlerin nefesinin kendinde eriyerek yok olmasına yol açtı. Neydi bu üretim merkezleri? bölgede mutlkala ve mutlaka genç yaşlı herkesin eldeki imkanları en verimli kullanılarak gelir getirecek bir düzen içine alınmasıydı. Bölgede kağıt üzerinde değil  çiftçinin torbasını döktüğü 'Ticaret Borsaları' olmalıydı.


Bugün Cafe kültürü içind yetişen öğretmenlerle  elli yıl önce Köy Enstitülerinde yetişen öğretmenler arasındaki en temel fark 'üretim insanı' olup olmalalarıdır. Elli yıl önce, köye öğretmen yetiştiren okullar köylünün yanıbaşında kurulurdu.

Öğrenciler köylü ile beraber ekim yapar agaç budardı, boş kaldığında da bir enstraman çalardı. Çünkü mezun olduğunda gideceği yerdeki her türlü iklim ve çevre koşullarında sadece teorik bilgilerle değil öğrendiği uygulamalarla da o çevrenin kalkınmasında öncü bir kişi olurdu. O köylerde öğretmen dediğinizde parmakla gösterilirdi...
Dışarıya göç vermemiş, olan, her şartlarında ayakta ve hayatta kalmayı bilebilmiş çevreler birbirlerine kenetlenerek kendilerinde olan ne ise ondan başlayarak zaman içinde  başka kazanımlara da sahip olmuşlar, bölgelerinde 'yatırım' adı altında onbimlerce kişiye iş ve ekmek kapısı oluşturabilmişlerdir. Anadolu aslanları diye hitap edilen  yatırımcılar büyük kentlerdekiler gibi siyasetçilerin yada devletin imkanlarıyla değil kendi özvarlıklarıyla büyüdükleri için parmakla gösterilmişler iltifata tabi olmuşlardır.

Gaziantep, Çorum, Denizli, Manisa, kayseri, Konya artık dışardan göç alan kentler haline gelmiş, ürettikleri ise marka olmuştur.


Ünlü ticaret yolu olan İpek yolu üzerinde yer almış tarihinden kültürüne, dogal zenginliklerinden  ulaşımına kadar farklı bir kıymeti olan Aksaray il olmuştur ama göz dolduramamıştır. Aksaray hırsızlıktan cinayete adi suç merkezi olduğu gibi yurtdışında özellikle Hollanda' da karanlık işlerin içinde ismi 'Ak' olmayanların içinde geçmektedir. Aksarayın toplam nüfusunun nerdeyse iki katı yurt içine ve yurt dışına göç etmiştir. bunların yerine Aksaray'lı olmayan çevrelerden insanlar gelip yerleşmiştir. Bu sayede Aksaray'ın kendine has kültürü gün be gün yok olmuştur.


Bugün Aksaray'ın Üniversitesi, Terminali, Radyosu, Tv si, yolu, çarşısı var ama üretimi yoktur. Aksaray'ın yurt içine yada yurt dışına satışını yaptığı bir ürün, Aksaray'ı model olarak incelemeye alan bir kuruluş, kendi dokusunu korumak ve tanıtmak adına bir çabayı henüz göremiyoruz.


yarın bir kanun çıkarıp ülkede  onsekiz yaşın üstündeki herkesi emekli yapabilirsiniz. Çokda reyting ve oy getirir. Ama ertesi gün hem o insanlar hem o ülke kaybeder.  Bugün Türkiyenin yönetim siyaseti dünkü Yunanistan ın yaşadığı siyasettir. Düne kadar genelde rahat şartlarda yaşamaya alışmış halk bugün zorlukta bocalamakta  ve ' biz rahatlığın verdiği rehavete kapıldık bu hale geldik' itirafını yapmaktadırlar. Üretmeyen bir Yunanistan 'ın akibeti olan Turizm gelirlerini de eriterek iflasın eşiğine getirmiştir.


Aksaray belediye başkanımız Aksaray'ın parmakla gösterilecek bir şehir olacağını ilan etti. Türk belediye anlayışındaki toprak üstüne serpilmiş tutmayan asfaltlamalar, sürekli park ve refüj calısmalarına yapılan harcamalar, on kez değiştirilen meydanlar bolca açılan belediye kursları takip edilemeyen işe alımlarla şehir parmakla gösterilmez. Uluslararası bir çalışmaya, etkinliğe ev sahipliği yapabilir musunuz? ürettiğinizi dünyanın bir ucundaki insan da tüketebiliyor mu? okullarınızda bir dünya insanı yetiştirebiliyor musunuz? Sizi merak ettirip, şehrinizi tanımak isteyen insanlara ulaşabilir musunuz? Çok uzaklara değil yanıbaşınızda Antalya'ya gelmiş turistleri Aksaray'dada ıkı gün bılemedınız bır gün konaklatabiliyor musunuz?  O günü Aksaray'da yaşamış insanlar memleketlerine farklı bir Anadolu kentini görmekten mutlu olarak dönebiliyorlar mı? Çiftçinin alınterini belediye olarak kıymetlenebiliyor musunuz? Onlara yatırımda öncülük edebiliyor musunuz? Aksaray' yüzümüzü  kızartacak olaylarda adı geçmemsi için etkili bir çabanız oluyor mu? İşte o zaman sadece bir parmak Aksaray'ı göstermekle kalmaz parmaklar alkıs tutar..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Abdullah İnaltekin Arşivi