2026-2029 Dönemi Emlak Vergisi: Arsa ve Arazi Değerlerinde Büyük Artış Bekleniyor

İstanbul Ticaret Odası (İTO) ve Enar gibi kurumların belirlediği fiyat artışları, TÜİK’in rakamlarının çok üzerindedir. Devlet ise vergileri yeniden değerleme oranına göre alırken, maaşları TÜİK’in TÜFE oranlarına göre belirlemektedir. Ne var ki, maaş artışlarının hesaplandığı dönemlerdeki TÜFE ve ÜFE artışları genellikle düşük çıkmakta, yeniden değerleme oranları ise yüksek olmaktadır. Sonuçta devlet, alırken yüksek, verirken düşük ölçü kullanmaktadır.

Bu durum nedeniyle işçi, Bağ-Kur ve memur emeklilerinin çoğunluğu açlık sınırının altında gelirle yaşam mücadelesi vermektedir. Memurlar ise 2013 ve 2023 yıllarında verilen ek zamlarla emeklilere göre daha iyi durumda olsa da, günümüzde kamuda çalışan karı-koca uzman doktorların bile 10 yıl birikimle normal bir daire satın alamayacağı ifade edilmektedir.

Öte yandan, 2000’li yıllardan itibaren kamuda israfın hat safhaya çıktığı, tasarruf uygulamalarının neredeyse hiç görülmediği vurgulanmaktadır. Ayrıca, birçok vergi mükellefinin (çiftçiler, basit usul mükellefleri, inşaatçılar, emlakçılar, sarraflar vb.) vergi dışı kaldığı ya da çok düşük vergi ödediği belirtilmektedir. Vergi denetimlerinin yetersizliği ve aflar nedeniyle devletin vergi gelirlerinde önemli kayıplar yaşanmaktadır.

Son dönemde, 2026-2029 döneminde geçerli olacak emlak vergisine esas arsa ve arazi değerlerinde 10-20 kat artışlar olacağı yönünde iddialar gündeme gelmiştir. Vergi Usul Kanunu’nun 72. maddesi uyarınca oluşturulacak komisyon tarafından belirlenen bu değerlerden vatandaşların çoğu haberdar değildir. Birçok uzman ve yazar, bu değer tespitlerini eleştirmektedir. Ancak inşaat metrekare birim fiyatlarındaki artışlar genellikle göz ardı edilmektedir.

Maliye Bakanlığı’nın 2026 yılında baz alacağı emlak metrekare değerleri açıklandı. Örneğin, Atatürk Bulvarı üzerindeki müştemilat dahil 142 m²’lik 3. sınıf bir dairenin yaklaşık emlak değeri 700.000-750.000 TL arasında hesaplanmaktadır. Bu dairenin 2025 yılı değeri ise 274.000 TL’dir. Bu da %160-200 arasında değer artışı anlamına gelmektedir. Oysa maaşlara %19+%15,57 artış yapılmıştır. Dolayısıyla devletin alacağı vergi artışları, vatandaşın gelir artışlarının çok üzerinde seyredecektir.

Aksaray’da ise arsa ve arazi değer artışları 10 katı bulmamış, yaklaşık 2 kat civarında gerçekleşmiştir. Bu nedenle birçok vatandaş, aşırı yüksek vergilerle karşılaşmamak için dava açmaktan vazgeçmiştir. Ayrıca, binaların sınıfı 1998 sonrası yapılanlar için 2004, öncesindekiler için ise 2010 yılında belediye tarafından yükseltilmiş olup, bu durum emlak vergisini artırmaktadır.

Emlak vergisindeki bu değer artışları, beraberinde alım-satımda yüksek harçlar, veraset ve intikalde artan vergi yükleri ile kiralarda emlak değerine göre gelir vergisi artışlarını da getirecektir. Örneğin, yıllık 60.000 TL kira geliri olan bir kişi, dairesinin değeri 500.000 TL iken ödemesi gereken vergi ile dairenin değeri 5.000.000 TL’ye yükseldiğinde ödemesi gereken vergi arasında büyük fark oluşmaktadır. Bu durum Anayasa’daki vergi adaleti ilkesine aykırı olarak değerlendirilmektedir.

Sonuç olarak, 2026 yılında emlak vergilerinde %200’e varan artışlar beklenmektedir. Aksaray’da yaşayan vatandaşların da bu yüksek vergilere karşı şimdiden hazırlıklı olması önemlidir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ramazan Mutlu Arşivi