Başbakan Erdoğan’ın kongredeki konuşmasıda olağan üstüydü.

    Bu konuşmada yapılacağı belirtilen 2 çalışma ise genelde milletimizin, özelde ise Aksaraylı hemşerilerimizin 16 ay önceki dileklerine tercümanlık mahiyetindeydi. 

ASKERİ OKULLARDA DEMOKRASİYİ YÜCELTECEK MÜFREDAT

 HEM MİLLETİN İSTEĞİ HEMDE DEMOKRASİNİN TEMİNATIDIR!!!

    Başbakanın konuşmasının tamamını takip edemedim fakat Haber Türk TV’de Muharrem Sarıkaya’nın anlatımından öğrendim.

     Başbakan yaptığı çok uzun konuşmasında belirttiği Askeri okullardaki mevcut müfredatın değiştirilip yeni müfredatın uygulanmaya konacağı yönündeki sözleri demokrasimizin geleceğininde sigortasıdır.

AKSARAYLILAR BUNU GEÇENSENENİN MAYIS AYINDA İSTEMİŞTİ

     Belirtilen bu yeni müfredatla demokrasiyi öğrenecek ve demokrasiye hizmetle eğitilecek kadroların yetiştirilmesi milletimizin geneliyle birlikte geçen sene Mayıs ayında yeni anayasa konusundaki taleplerini ileten Aksaraylı hemşerilerimiz inde isteği olmasının yanında, bu eğitimi alacak olanların cuntacılara karşı demokrasininde teminatı olmalarının sağlanması yönünden ise bir başka değer biçilemeyecek özelliği var.

SUÇ İŞLEYEN SİLAHLI KUVVETLER VE POLİS TEŞKİLATI MENSUPLARIYLA DİĞER KAMU PERSONELİ İÇİN ÖZEL BİR BİRİMİN OLUŞTURULMASI EKSİKLİĞİ GİDEREREK SUÇLA MÜCADELEDE İVME KAZANDIRACAK

    Başbakanın Silahlı Kuvvetler ve Polis Teşkilatında suç işleyenlerin soruşturmalarının kendi birimleri yerine kurulacak özel bir birim tarafından yapılacağını belirtmesi ise şimdiye kadar var olan bir eksikliği giderecek.

      Ayrıca bu özel birimle suç işleyen kamu personeliyle daha iyi mücadele edilmesiyle yapanın yaptığının yanına kar kalmamasıyla devletle milletin birbiriyle perçinlenmesinde yeni bir ivme kazanılmasını sağlayacak.

MİLLET BUNU 16 AY ÖNCE YENİ ANAYASA’YI YAPACAKLARDAN İSTEMİŞTİ

 ERDOĞAN 4. KONGREDE BU İSTEKLERİ YERİNE GETİRME SÖZÜ VERDİ                         

   Yazının girişinde “Başbakan Erdoğan’ın yapılacağını belirttiği iki konudaki çalışma kelimenin tam anlamıyla milletin duygularına tercüman oldu” dememin sebebi milletimizin yeni anayasa yapılmasıyla ilgili 16 ay önceki isteklerinin yerine getirilmesinden dolayıydı.

      Bu senenin Nisan ayının sonunda TBMM’sine gönderdiğim 450 sayfaya yakın isteklerinden birisiydi ve bunu 2007’de başlayıp halen yayınlamasını peyder pey sürdürdüğüm Aksaray’ın Anayasa teklifinin bir bölümüydü.

       Hemşerilerimin bu isteğini 12.05.2011 günü (-)Parantez içi köşesinde “Askerin Gölgesinden Kurtulan Meclis” başlığı altında yazdığım yazıda; “Bir makalede okumuştum,bu makalede Harp Akademilerinden mezun olan   her subay adayının gözünün Mecliste ve Çankaya’da olduğu  yazıyordu.

     Yazının devamında Subay adaylarının bu arzularının kurmaylıktan sonra dahada arttığı belirtiliyordu.

      Bunun 1.sebebi Müfredat olurken, ikinci sebebi ise medeni ülkelerdeki gibi kışlada olması gereken askerin bu medeni memleketlerin aksine şehir içinde olmaları, hatta ve hatta Yasama kurumu olan Meclisin bile medeni ülkelerin aksine Asker tarafından korunması(*) askerin ister istemez siyasetin içinde yer almasına sebep oluyor.!!!

GENELKURMAY BAŞKANI MEDENİ ÜLKELERDEKİ GİBİ MİLLİ SAVUNMA BAKANINA BAĞLANMALI VE ASKERİ HER KONUDA TEK YETKİLİ KİŞİ

                     MİLLİ SAVUNMA BAKANI OLMALI!!!

      Atalarımızın “Gözden Irak Olan Gönüldende Irak Olur” sözünün pratiği bu konuda yani Askerlerin siyasetten tamamen uzaklaşarak Atatürk’ün hedef gösterdiği muasır milletlerdeki konumuna yani sadece askerlik mesleğiyle ilgilenmelerinin sağlanması gerekir.

    Bunun için öncelikle onlardaki gibi Genel Kurmay Başkanlığının Milli Savunma Bakanlığına bağlanması.

      Bu bağlanmanın ise ”Laf olsun torba dolsun” babında değil pratikte de Askeri her konuda kayıtsız ve şartsız olarak Milli Savunma Bakanın yetkili olması mutlaka ve mutlaka 12 Hazirandan sonra yapılacak yeni Anayasaya konmalı.

      Bu çerçevede Askerlerin siyaseti tamamen unutmaları,hatırlamaları halinde ise Anayasa,Türk Ceza Kanunu ve Askeri Ceza kanunlarında açık ve net şekilde belirtilecek olan maddelerin karşılığındaki cezalara çarptırılacağı bilincine ulaşılması eğitimlerle sağlanmalı.

MÜFREDATLARDAKİ DEVLET MERKEZLİ EĞİTİM YERİNE

     DEMOKRASİ MERKEZLİ EĞİTİM VERİLMELİ

      Tüm Sivil Okullar ile Askeri Okulların her kademedekilerin müfredatında bulunan Devlet merkezli eğitim yerine Demokrasiyi, insan haklarını ve bu çerçevede fikir,inanç ve müteşebbisiyetciliği öne çıkartan,insan merkezli bir eğitim verilmeli.

     Bir taraftan bu bilinçle yetiştirilecek olan tüm sivil ve askeri kademelerde görev yapacak bürokratlar yerleştirilirken, diğer taraftan ise mevcut sivil ve Asker bürokratların siyasi hırslarının önüne kesin kırmızıçizgilerle geçilmeli.

MİLLET YERİNE DEVLETÇİLĞİ SAVUNAN ZİHNİYETİN YIKILMASI İÇİN TÜM KAMU PERSONELİNE HER VESİLEYLE  KONFERANS VE SEMİNERLERİYLE GERÇEK DEMOKRASİ BEYİNLERİNİN EN İNCE HÜCRESİNE İŞLENMELİ!!!

     Eski Devlet merkezli çağ dışı müfredata göre eğitim alan ve görevde bulunan Sivil ve Askeri ast ve üst bürokratların yönetime ortak olma veya sahip olma isteklerinin depreşmemesi içinde mutlaka ve mutlaka Medeni ülkelerdeki gibi bunu engelleyecek net,kesin,pratik tedbirler alınmalı.

    Mevcutların Demokrasiyi içlerine sindirip hazmetmeleri, kendilerinin milletin kayıtsız şartsız hizmetkârları oldukları bilincinin verilmesi, bunun beyinlerinin tüm hücrelerine yerleştirilmesi için konferanslar, seminerler ve hizmet içi eğitimler verilmeli.

 GENELKURMAY VE KUVVET KOMUTANLIKLARIDA DÂHİL TÜM İLLERDEKİ ASKERİ KIŞLALAR VE OKULLAR MEDENİ ÜLKELERDEKİ GİBİ ŞEHİRLERİN

                            DIŞINA ÇIKARTILMALI

     Askerin gözden ırak olarak medeni memleketlerdeki gibi kendi meslekleriyle  ilgilenmesi için halen Büyük Millet Meclisini, Çankaya’yı ve Başbakanlık ile Bakanlıkları gören Genelkurmay Başkanlığı ile Kuvvet Komutanlıkları ve Ankara başta olmak üzere Türkiye’nin tüm illeri ile ilçeleri ve beldelerinin içinde bulunan askeri kurumlar ve askeri okullar medeni ülkelerdeki gibi şehir dışlarına çıkarılmalı.

    Bununla Atatürk’ün hayalinin gerçekleşmesinin sağlanmasının yanında her yönüyle vatandaşının hayat standardı yükselmiş olan ve bu durumuyla elde ettiği gücü ile dünyanın sayılan, çekinilen ülkesi olmamızın yanında bölünme, parçalanma korkusuda gündemimizden tamamen çıkar.

      Ülkemizin gerçek manada muasır milletlerdeki bir ülke ve bu ülkenin rejimi olan Medeni Tam Demokratik Cumhuriyet olabilmesi için 12 Haziran Genel Seçimlerinden sonra yapılacak yeni ana yasada Cezaevlerinin korunmasıda, sınırların korunmasıda, köylerin asayiş meselelerinin çözülmeside, köy yollarının trafik denetimleride Jandarmadan alınmalı.

      Cezaevlerinin korunması için Polisin dışında kurulacak görevi sadece Cezaevlerini ve Mahkumları korumak olan,onların mahkumların piskolojisinide en iyi şekilde bilen görevlilerin çalıştığı bir birim oluşturulmalı.!

   SINIRLARIN KORUNMASI ÖZEL SINIR GÖRVLİLERİNE VERİLMELİ

 KÖY VE BELDELERDİN ASAYIŞİDE POLİSE VERİLMELİ

    Sınırların korunması bu işin eğitimini almış her türlü teknik donanımla teçhiz edilmiş profesyonel kurumlara verilirken, Polisin sahip olduğu imkânların artması göz önüne alınarak Köy ve Beldelerin asayişide medeni ülkelerdeki gibi Jandarmadan alınarak Polise verilmeli.

SUÇ İŞLEYEN BÜROKRATLARLA MÜCADELE İÇİN

           AYRI BİR BİRİM OLUŞTURULMALI

   Ayrıca Asker, Polis ve MİT birimleriyle ilgili vatandaşların veya ilgili kurumların bu kurumlarla ilgili şikâyetleriyle, yine bu kurumlara mensup olanların suç işleyenleriyle ilgili şikâyetlerin değerlendirilmesi ve çözüme kavuşturulmasını sağlayacak bu kurumların dışında bir başka bağımsız kurum oluşturulmalı.

     Bu bağımsız sadece ilgili bakana bağlı olarak çalışacak olan kurum vatandaşların şikâyetini değerlendirmesi, şikâyetle ilgili işlemi yapması, suç işleyenin yakalanmasıyla ilgili yargı kurumlarına sevkini yapması sağlanmalı.

      Medeni ülkelerdeki gibi ayrı bir birim oluşturularak suç işleyen Polis in, Askerin veya Mit mensuplarının tahkikatının kendi teşkilatı ve kendi arkadaşları tarafından yapılması halinde bu kurumun mensupları tarafından arkadaşları korunacağından, kayırılacağından şikâyet ve soruşturmalar pratikte sayısız örneklerinde olduğu gibi tam olarak istenen şekilde sonuçlanmamaktadır.

      Bu tür suiistimallerin ortadan kaldırılması için 12 Haziran’dan sonra yapılacak yeni Anayasada medeni ülkelerin bu konudaki birimleride incelenerek artı ve eksileride tespit edilerek bu artı ve eksileride göz önüne alan yetki ve sorumlulukları net olarak ortaya konan tam yetkili bir birim oluşturulmalı.

                       ASKERLERİN KORUDUĞU

                       MEDENİ ÜLKE PARLAMENTOSU YOK

    Türkiye’nin gerçekten her yönüyle medeni bir ülke olabilmesi için mutlaka Siviller tarafından yeni bir Anayasa yapılması şart.

    Bu bilinçle 12 Hazirandan sonra yapacağı her yönüyle birey merkezli yeni Anayasasıyla Cumhuriyetimizin 100. yıl dönümünde ekonomik gücü ve Demokrasisi ile Dünyanın en büyük 10 devletininde en önemlileri arasında olabilmemiz için Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yok.

     Yapılacak bu yeni anayasayla ülkemizin her yönüyle Dünyanın en medeni ülkelerinin arasına girebilmesi.

      Hatta ve hatta Atatürk’ün hayali olan onların medeniyetler ininde üstüne çıkabilmesi için Parlamento muzunda Yani Türkiye Büyük Millet Meclisi(TBMM) nin tıpkı Medeni ülkelerde olduğu gibi özel bir koruma birimi tarafından veya sivil Polisler tarafından korunması için düzenleme yapılmalı.

     12 Haziran Seçimlerinden sonra Meclisin toplanıp yemin töreninin bitimiyle başlanacak hızlı bir tempo ile yapılacak yeni anayasayla ülkemizin gıpta ile bakılan bir demokrasiye kavuşturulması milletimizin birlik ile dirliği için olmaz ise olmazlardan olunduğu bilincinin akıllardan çıkartılmaması dileğiyle.” Diye milletin duygularını belirtmiştim.

MİLLET DUYGULARINA TERCÜMAN OLAN ERDOĞAN’IN YANINDA

     2002’den bu yana yapılan 3 Genel seçim,2 Mahalli seçim ve 2 anayasa referandumunda Başbakan Erdoğan ve kadrolarına sürekli ivme kazanan desteğini sürdüren milletimiz 2023 vizyonu ve bu vizyonun gerçekleşmesi içinde kendisinin yanında durmaya ve desteklemeye devam ediyor.

      Bu desteğin artmasını sağlayan milletimiz ve ülkemizin yükselmesini ivme kazandıran çalışmaların devam etmesi  kongredeki hiçbir vaadin havada kalmamasının sağlanması dileğiyle milletimiz adına Başbakan Erdoğan ve yeni ekibini kutluyorum.

      Rabbim Yar ve Yardımcımız Olsun.

(*) Geçen yıl Mayıs ayında Aksaraylı hemşerilerimizin isteğini dile getiren yazı yazıldığında TBMM’sinin koruması Asker tarafından sağlanıyordu.