Şükrü Başarıkan

Şükrü Başarıkan

Düğün

Düğün

 

Yine evlenmek isteyen kişi için Enes İbni Malik (r.a.) şöyle demiştir: “Resûlüllah Efendimiz (s.a.v.) ona bir koyun (kesmek sureti) ile olsun düğün aşı yap buyurdu. Sahih-i Buhari Terc. C, 13, Sh. 6060 H. No: 108

Ebu Hüreyre (r.a.) anlatıyor: Resûlüllah (s.a.v.) buyurdu ki: “Evlenmenin ilk gününde yemek yedirmek haktır. İkinci gününde sünnettir. Üçüncü günün yemeği ise riya ve şöhret içindir.” K. SitteTerc ve Şerhi.C. 17, Sh, 202. H, No: 605. Kim, kınanma korkusuyla yaptıklarını gösteriş olarak  halka duyurmak isterse  Cenâbı Hak da kıyamet gününde onu halka duyurur. “(Öyle kimseler de vardır ki !..) “…Allah yolunda mücahede eder, hiçbir kınayıcının kınamasından (ayıplamasından) da korkmazlar. Bu, Allah'ın bir lütfudur, onu dilediğine verir. Allah, geniş ihsan sahibidir, her şeyi çok iyi bilendir.” Maide Sûresi, 5/ 54 Nitekim Müslüman olmak için Resûlüllah Efendimize gelen kişi şu soruyu sorar, Müslüman olduktan sonra karşılaşacağım  ve zorlanacağım husus ne olacak? Efendimiz Aleyhisselam’da kınamacıların kınamasıyla diye buyurur.

Bazı imanı yönde zayıh kimseler de kınanıp ayıplanmak korkusuyla borçlanıp israfa varan bir şekilde yemek yediriyorlar. Böyle yemek yedirmek sırf gösteriştir. Hâlbuki, imkân dahilinde ve Allah rızası için olması gerekir.

Evlenen bir kimseyi tebrik etmek müstehaptır. Hz. Ebu Hüreyre (r.anh) anlatıyor: Resûlüllah (a.s.), evlenen bir kimseyi şöyle tebrik ederdi: "Allah sana (evliliği) mübarek kılsın, üzerine bereket indirsin, ikinizin arasını hayırda birleştirsin." Ebu Davud, Nikâh 37, (2130); Tirmizi, Nikâh 7, (1091).

Muaz İbn-i Cebel (r.a.)’in anlattığına göre evlenen kişileri Resûlüllah, “Allah iyi geçim, hayırlar ve uğurlar nasip etsin, rızkınıza bolluk bereket versin, sizi mübarek kılsın!” diye tebrik ederdi. K. SitteTerc ve Şerhi.C. 10, Sh, 511. Düğün

Bazı kimseler evliliklerini bir müddet saklıyor. Şayet evlilikleri iyi gitmezse, başka bir deyişle evliliklerinin sürmeyeceği kanaatine varırlarsa kimse duymadan boşanmak istiyorlar. Oysa böyle bir evlilik makbul değildir.  Resûlüllah (s.a.v.), "Nikâhı ilân edin, mescitlerde yapın. Üzerine de def vurun." Tirmizi, Nikâh 6, (1089). buyurarak evliliklerin duyurulmasını istemektedir. Çünkü duyurulmamış evlilikler toplumda fitneye neden olur.

Düğün yerleri cenaze evleri gibi olmamalıdır. Düğün iyi bir şeyi duyurma amaçlı olduğu için orada bulunanları eğlendirmek gerekir. Hz. Âişe (r.anhâ) anlatıyor: "Bir kadını, Ensardan bir erkekle evlendirmiştik. Resûlüllah (a.s.): ‘Ey Âişe! Eğlenceniz yok mu? Zira Ensâr eğlenceyi sever!’ buyurdular. Buhari  C. 16, Sh. 145 H. No: 4760

Muavviz’in kızı er-Rübey (r.anha.) diyor ki: “Allah’ın Resûlü, evlendiğim gün odama girdi. Yatağımın üzerine oturdu. Bizim cariyeler de def çalı­yorlar ve benim muharebede öldürülen ecdadımın şiirlerini okuyorlardı. Cariyelerin bu hareketleri devam etti, tâ ki biri şöyle deyinceye kadar: “İçimizde bir peygamber vardır. Yârın ne olacağını biliyor.” Cariyenin bu sözünü işiten Allah’ın Resûlü, cariyeye: “Bu sözleri söyleme! Bundan evvel söylediklerine devam et” buyur­du. Buhârî, C. 12, Sh. 395 H. No: 3700

Ayrıca Resûlüllah (s.a.v.) eğlence hakkında buyuruyor ki: “Üçü hâriç, Müslüman’ın her türlü eğlencesi haramdır. Hanımıyla oynaşması, atını eğitmesi ve atış yapması.” İbni Abidin 6/395  Melekler atıcılıktan başka hiçbir eğlencede hazır bulunmazlar. İbni Abidin 6/404 “Allah’a ibâdetten alıkoyan her türlü eğlence batıldır.” Buhârî, İsti’zan 52

Bunlar, elbette daha önce bahsedilen hadîslerin geçersiz olduğunu ortaya koymaz. Bunlar genel durumu, diğerleri ise düğün ve bayramlara ait özel durumu anlatır.

Hasan-ı Basrî (r.a.) anlatıyor: "Akil İbnu Ebi Tâlib (r.anh), beni Cüşem'den bir kadınla evlendirmişti. Onu, "Kaynaşma ve oğullar" dileyerek tebrik ettiler. Fakat o: Resûlüllah (a.s.)’ın kullandığı tabirlerle dua edin: ‘Allah size (evliliği) mübarek etsin ve size bereket versin,’ deyin dedi." Nesai, Nikah 73, (6, 128).

Hz. Âişe (r.anhâ) anlatıyor: Resûlüllah (a.s.) benimle Şevvâl'de nikâh yapmıştı. Şevvâl'de gerdek yaptı. Yanında hangi kadını benden daha bahtlı idi?" (Urve der ki: "Hz. Âişe (r.anhâ) yakınlarından olan kadınları şevvâl ayında gerdeğe sokmayı müstehab addederdi." Müslim, Nikah 73, (1423); Tirmizi, Nikah 9, (1093)

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Şükrü Başarıkan Arşivi