Nilgün Güney

Nilgün Güney

Dünyada kimlerin mücadelesi var?

Dünyada kimlerin mücadelesi var?

 

Ancak yüzeysel olarak bakılcak olunursa bu iki kutbun Müslümanlar ile kitap ehl-i arasındaki mücadele olduğu sanılacaktır. Oysa madalyonun diğer yüzü farklıdır. Asıl mücadele inananlar ile İslam’ın nurunu söndürmeye çalışanlar arasındadır. Din ahlakını yeryüzünden silmeye çalışanlar; ya tamamen yaratılışa karşı olanlar yada dini kendi istedeği şekle bürüyüp İslam’ı özünden saptırmak isteyenlerdir.

Gerçek kitap ehl-i ve gerçek Müslümanlar asla dinin aleyhine mücadele vermezler. Hepsi de Allah’ın varlığına ve ahirete inanan insanlardır. Bu yüzden samimi inananlar dinin aleyhine mücadele eden insanların karşısında durmak için birlik olmalı, şefkat ve saygı çerçevesinde hareket etmelidirler.

Şüphesiz, iman edenler(le) Yahudiler, hıristiyanlar ve Sabiiler(den kim) Allah'a ve ahiret gününe iman eder ve salih amellerde bulunursa, artık onların Allah Katında ecirleri vardır. Onlara korku yoktur ve onlar mahzun olmayacaklardır. (Bakara Suresi, 62)

Tarihte üç büyük dinin mensupları arasında anlaşmazlıkların olduğu bir gerçektir. Ancak bu, samimi dindarlar arasında değil, yine din aleyhtarı çalışmalar yürüten yada kendini dindar olarak tanıtan, gerçekte öyle olmayan insanlar arasında olmuştur. Yoksa üç ilahi dinin özünde de barış, kardeşlik ve huzur adına mücadele vardır.

Kuran’da Allah vicdanlı davrandıkları taktirde kitap ehl-i ile iyi geçinmeyi farz kılmıştır. Onlarla aynı sofraya oturabileceği vekadınları ile evlenilebileceği bir ayette şöyle haber verilmiştir:

Bugün size temiz olan şeyler helal kılındı. (Kendilerine) Kitap verilenlerin yemeği size helal, sizin de yemeğiniz onlara helaldir. Mü'minlerden özgür ve iffetli kadınlar ile sizden önce (kendilerine) kitap verilenlerden özgür ve iffetli kadınlar da, namuslu, fuhuşta bulunmayan ve gizlice dostlar edinmemişler olarak -onlara ücretlerini (mehirlerini) ödediğiniz takdirde- size (helal kılındı.) Kim imanı tanımayıp küfre saparsa, elbette onun yaptığı boşa çıkmıştır. O ahirette hüsrana uğrayanlardandır. (Maide Suresi, 5)

Günümüzdeki savaşların, terörün ve ahlaki yozlaşmanın temel nedeni inançsız felsefelerdir (Komünizm, Darwinizm, Ateizm gibi) Bu ideolojilerin süslü ve gerçek dışı anlatımlarına kulak veren, inanan insanlar bugün ya imanını kaybetmiş yada kuşkulara düşmüştür. Kısacası bu dinsiz ideolojiler üç büyük dinin özüne zıttır. İşte bu yüzden Müslümanların ve kitap ehl-i’nin karşı yönde fikri mücadele yapması hayatidir. İnananlar arasında sevgiye dayalı bu birlik sağlandığında dünyadaki tüm sorunların çözümü çok kısa zaman alacaktır.

Günümüzde fikri mücadele yapılacak diğer bir konu da bağnaz zihniyettir. Bağnazlığın hafife alınması da büyük bir tehlikedir. Bu zihniyetin mensubu olan insanların en belirgin özelliği her fikre, her ırka, her guruba düşman olmalarıdır. Bu yüzden her zaman şefkatsiz ve sevgisizdirler. Bu insanlar kendilerini dindar gösterip, dinde olmayan hükümleri gerçekmiş gibi anlatırlar. Birçok haramlar türetip, din ahlakını zor gibi gösterirler.

Bu anlayış bir tek İslam dininde değil, diğer dinlerde de bulunmaktadır.İnsanları gerçek dinin özünden uzaklaştıran bu hastalık, terörü dinin bir hükmü olarak gösterir. Din ahlakının güzelliğini, huzurunu ve sevgisini toplumlara yanlış tanıtıp, insanları dinden soğuturlar.Bu anlamda yine samimi inananlara büyük görevler düşmektedir.Din ahlakını yaşayan Müslümanlar ve kitap ehl-i birlik olup hiç vakit kaybetmeden Allah’ın emrettiği gerçek din ahlakını tüm insanlığa anlatmalıdır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nilgün Güney Arşivi