Ha bu baa ders oldi...

İlk durak Sinop'ta görmek istemediğimiz manzaralar yaşandı..
İkinci durak Samsun'da o kadar olmasa da yine benzeri
Olaylar yaşanınca programın devamından vazgeçildi..
Sorun,
'Gezinin zamanlaması mânidar' diyenler oldu..
'Kendimizi anlatmak için gidiyoruz' diyenler oldu..
'Kışkırtma için gidiyorlar' diyenler oldu..
'Gladio, derin devlet işi' diyenler oldu..
'Falanca, filanca partinin provokasyonu' diyenler oldu..
Kim, ne kadar haklı-haksız tartışmasına girmiyoruz..
Çünkü bunların ara sorunlar olduğunu düşünüyoruz..
Ana sorunu görebilmek için
Bu noktaya nasıl gelindiğine değineceğiz, özet..
Dikkat edilmezse nerelere gideceğine değineceğiz, özet..

Birilerinin,
"Sivas'ın doğusuna gidemezsin",
"Diyarbakır'a, Hakkari'ye gidemezsin" dedikleri..
Diğerlerinin "sıkıysa bunları filan yerde söyle",
Bir başkasının "Başbakan Diyarbakır'a gelmesin" dedikleri..
Keza "falanca, filan yere gelmesin" gibi söylemlerin,
Ortamın pamuk ipliğine bağlı hâle gelmesinde
Büyük payı olduğu görülmeli..
Toplumun önündeki kişiler, bir kere değil
On-yüz-bin kere düşündükten sonra konuşmalı..
Merkezdeki milimetrik sapmaların
Alanda sınırsız mesafelere ulaşacağı görülmeli..
Ekrandaki kitleye, seçmene selam söylemlerinin
Sokağa yansımasının nasıl olacağı konusuna
Herkesin ama herkesin azami özeni göstermesi şart,
"İmam-cemaat" meselesi(!)..

Toplumun farklı kesimlerini
Zaman zaman çok farklı noktalara,
Zaman zaman bi'uçtan ötekine savuran,
Gelinen noktaya taşıyan diğer bir konuya,
Öfkeye.. bi'tür acziyetin ifadesine değinelim..
Kine.. bi'tür cehâletin ürünü duyguya değinelim..
Nefrete.. bi'tür gaza gelmenin körlüğüne değinelim..
Güç kullanmaya.. bi'tür güçsüzlüğün ifadesine değinelim..
Husûmete.. bi'tür dost olmayı becerememeye değinelim..
Farklı söyleme tahammülsüzlüğe,
Bi'tür düşüncesine güvensizliğe değinelim..
Bağırarak konuşmaya,
Bi'tür suçluluğu, haksızlığı örtbas çabasına değinelim..
Bu yanlış algının, psikolojik olmanın yanısıra
Kritik bir eşik olduğuna dikkat çekelim..
Bu kritik eşikler aşılamadığı içindirki ekilen
Öfke, kin, nefret, husûmet gibi nifak tohumları
Hızla kök salıyor, dal-budak salıyor, meyvelerini(!) veriyor..
Her ıskalandığında aynı sorunları yaşatmakta olan
Eşikler bi'aşılabilse derin bir ohh! çekilecek..

Vargüçleriyle bölgesel örgütlenmeler,
Vargüçleriyle küresel birliktelikler oluşturanlar,
İslâm dünyasındaki geçen yüzyıllarda yaşanan birlikteliği,
Etnik, mezhebî, dil, kültür vb farklılıkları üzerinden
Ülke ülke dilimledikleri yetmiyormuş gibi,
Şimdilerde lokmaya dönüştürme çalışmalarına dikkat..!
Dünün birleri/güçlüleri,
Bugünün parçalıları/güçsüzleri, biz..
Dünün parçalıları/güçsüzleri,
Bugünün birleri/güçlüleri, mâlum..
Ektikleri nifak tohumlarının yeşermesini
Bir kenarda ellerini ovuşturarak bekleyenler dururken..
Basit, sıradan, geçici iç politik çıkarları adına
Mâlum yerlerin değirmenine su taşıyanların
Dünyada da ukbâda da vebâli çoook büyük,
Sıfatı, görevi, makamı mevkii n'olursa olsun..

İçe dönüklükle sınırlı kalmayıp
Bölgesel ölçekli kadim dostlarımızı,
Küresel ölçekli dostumuzu-düşmanımızı gösteren
"Bütün fotoğraf" görülüp.. bihakkın değerlendirildiğinde..
"Ha bu baa ders oldi" dedirtecek yarım kalan gezinin..
İstisnasız herkesin.. ülkemizin her yerine..
Kendi evindeymişçesine gideceği..
Baştâcı edileceği.. derdini anlatacağı..
İkna etsin etmesin misafirlerin saygı göreceği
Özlenen ortama vesile olacağı muhakkak..

Bu yazı toplam 1434 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.