Hey cahil gençlik hey
Gerçi ufak tefek olayları olurdu. Komşunun ağacından gece çağla çalmak gibi. Bunun dışında başkalarına zarar verme olayı pek olmazdı.
Komşularının ikisi arasında ufak tefek sorun olurdu. Genellikle manzaradan kaynaklanırdı. Bir ev diğer evin tam önündeydi. Ahırı ve çardağı ise diğer eve çok yakındı. Bu nedenle öndeki buluna ev, arkada ki evin manzarasını (!) kapatırdı. Arkada bulunan ev sakinlerine kendisini daha yakın hissederdi.
Önde bulunan evin ekonomik durumu daha iyi olunca “çardak” olarak adlandırılan koyun barınağını yenilemeye kalkmışlardı. Böyle asma çatı mı ne deniyor, hani üstü ters üçgen gibi yapılan, işte ondan. Üstüne “uzman” diye adlandırılan çimento renkli kiremitten döşetiyorlardı.
Bir akşam zamanından sonra arkada bulunan evin oğlu ile gezmeye çıkarlar. Diğeri, çardağa zarar vermeyi teklif eder. Kabul eder. Sessiz ve sakin bir şekilde çardağın damına çıkarlar. Kiremitler tam döşenmemiştir. Birini alır, kırmayı denerler. Oldukça serttir. Alıp aşağı inerler. Ellerinde bu kiremitle yürürler. Uzaklaşınca kırmayı denerler. Kiremit kırılmamak için direnç göstermektedir. Adeta “gençsiniz, gereksiz yere günaha girmeyin” demektedir. İnat ederler. Taşla vurarak kırarlar.
O dönemde Eskil’de birçok evin önünde su kuyusu vardır. 4-5 metre derinliğinde, genellikle hayvanları sulamak için kullanılırdı. O kuyulardan birinin yanına gelirler. Kuyu kısmen doludur. Kiremidi kuyuya atarlar. Yollarına devam ederler.
Bu işlem mutad bir hale gelmişti. Hey cahil gençlik hey.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.