Kadınlar zayıf, anneler güçlüdür!

En büyüğü 1971, en küçüğü 1985 doğumlu bir aile düşünün. Birkaç yıl arayla dünyaya gelen çocuklara, annelik yapmanın ne kadar zor olduğunu, en iyi anneler bilir.
Sadece bayramlarda altı kardeş bir araya gelebiliyoruz. Gurbetçi bir aile olmanın içimizde açtığı yaradır belki de, yıllarca bayramlarda sadece telefonlarda hasret gidermek. Bizim için son yıllarda bayramlar daha bir güzel geçiyor.

Bayramlarda bir araya geldiğimizde, dört kız kardeşim olmasına rağmen, en çok annem koşturur evin içinde. Yavrularını bir arada görmenin verdiği mutluluk, annemin her haline yansır. Altmış yaşını geçmiş olmasına rağmen, yirmi yaşındaki bir genç enerjisi oluyor annemde, evlatları yanında olduğunda.

2011 yılının Kırban Bayramında da bir araya geldik. Bayram sonrası herkes yaşadığı şehre dağıldıktan sonra annemi aradım. Annem “Oğlum ben gücümü sizin varlığınızdan alıyormuşum meğer. Siz buradayken her işe gücüm yetiyordu. Siz gittikten sonra yorgunluğumu hissetmeye başladım. Babanızla baş başa kaldık. Hiçbir işe kolum kalkmaz oldu!” dedi. O zaman bir kez daha anladım, annelerin evlatlarına hizmet etmekten yorulmadığını.
Azra Bebek!
Van depremi, 2011 yılında yaşadığımız en acı olaylardan birisiydi. Depremde akılda kalan en önemli isimlerden birisi “Azra bebek ve annesi!” oldu. 14 günlük bebeğiyle enkaz altında kalan annenin, yavrusuna emzirecek sütü bitince, tükürüğü ile yavrusunu beslemiş. Anneler öyledir.
İnsanın, insan için neler yapabileceğine dair en güzel örnekleri, anneler gösterir insanlığa. Hangi ülkede olursa olsun, hangi canlı türü olursa olsun, yavrusu için fedakarlık denilince akla “Anne!” gelir hemen.

Evrensel sevgi kaynağı Annelik!
Japonya’da yaşanan bir deprem de, kurtarma ekibi genç bir kadının cesedine ulaşırlar. Kadının enkaz altındaki pozisyonu biraz ilginçtir. Sanki ellerinde bir şey tutarak dizlerinin üzerine çökmüş haldedir. Sanki iş yaparken ev üzerine yıkılmış gibidir. Kurtarma ekibinin lideri yine de canlı olma ümidi ile kadına ulaşmaya çalışır. Maalesef kadın çoktan ölmüştür.
Ekip oradan başka bir enkaza hareket etmek üzere iken, ekip lideri açtığı delikten kadının cesedinin altına bakar. “Bir çocuk var!” diye bağırarak diğer arkadaşlarını çağırır.
Ekip uzun bir çalışmadan sonra, çiçekli bir battaniyeye sarılmış, ölü kadının cesedinin altında, 3 aylık bir çocuk bulurlar. Kadın son bir hamle ile çocuğunu kurtarmak için bedenini ona siper yapmıştır.
Kurtarma ekibi çocuğa ulaştığında hala bebek uyumaktadır. Doktor çabucak gelir ve çocuğu muayene eder. Battaniyeyi açtığında içinde bir cep telefonu bulur. Ekranda yazılı bir mesaj vardır. Mesajda şu yazıyor. “Eğer kurtarıldıysan, seni sevdiğimi unutma!”

Bir annenin, çocuğuna olan sevgisini ölüm anında bile ona anlatma çabasının en güzel örneklerinden birisidir bu örnek.
Annelerin gücü!
Kadınlar, fiziksel olarak erkeklerden zayıf yaratılmışlardır. Ancak annelik, öylesi bir güç verir ki kadınlara, o anne altı çocuğu tek başına büyütür.
Annelik öylesi bir güç verir ki kadınlara, anneler tükürükleriyle yavrularını doyurur.
Annelik öylesine bir güç verir ki kadınlara, o anne bedenini apartman enkazına siper edip yavrusunu kurtarır.
Bu gücü, bu yazıyı okuyan bütün anneler bilir ve hisseder. Bu yazıyı benim annem ne zaman okur bilmiyorum. Ama okurken kesinlikle gözyaşı dökeceğini ve altı çocuğu için dudaklarından duaların döküleceğinden eminim.

Tıpkı birçok anne gibi…

Bu yazı toplam 1908 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.