Abdullah İnaltekin

Abdullah İnaltekin

KAOS

KAOS

 ‘ Bir ülkenin başbakanı ayrı, parti başkanı ayrı kişi olması doğru değil ama bu durumu biz oluşturmadık. Yani ülkeyi yönetenlerin oluşturduğu yasa sonucunda böyle bir durum yaşıyoruz.’
Bu konuşmasının üzerinden bir süre sonra üç partinin uyumu, uzlaşma ve dialog sonucunda yapılan düzenleme ile Erdoğan’ın kısıtlaması da kaldırılmış  Siirt’te yenilenen seçimlerde milletvekili be başbakan olmuştu. Yani  Erdoğan gruptaki konuşmasından  1 yıl sonra TBMM de olmuştu.
Özal Cumhurbaşkanlığına çıkarken sivil Cumhurbaşkanı ve sivil anayasa sözleri ‘menfaat’ olarak görülmüş yeterli sayıyı bulamadığı için anayasa yapılamamıştı.
Yıl 2011.. 8 yılda anayasayı tek başına değiştirecek, yeni anayasa oluşturabilecek bir hükümet var. Toplumun gerilimlerden kurtaracak onlarca düzenleme, başta siyasi partiler kanunu olmak üzere onlarca kanun ve ülkede koalisyon döneminde tıkanmış onlarca sorun varken; bu ülkenin demokrasi aksaklıkları 50 yıldır bilinmesine rağmen hesaplaşması bile zamanaşımına uğradığı biline biline 90 yaşındaki insanın ifadesi alınma çabası ile bir darbe hesaplaşması izlenimi verilmesi ve yeni bir anayasa gündemine kilitlenmiş bir ülke..
Seçimler yeni tamamlanmış. Cezaevinden vekilliğe müracaat etmiş, müracaatı kabul edilmiş bazılarının seçim sonucuna denk gelen hüküm sonucu bazılarının hüküm kurulmadan engellenmesi bir kaos ortamını gündeme taşıdı.
Hüküm giymemiş her yurttaş seçimde aday olabilir, hakkında kesinleşmiş hüküm olursa  TBMM tarafından vekilliği düşürülür. Konu bu kadar açık seçik iken, YSK itiraz yoktu biz adaylığı kabul ettik şimdi hüküm var üyeliğini düşürüyoruz derken TBMM nin yerine, Mahkeme kaçmaya meyillliler mazereti ile YSK nın görevine, ikitidar başka aday bulamadınız mı? sorusu ile hepsinin yerine geçmiş bir görüntü yaşıyoruz.
Garip bir yemin töreni, meclis boykot edenler ile meclise gelip yemin etmeyenler aynı safta. Hukukcular farklı yol ayrımında. Devletin PKK örgütü ile görüşme yaptığı bir ortamda içerdekileri  hedef yapmanın anlamı ne? Ülkenin içinde huzursuzluğa sebep olacak  konuların ülkenin seçim barajı, siyasi partiler kanunu  daha önce çözümlenerek Cumhurbaşkanlığı seçiminde olduğu gibi her defasında bir tıkanmanın yaşanması ortadan kaldırılamaz mıydı? İç siyasettte reyting adına yapılanlar bir zaman sonra her defasında bır kaosa yol açtığını defalarca yaşamış bir millet olarak yine aynı durumu neden yaşıyoruz? Merve Kavakçı olayından tutun  Fadıl Akgündüz’ün olayına kadar kürtçe yemin telaşı, salona alınmamalar gibi kaos durumları hep yaşandı. Fadıl Akgündüz, hakkında açılan davalar devam ederken kendisi Almanya’da olduğu halde Siirtten bağımsız aday olmuş, seçimi kazanmış dava sonuçlanıp hüküm alınca vekilliği düşmüş ve cezaevine girmişti. Ancak durum Haberal ve Balbay’da farklı işliyor neden? Tutuklu yargılandıkları için. Yani şu anda iki yıla yakın içerdeler henüz hüküm yok ama  kaçmaya mani olma adına gözetim altında tutulmaları gerekiyor. Seçim kazandılar mazbatalarını aldılar resmen vekil oldular ama mahkeme tahliye etmiyor, kaçabilirler diye. Vekil olmaları tahliyeyi gerektirmez diye karar veriyor.
Hatip Dicle’nin durumu daha farklı. Mazbataya denk gelen bir hüküm var. Hüküm olunca vekillik düşüyor.
Tüm bu kargaşalarla, ülkenin daha bilinmez bir duruma devam edecek olması endişeler oluşturmaya başladı bile. Dün ordan oraya fırlatarak ülkenin 50 milyar dolarını buhar ettiğimiz, bugün telaşlı telaşlı türküsünü söylediğimiz anayasayı  bugün ‘aydın’ geçinen, siyasetçi geçinen demokrasi havarileri yirmi yıl önce anayasayı Özal  yeniden inşaa etmek istediğinde destek olsalar idi bugün Türkiye’nin durumu nasıl olurdu bir düşünelim. Türkiye şimdi yeni anayasa ile ileri gidecekse o zaman nereye giderdi acaba? Tıpkı kürtçe şarkı türkü söyleme gibi bir süre sonra yapılan sorunlara kendimiz gülmüyormuyuz? Eğer, yaşanmış bir kara leke olarak üstünü kapatamıyor bir hesaplaşmaya girmek isteniyorsa çok şeyin suçlusu gördüğümüz darbe yöneticilerinden  samimi şekilde  15 yıl önce, 10 yıl 5 yıl önce hesap sorulamazmıydı? Ülkede herbiri demokrasinin bir filizi olan siyasi partilerin daha uzun yaşamaları, temsil hakkının korunması için siyasi parti yasası 8 yıl önce değiştirelemezmiydi?
Daha bir çok konular düşünülemez, konuşulamazmıydı? Kabuk bağlamış bir yarayı beyhude kaşımanın amacı ne?
Galiba biz kaos ortamlarını seviyoruz... galiba biz gündelik konuların oluşmasını istiyoruz ki ülkeyi yönetenlerde köklü çözümden daha çok  sorunların ertelenmesinden hoşnut oluyorlar.
Dışardan bakıldığında meclisi aksamış bir ülkenin ekonomik verileri fırlamış olsa bile ne kadar inandırıcı olur? Ülke güvenle ne kadar yatırım çekebilir? Puslu havayı fırsat bilen çevreler sahnede yerini almaz mı? Bu durumları büyüklerimiz bilmiyor mu?
Dileğimiz ülkemiz milletimiz zarar görmesin.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdullah İnaltekin Arşivi