Abuzuddin Kılfırça

Abuzuddin Kılfırça

Nirde o eski gışlar

Nirde o eski gışlar

Guzularım bu dedeniz eski gışları çok özlüyor.

Esgiden yaz “yaz” gibi gış “gış” gibi yaşanırdı.

Bölgemizde yazları tozlu ve gurak, gışları da sovuk ve garlı geçerdi.

Şimdi öyle mi?

Hele gış gelirken ırahmetli Iraz yingenizin çabası artardı.

O zaman bırakın galoriferi, odun kömür ne gezer.

Iraz yazdan yapma yapar, kerme galdırırız, ve goşan yiri dinilen goyunun yatağı süpürülür gışın teneke zobaya vurulurdu. Sovuk günlerde Iraz bazen günde 7-8 defa zobanın külünü alır zobayı yakardı.

Iraz gün boyu ırılırdı ama bir kez olsun of dimezdi. Şimdikiler öyle mi yavrularım?

Gışa hazırlık sadece yakacakta mı?

Gadınlar bir birine gidip gış ekmeği yapardı. Goyunun güz sütünden gış yoğurdu çalınır süzülür bakır kaba basılırdı. O yoğurtsa şimdikiler ne bilmem yavrularım.

Güzden yimyişil piynir küflü tuluklar…

Gaymaklar yoğrulur gazana yağ basılırdı. O zamanlar nirdeyse her taraf mera olduğu için yavşanın, kekiğin gokusu yağa yansır yağı tavaya attın mı, ev gül bahçesi gibi kokardı. Hele Iraz bir bulgur pilavı yapardı ki, pilavı yufkanın üstüne döker yanında turşu ve pümbür…

Un öğütülür, bulgur gaynatılır, turşu gurulur, tarhana dökülür, guru üzüm filan çuvalla alınırdır...

Geçim başta goyunculuklaydı…

Ama burada geçim değil de geçimsizlik disek daha iyi…

Çünkü o zaman çardak yok, yim yok…

Sürü yazın köyde, gışın çölde ağılda…

Öyle ki gışın hayvanın yarıdan fazlası açlıktan, soğuktan çölde çelerir ölür, baharın gider gine goyun alırdık…

Dostluklar disen on numara…

Öyle ki gomşular arasında teklif yok.

Gafan kime eserse misafir ol…

Uzun gış gicelerinde yatsı namazı çıkışı bir evde toplanılır…

Önce çay-gahve içilir, sonra yağlı cücükle süt gatılır, içine guru üzüm atılıp, tarhana yumuşatılırdı.

Ak sakallılar annatır, gençler dinlerdi…

Sohbet bazen zabak namazına gadar sürer gider…

Guzularım televizyon yok, telefon yok, ıradyon yok….

Herşey sohbet, muhabbet…

Ah esgi gışlar ah…

Sen de sovuk, gar, muhabbet, dostluk, sevgi, saygı, sıcaklık vardı…

Şimdi ise her şey yavanlaşmış yavrum…

Artık iklimlerde dostluğumuz, muhabbetimiz gibi yavanlaştı…

Baksanıza yılbaşı geldi…

Nirdeyse güzden beri yağmur yağmadı...

Esgiden olsa şimdiye en az üç kez tahta gar kürekleriyle dama çıkıp kürümüştük bile…

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Abuzuddin Kılfırça Arşivi