Ramazan Toprak

Ramazan Toprak

Öncelikli sorun...

Öncelikli sorun...

İster Alevi Sorunu,
İster başka bir sorun olsun,
Temel bir sorun ele alınırken
Genetik bir sorun mudur nedir,
Çıkış noktasındaki tesbitler, teşhisler ile
Gerekçeler bağlamında herhangi bir sorun görünmüyor..
Öncelikli sorun çıkış noktasından sonra başlıyor..
Öncelikli soruna bi'hüzme ışık tutalım dilerseniz..
Çıkış noktası sonrasındaki üç ana grubun,

İlki,
Sorunun aslî ve sürekli muhatabı olduğu için,
Çözüme bel bağlayan, "bu kez..." diye umuda kapılan,
Her defasında ciddi bir beklentiye sokulan ve
Her defasında ciddi bir bedel ödeyen kesim..

İkincisi,
Sorunun doğrudan muhatabı olmadığı için
Çıkış söylemlerine duyduğu güven(!) ve
'Nasıl olsa çözüm yoluna girildi' rahatlığıyla
Sorunun takibini, çözümünü kendi haline terkeden,
Her defasında soruna ilgisini yitiren ana toplum kitlesi..

Üçüncüsü,
Sorundan beslenenler,
Ki asıl bu dönemde devreye giriyor ve
Bu aşamada kendi yol haritalarını(!) devreye sokuyorlar,
Her defasında sorundan yararlanıyor ve
Her hâlükârda kazanıyorlar..

Her defasında,
Çözüm vaatleri gölgesinde
Varış(!) noktasına doğru gidilirken,
Büyük beklentiye sokulan
Sorunun asıl muhataplarını
Yine hayal kırıklığı, yine hüsran beklemekte,

Sorunun doğrudan muhatabı olmayan ana toplum gövdesi,
Sonuca pek de müessir olmayan, en fazla
Sınırlı bir tepki verdikten sonra
Sorunu seyretmeyi yeğlemekte..

Geriye sorundan beslenenler kalıyor..
Ki onlar, zaten varış(!) noktasına kadar uyguladıkları
Hazır(!) yol haritalarıyla
Ciddi mesafeler katettikleri,
Ciddi ölçeklerde kazandıkları için
Sorundan tek sevinenler oluyorlar, her defasında..

Şimdi gelelim, sorunun
Çıkış noktasındaki durumu ile
Varış noktasındaki durumların karşılaştırmasına..
Her defasında
Sorunun çıkış noktasına göre,
Daha mı ilerideyiz, yoksa
Daha mı gerideyiz tartışmasında,
Topluma nefes aldıracak bir noktaya gelindiğini
Kim, göğsünü gere gere söyleyebilirki..
Bu tartışmalar yapılırken bile
Sorundan beslenenlerin hâlâ mesafe almaya
Devam ettikleri görülebiliyor mu?

Hâl böyleyken,
Sorundan beslenmek suretiyle
Ana-temel sorunun önünde
Kendileri öncelikli sorun haline gelenleri
Öncelikli sorun olarak görmek ve
Öncelikli olarak onları çözmek gerekmiyor mu?
Bu yapılmadığı, yapılamadığı sürece,
Sorunun asıl muhatapları ile
Toplum ana gövdesi,
Hep birlikte
Sorunun
Hem doğrudan
Hem dolaylı bedellerini ödemeye devam edecektir..

Sayıları parmakla sayılacak kadar
Az oldukları halde, her defasında
Sorundan ve çözümsüzlükten beslenenler mi?
Onlar hep kazanmaya,
Onlar hep sevinmeye devam edecek,
Bu kısır döngü kırılmadığı,
İnsanımızın haysiyetine yaraşır,
Millî bir yol haritası çıkarılmadığı sürece..
*
Sorundan beslenenlerin insafına(!) terkedilen
Her bir sorun çözümsüzlüğe terkedilmiş olmuyor mu?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ramazan Toprak Arşivi