Prof. Dr. Yensel’den ‘platin’ mektubu

Prof. Dr. Yensel’den ‘platin’ mektubu
Eylül ayında sahte platin soruşturması kapsamında tutuklanan 4 kişiden biri olan Prof. Dr. Uğur Yensel, Esma Bayrak'ın sahte platinler sonucu sakat kaldığıyla ilgili haberlere cezaevinden gönderdiği mektupla cevap verdi

Konya Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Şube Müdürlüğü Mali Şube Amirliği ekipleri tarafından, ihale alan bir medikal firmasını araştırması kapsamında usulsüzlük ve yolsuzluk yapıldığı gerekçesiyle SÜ Meram Tıp Fakültesi Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü'ne operasyon düzenlenmişti. Operasyon kapsamında platin başta olmak üzere medikal malzemeleri sanayide tornacılara yaptırdığı ve yurtdışından getirilmiş gibi gösterdiği iddiası kapsamında aralarında 4 zanlı, tutuklanmıştı. İhaleyi alan medikal şirketle bağlantısı olduğu iddiasıyla tutuklanan Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Uğur Yensel, konuyla ilgili cezaevinden gazetemize bir mektup gönderdi. Operasyon kapsamında tornacıda yapılan platinlerin birçok sağlık skandalına neden olduğu ve 1 çocuk annesi Esma Bayrak'ın da sahte platinler sonucu sakat kaldığı açıklanmıştı. Gönderdiği mektupta bu konuya dikkat çeken Prof. Dr. Uğur Yensel, Esma Bayrak'ın ilk ameliyatını kendisinin değil, bir nöbetçi doktor ve nöbetçi ekibin yaptığını ileri sürdü. Yensel, “Tornacıdan alınan çivi ile tedavi edilen kız”  haberinin basında sürekli yayınladığını belirterek, söz konusu olayı ise şu şekilde anlatıyor: “Hasta geçen sene Kurban Bayramı tatilinde başvuran bir hastadır. MHP eski Konya Milletvekili Ali Gebeş telefonla arayıp yardımcı olmamı istedi. Nöbetçi doktoru aradım. Hastanın femurdistal ucunda parçalı kırık olduğunu öğrendim. Ameliyatı nöbetçi doktor ve nöbetçi ekip yaptı. Tatil sonrası filmlerini gördüm. Çivi kısa bir mesafeyi tutuyordu. Zor bir vaka idi. Kendisine geç yüklenmesini önerdim. 2 ay geçti. Poliklinikten arayıp hastanın çivisinin kırıldığını söylediler. Hastayı odama çağırdım, ‘yeniden revizyon ameliyatı gerekecek’ dedim.”
Hastanın bir hafta sonra geldiğini ifade eden Yensel, bundan sonraki süreci ise şöyle ifade ediyor: “Bunun üzerine hastayı yatırdım ve ameliyatını ben yaptım. Çiviyi çıkardım, yerine hastanenin ameliyat malzemesi ile L şeklinde bir plakla tespit yaptım. Kırığın kaynamasını arttırmak için aşı kemik parçaları koydum. Ameliyat sorunsuz bitti ve taburcu ettim. Hasta ayağa kalktı. Ve yürür hale geldi.”
DİĞER HOCALARIN MAKBUZLARI İNCELENİRSE UÇURUM ORTAYA ÇIKAR
Mektubunda tutuklanmadan 3 gün önce hastanın yürüyerek odasına geldiğini aktaran Yensel, hastaya artık evde koltuk değneği kullanmamasını, sadece dışarıda yürürken emniyet amacı ile tek değnek kullanmasını da önerdiğini de iddia ediyor.  Hatta hastanın kendisine beyaz bir gömlek ve kavuniçi renkli bir kravat hediye ettiğini de belirten Prof. Dr. Uğur Yensel, olayı şöyle anlatıyor: “Eşinin işsiz olduğunu bildiğim için kendilerine “Niye zahmet ettiniz gerek yoktu” dedim. Teşekkür ettiler ve gittiler. Bu hastaya özel muayene makbuzu, ameliyat makbuzu vesaire kestirmedim. Zaten ben Tıp fakültesinde özel ameliyat ısrarcısı bir hoca değilim. Diğer hocalar ile makbuzlar incelenirse aradaki uçurum fark ortaya çıkar.”
Daha önceden yönetim ve anabilim dalı başkanı ile problemlerini olduğunu, 2009’da hakkında haberlerin yapıldığını, haberi yapanlar hakkında suç duyurusunda bulunduğunu ve konuyla ilgili yasal sürecin hala işlediğini açıklayan Yensel, ‘Tornacı’ haberlerinin yapılmasının ise bu konular ile ilgili olduğunu ileri sürdü. Yasal süreç tamamlanınca, emekli olduktan sonra tüm belgeleri gerçekleri ile birlikte açıklayacağını da aktaran Yensel, şu an konunun yasal süreçte olması itibari ile fazla bir şey söyleyemeyeceğinin altını çiziyor. Merhaba Gazetesi

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum