Nilgün Güney

Nilgün Güney

ROMANTİKLİK ŞİRK MİDİR?

ROMANTİKLİK ŞİRK MİDİR?

 Bunlar “çıkma” diye tabir edilen beraberlikler, evlilik dışı ilişkiler ve evlilik şeklinde olabilir. Bu zihniyetteki insanlar, Yaratıcılarına karşı duymaları gereken sevgiyi, birbirlerine hissetmektedirler. Yine Allah’ın beğenisini kazanmak için çabalamak yerine, sevgili olarak gördükleri kişinin beğenisini kazanmaya çalışmaktadırlar. Yani birbirlerini Allah’tan bağımsız görmektedirler. Bu insanlar çokça Rabbimizi anmaları gerekirken, birbirlerini anarlar. Öyle ki sabah uyanır uyanmaz birbirlerini düşünür, Yaratıcıları olan, kendilerine yeniden hayat veren Allah’ı unuturlar.

Özetle; bu kişiler birbirlerini ilah edinmişlerdir. Bunu çevremize baktığımızda çoğu insanda görebiliriz. Örneğin bu insanların birbirlerine gösterdikleri sevgide tapınma ifadeleri vardır. “sensiz nefes alamıyorum” “senin hayalinle yaşıyorum” “hep seni anıyorum” bunlardan bazılarıdır.

Toplumda masum karşılanan bu ahlak, Rabbimiz katında şirk nedenidir. Ancak bu insanlar Allah’ın zikrinden uzaklaştıkları için şeytanın esiri olmuş, batıl olan şeyleri de hak olarak görmeye başlamışlardır.

İnsanlar içinde, Allah'tan başkasını 'eş ve ortak' tutanlar vardır ki, onlar (bunları), Allah'ı sever gibi severler. İman edenlerin ise Allah'a olan sevgileri daha güçlüdür. O zulmedenler, azaba uğrayacakları zaman, muhakkak bütün kuvvetin tümüyle Allah'ın olduğunu ve Allah'ın vereceği azabın gerçekten şiddetli olduğunu bir bilselerdi. (Bakara Suresi, 165)

Bu yanlış sevgi anlayışını insan çocukluk yıllarından öğrenir. Etrafında şirk sevgisi yaşayan çoğu insanın yaşamı, kişiye örnek olur. Eğer kişi de Allah’ın hükümlerini rehber edinmiyor, Allah sevgisini bilmiyorsa, bu hayat tarzını kendine ilke edinir.

Aklı kapanmış bu insanlar sevgileri yüzünden birbirlerine zarar dahi verebilmektedirler. Örneğin bazı nedenlerden ötürü beraberliklerini yaşayamayan iki genç, bu yanlış sevgi anlayışlarından ötürü, sonsuzlukta birlikte olabilmek adına intihar edebilmektedirler. Oysa bu, ahirette büyük acılar yaşayacak olmalarına neden olacak bir davranıştır.

Ancak bu insanların bilmedikleri bir gerçekte; o çok sevdiğini sandığı, uğruna türlü fedakarlıklar yaptığı insanı ahirette cehennem ateşinden kurtulabilmek için fidye olarak vermek isteyecektir.

Onlar birbirlerine gösterilirler. Bir suçlu-günahkar, o günün azabına karşılık olmak üzere, oğullarını fidye olarak vermek ister; Kendi eşini ve kardeşini, Ve onu barındıran aşiretini de; Yeryüzünde bulunanların tümünü (verse de); sonra bir kurtulsa. (Mearic Suresi, 11-14)

Temelinde şirk olan bu sevgi anlayışında insanlar “romantiklik” “kutsallık” gibi kavramlarla kandırılmaktadır. Özellikle genç nesil bu mantıklarla Allah’tan, Kuran’dan, İslam’dan uzaklaştırılmaktadır. Bu anlamda medya gençleri çok yanlış yönlendirmektedir. Romantik duygular adeta kutsallaştırılmaktadır. Oysa bu sevgi anlayışı insanın aklının kapanmasına sebep, sağlıklı düşünebilmesine engeldir. Aklı kapanan bir insan ise dünyadaki bulunuş amacını, Yaratıcısını, bir gün ölüp O’na hesap vereceğini unutur.

Bu yüzden insan şirk konusunu kendinden uzakta görmemelidir. Şirki sadece tahtadan, taştan yapılma heykellerden ibaret saymamalıdır. Allah’tan bağımsızlaştırdığımız, güç sahibi gördüğümüz her konu şirktir. Ve şirk Rabbimiz asla kabul etmeyeceği bir ahlaktır.

Gerçekten, Allah, Kendisi'ne şirk koşulmasını bağışlamaz. Bunun dışında kalanı ise, dilediğini bağışlar. Kim Allah'a şirk koşarsa, doğrusu büyük bir günahla iftira etmiş olur. (Nisa Suresi, 48)

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nilgün Güney Arşivi