Mustafa Ceylan

Mustafa Ceylan

Siyaset İcat Oldu

Siyaset İcat Oldu

Bizim ülkemizde, güzelim ülkemizde, canım ülkemizde önceolay olur, insanlar ölür, sonra biz sorumlularını aramaya başlarız.

Haber bültenlerini sunanlar o gün akşama kadar olayıanlatabilecekleri, dramatize edebilecekleri en acı cümleleri araştırır en masumyüz ifadesini takınırlar.                                                                                                

Olayın nedenlerinden ve sorumlularından çok kişisel dramlar ön plana çıkarılır.                                   

Dünlerce önceden almadığımız tedbirleri ve bir şey olmaz diyerekyaptığımız ihmalleri konuşuruz.                                                                                                  Televizyonlarda uzman konuklar “nerede hata yapıldığını” anlatırlar.                                                                   

Köşe yazarları bu işin dünyada nasıl yapıldığını yazarlar.                                                                                  

 Muhalefetapar topar olay yerine gider. Hiç bir araştırma yapmadan direk iktidarı suçlar.İktidar olayla ilgili geniş çaplı soruşturma başlatıldığını ve “ucu kime kadargiderse gitsin mutlaka hesap sorulacağını” söyler.      

Söylemesine söyler de işin ucu hiçbir zaman siyasilere kadaruzanmaz.                                                         

Yapılan bütün soruşturmalar, açılan bütün davalar hep birkaç şef, birkaçmemur, birkaç kişi ile sınırlı kalır.

Çabuk galeyana gelen ve çabuk unutan bir millet olduğumuziçin olaydan birkaç hafta sonra her şey eskiye döner, olayı unutturmakistemeyenlerin ya bir örgütle bağlantılandırılır, ya hain olur, ya da içlerinebirkaç “şerefsiz” karışıp polisle çatışıp olayı unutturur. Siyasilerin “dostlaralışverişte görsün” babından kısır çatışmalarına tekrar döner.Biz de bu çekişmeiçinde her şeyi unutup kendi köşelerimizde “vatan kurtarmaya” devam ederiz.

1999 yılındaki Marmara Depremi’ni hatırlayın. Binlerceinsanımız hayatını kaybetti, soruşturmalar, davalar açıldı.

Ne oldu?

Hayatını kaybeden binlerce insanımızın ve milyarlarca dolarmaddi kaybın hesabı kurban olarak seçilen, göstermelik bir dava ile VeliGÖÇER’den güya! Soruldu. O şehri yöneten, izin veren, denetleyen, bir teksiyasetçiye bir tek davacık açıldı mı?                                                          

 Konya’da Zümrütapartmanı çöktü.

Ne oldu?                                                                                                                                                                            Ölenonlarca insanın hesabı birkaç kişiden güya! soruldu. Onlarda sonra kefaletleserbest kaldılar.                       

Zonguldak’ta grizu patlamaları oldu.                                                                                                                           

 Van’dadeprem oldu.                                                                                                                                                      Teröristler teneke karakolları basıp canlarımızı şehit ettiler.                                                                                     

 Seloldu insanlar öldü, evler yıkıldı.                                                                                                                    

Tersanelerdeişçiler öldü.                                                                                                                                      Ankara’da, Reyhanlı’da bombalar patladı.                                                                                                                                   

 VeSoma’da canlarımız yandı.                                                                                                                                                   

Buolaylar olduktan sonra hep aynı terane dillendirilmedi mi?                                                                      

“Sorumlulardan hesap sorulacak”                                                                                                                              

Bütünbu olaylar olduktan sonra istifa eden bir siyasetçi gördünüz mü?                                                                      

Bir tane siyasetçiye “kardeşim sen bu yıkılan evleri kontrol etmedinmi?                                                                          

Bu madenleri neden adam gibi denetlemedin?                                                                                                  

Trişkadan karakol yapımına neden izin verdin?                                                                                             

Tersanelerde gerekli tedbirlerin alınmasını neden sağlamadın?                                                                      Bombaların patlamaması için gerekli istihbaratı yapıp tedbirlerialmadın?                                                                         

Dere yatağına ev yapılmasına neden müsaade ettin?                                                                                                 

Diyesoran oldu mu?

 Bütün bu olaylaryüzünden hakkında soruşturma açılıp suçlu bulunan ve cezaevine gönderilen birbakan, başkan, milletvekili, müsteşar, daire başkanı gördünüz mü?                                                            

Görmedik, görmediniz.

Göremezsiniz de…

Çünkü bu ülkede siyasiler ve onların yardımcıları,müsteşarları dokunulmazdır. Bizde davalar en çok müdüre kadar gider ondanyukarısı “sütten çıkmış ak kaşıktır”.

Göremezsiniz!

Çünkü bizde kaymağı yiyen siyasilerin hakları ve yetkilerivardır ama sorumlulukları yoktur. Her olayda herkes suçlu olabilir amasiyasetçiler asla!Bu işin partisi, ideolojisi filan da yok. Siyasetçiysen hepaynısın.

Hani derler ya “delikli demir icat oldu mertlik bozuldu”diye!İşte bu ülkede siyaset icat oldu mertlik bozuldu.

İşte bu yüzden bu ülkede siyasetçi olmak kolay da insanolmak hakikaten zor.

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa Ceylan Arşivi